Şirketin salı öğleden sonra açıkladığı ön sonuçlara göre, 2025 mali yılında faiz ve vergi öncesi kâr (EBIT) yaklaşık 1,5 milyar avroya ulaştı. Bu da bir önceki yıla göre %12,6’lık bir artış anlamına geliyor. TUI özellikle “Hotels & Resorts” (Otel ve Tatil Köyleri) ile Kruvaziyer (Cruise) alanlarında güçlü bir performans sergiledi.

Beklentiler aşıldı

TUI CEO'su Ebel, henüz ağustos ayında EBIT artışı için %9–11 aralığında bir tahmin paylaşmıştı. Sonuçlar ise bu tahmini aştı ve artış neredeyse %13 seviyesine çıktı.
Geçtiğimiz yıl EBIT yaklaşık 1,3 milyar avro olarak gerçekleşmişti.
Toplam ciro da %4,4 artışla 24,2 milyar avroya yükseldi (önceki yıl: 23,2 milyar avro).

“Kârlı büyümemiz sürüyor”

CEO Ebel, açıklamasında hem çalışanlara hem de yatırımcılara güven verdi:

“TUI’nin kârlı büyümesi devam ediyor. 2025 mali yılı için belirlediğimiz hedefleri aştık. Özellikle otel ve kruvaziyer alanlarında rekor sonuçlar elde ettik.”

Ebel ayrıca, Avrupa’daki zorlu pazar koşullarına rağmen TUI’nin “kendi markalı, farklılaştırılmış ürünleriyle” büyüdüğünü vurguladı.
Şirketin stratejik odağı, kendi ürünlerine yoğunlaşmak ve konaklama, geziler ve etkinlikler gibi alanlarda portföyünü genişletmek yönünde.

TUI, 2025 mali yılına ilişkin nihai finansal sonuçlarını 10 Aralık 2025’te açıklayacak.

Küresel genişleme hedefi ve Asya'da büyüme

TUI, gelecekte Avrupa dışı pazarlarda da büyümeyi hedefliyor. Ebel bu konuda şöyle diyor:

“Markamızı küresel ölçekte büyütüyoruz. Artık sadece Avrupa’ya bağlı kalmadan gelişeceğiz. Bunun için Pazarlar + Havayolu (seyahat operatörleri, satış ve TUI Airline) birimindeki dönüşümü hızlandırıyoruz ve mevcut müşterilerimize ek olarak yeni pazarlarda daha fazla ürün ve destinasyon sunacağız.”

“Evimiz Avrupa ama dünya çapında büyüyoruz”

Ebel, TUI’nin güçlü bir uluslararası konuma sahip olduğunu belirterek, “Şirketimizin evi Avrupa’dır,” diyor.
Almanca konuşulan ülkelerin yanı sıra Birleşik Krallık, İskandinav ülkeleri, Belçika ve Hollanda da bu “evin” bir parçası olarak tanımlanıyor.

“İki yıl önce Polonya ve Çekya pazarına girdik, her iki girişim de oldukça başarılı oldu,”
diye ekliyor Ebel.

Yakın zamanda Romanya’da da operasyonların başlayacağını belirten TUI CEO’su, İber Yarımadası’nda (İspanya ve Portekiz) büyümenin sürdüğünü vurguluyor.
“Bu adımlarla Avrupa’daki müşteri tabanımızı tamamen kapsıyoruz. Dokuz ay önce ise Güney Amerika pazarına giriş yaptık.”

Otel içeriklerinin ve rezervasyon süreçlerinin yalnızca dil ve ödeme sistemlerinde farklılaştığını, teknik altyapının ise dünya genelinde büyük ölçüde aynı olduğunu söylüyor.

TUI’nin müşteri tabanı küreselleşiyor

TUI’nin Çin’deki otellerinde ağırlıklı olarak Çinli misafirler, Fuerteventura’daki tesislerinde ise %98 oranında Alman tatilciler konaklıyor.
Ebel, küresel çeşitliliği şöyle özetliyor:

“Yeni Zanzibar otel grubumuzun misafirlerinin yarısı Avrupa’dan, yarısı diğer kıtalardan geliyor.
Karayipler’deki otellerimizde ise ağırlıklı olarak ABD ve Kanada’dan konuklarımız var.
Dünya genelinde müşterilerimizin %20’si –ister paket tur yolcusu olsun ister sadece konaklama rezervasyonu yapsın– Avrupa dışından geliyor. Bu oran daha da artacak.”

Ebel’e göre bu müşteri grubu daha kârlı, çünkü Avrupa ve özellikle Almanya’da faaliyet koşulları giderek zorlaşıyor.

Asya TUI için stratejik büyüme alanı

TUI, Asya’daki otel yatırımlarını istikrarlı biçimde artırıyor.
Ebel bu bölgeyi şöyle tanımlıyor:

“Asya, TUI için son derece cazip bir pazar — hem bir otel işletmecisi hem de gelecekte paket tur konseptini ihraç eden bir tur operatörü olarak.
Bölgedeki büyüyen orta sınıf, kaliteli tatil taleplerinin artışı ve sürdürülebilir turizm modelleri için barındırdığı potansiyel, Asya’yı TUI Group için stratejik bir büyüme alanına dönüştürüyor.”

Küresel müşteri tabanı, sürdürülebilir büyüme

TUI bu stratejiyle yeni uluslararası müşteri gruplarına ulaşmayı hedefliyor.
Bu yaklaşım, grubun temel hedefi olan “daha fazla müşteriyle, daha fazla ürün sunarak, sürdürülebilir ve kârlı büyüme” vizyonunu destekliyor.
Böylece TUI’nin müşteri tabanı hem genişliyor hem de coğrafi olarak daha dengeli bir yapıya kavuşuyor.

Kaynak: fvw