Görevde bulunduğu dönemde görevini kötüye kullanarak nitelikşi dolandırıcılk yaptığı iddialaryla hakkında hakkında dava açılan TÜRSAB eski başkanı Başaran Ulusoy ile ilgili iddianamede "Memuriyet Görevinin Kötüye Kullanılması" hakkında düzenlenen "TCK 257/1, 53. Maddeleri" uyarınca 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın, dosyadaki iddiaların ağırlığını karşılamadığı belirtiliyor. 

İddiaanamede bilirkişi raporunda anlatılanların davanın ağır cezada görülmesi gerektiği Başaran Ukusoy’un da görevi kötüye kullanmanın yanında nitelikli dolandırıcılık iddiası yönünden yargılanması gerektiği belirtiliyor.

Tartışmalar devam ederken konuyu Sözcü Gazetesi’ndeki köşesine taşıyan Serpil Yılmaz, ‘Kamuya verilen 600 milyon zararın "cezası" 2 yıl hapis’ başlıklı yazısında şunları söylüyor:

Kültür ve Turizm Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının ihbarı ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği'nin (TÜRSAB) eski başkanı Başaran Ulusoy hakkında düzenlediği şikayet dilekçesinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletildiği tarih; 2 Temmuz 2018... 

İddianame hazırlanma tarihi; 20 Haziran 2022... 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçlarını Soruşturma Bürosu, eski TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy'un 2016-2018 yılları arasında kurumu zarara uğratan faaliyetleri ile ilgili yürüttüğü soruşturmayı ancak 5 yılda (!) tamamlayabildi. 

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim Kuş, hazırladığı iddianameyi İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sundu. 

2018 yılı TÜRSAB seçimlerinde Firuz Bağlıkaya başkanlığında oluşan yeni yönetimi iddianameyi hazırlamayan İstanbul Cumhuriyet Savcısı'nı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) şikayet etmişti. 

Dava dosyasında Ulusoy'la birlikte yönetimi paylaşan Rıza Epikmen, Günnur Diker ve Feyyaz Yalçın da şüpheli olarak yer alıyor. 

Epikmen, Diker ve Yalçın savcılığa verdikleri ifadelerde "yapılan işlemler hakkında bilgilerinin olmadığı" yolunda ifade vermişler. 

Ulusoy ise tümüyle hakkında ileri sürülen suçlamaları reddediyor. 

Savcılığın Ulusoy ve diğer şüphelileri aynı torbaya koyup; "Memuriyet Görevinin Kötüye Kullanılması" hakkında düzenlenen "TCK 257/1, 53. Maddeleri" uyarınca 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle açtığı dava, dosyadaki iddiaların ağırlığını karşılamıyor. 

iddianamede Ulusoy yönetiminin yol açtığı kamu zararı toplam 567 milyon 814 bin 997 TL olarak ifade ediliyor. 

Velev ki iddianamede isnat edilen suçların hepsi doğru; yaklaşık 600 milyon lira kamu zararı oluşturan en fazla 2 yıl hapis yatıp çıkacak. 

5 yılda hazırlanan dosyaya giydirilen en yüksek "ceza" bu! 

TÜRSAB yetkililerinden aldığım bilgiye göre, Firuz Bağlıkaya yönetimi Ulusoy'dan devralınan dönem itibarıyla 560 milyon TL'ye karşılık gelen borcun da, 200 milyon TL'sini ödemiş. TÜRSAB'ın iştiraklerinin ticari faaliyetlerini sonlandırmış... 

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı raporlarına giren "yolsuzluk, görevi kötüye kullanma, sahtecilik" iddialarıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurularına karşılık; 4 yıldır iddianame hazırlanmadığını 7 Kasım 2021 tarihli bu köşede paylaştım. 

Başaran Ulusoy 1991-2018 yılları arasında TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürmüştü. 

Kurumlarda yozlaşmaya mı yanasın, turizm sektöründe plansızlığa mı, uçup giden milyonlarca paraya mı?