Koronavirüs salgını tüm hayatı etkilerken özellikle günlük yaşamdan kopan çocukların eğitimi, eğitimcilerin çözüm aradıkları sorunların başında geliyor. Salgın nedeniyle uzaktan eğitim devam ederken sosyalleşme ve doğadan uzak kalma ise çocukların hayata hazırlanmaları noktasında en önemli engeller arasında yer alıyor. 

Çocukların örgün eğitimle sosyalleşmeleri şimdilik pandemi dolayısıyla mümkün görünmese de, doğa ile bağ kurmalarını destekleyecek projelerin önünde ise bu anlamda engel bulunmuyor. 

Avrupa ülkelerindeki katılımcı okullarda çalışan personele (öğretmenler, müdürler, kütüphaneciler v.b.) yönelik bir platform niteliğindeki eTwinning programı kapsamında son düzenlenen projelerden biri de okul çocuklarının doğa ile bağ kurmasının hedeflendiği “Doğada Hayat Bul” projesi. 

İstanbul Halkalı İ.M.K.B. Çok Programlı Anadolu Lisesi, Kartal Sabiha Gökçen M.T. A. L. Adana Çukurova A.İ.H.L., Ankara Keçiören Subayevleri M.T.A.L., Ankara Sincan Törekent M.T.A.L. katılımıyla yürütülen eTwinning projesi “Doğada Hayat Bul” ulusal projeler kategorisinde yerini aldı.

Toplam 10 öğretmen, 100 lise öğrencisinin katıldığı “Doğada Hayat Bul” projesi Aralık 2020 - Mayıs 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilmek üzere start aldı. 

Günümüzde gençler ve çocukların teknolojinin hızlı gelişimiyle farkında olmadan doğadan uzak bir yaşam sürdükleri gerçeğinden yola çıkılarak hazırlanan proje ile öğrencilerin; 

▪️Doğayla temaslarının artırılması

▪️Duyularının canlandırılması

▪️Doğa bahçe etkinliklerinin artırılması

▪️Doğaya karşı farkındalıklarının geliştirilmesi

▪️Daha yaşanabilir bir dünya için mücadele eden doğa dostu gençler yetiştirilmesi 

hedefleniyor.

Proje kapsamında; Okul bahçesi yeşillendirme, hayvanlar için ev yapma, doğada taş boyama, tohum topu yapma, fotoğraf karesi oluşturma, kitap okuma, doğada geziler benzeri etkinlikler yapılacak. 

“Doğada Hayat Bul” projesi hakkında bilgi veren proje ortaklarından İstanbul Halkalı İ.M.K.B. Çok Programlı Anadolu Lisesi öğretmeni Saadet Kaytaz, “Ayrıca projemiz ile pandemi sürecinden olumsuz etkilenen öğrencilerimizin doğayla arasındaki bağı tekrar güçlendirmek ve doğanın aynı zamanda bir öğrenme alanı olduğunu benimsetmek amaçlanıyor” dedi.