• 21 Ocak 2021 10:32
  • 0
  • 4 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Dönerden Vegan Çiğköfteye

Bu yazıyı dinleyin
Nizamettin Şen 21 Ocak 2021 Dönerden Vegan Çiğköfteye

 

Dünyada hızla değişim geçiren alışkanlıklar arasında ön sıraya yerleşen yemek alışkanlığımız diyebiliriz. Özellikle ekonomik gelişmesi hızla arttıran toplumlarda bu değişimin hızı ve yaygınlaşması son 30 yılda çok arttı. Bir yanda sağlıklı yaşam kaygısı, diğer yanda ise farklı ağız tadından beklenen keyif ve statü. Farklı ağız tatlarından beklenen keyif ve statüyü bir başka yazıda ele alırız. Bugün sağlıklı yaşam kaygısından geldiğimiz noktaya ve bizim buradan alacağımız derslere bakalım.

Hindistan ve Uzakdoğu’dan batıya göçlerden sonra kendi yeme içme kültürünü gittikleri coğrafyada yaşamaya başladılar ve 1960 da Liverpool’da kurulan Beatles müzik grubu, yeni bir müzik anlayışı ile birlikte yeni bir yaşam kültürü başlattı.  24 Ağustos 1967'de Beatles Maharishi Mahesh Yogi ile tanıştı.1968 de Hindistan’a gittiler. Batıda vejetaryan yeme alışkanlığı gençler arasında bir müzik dalgası gibi yayıldı.

Temelde dini inançlara dayalı bu beslenme şekli ekonomik nedenlerle birlikte hayvan kesimine karşı çıkmadan, açlık sorununa tavır koymaya, ekolojik kaygılara, doğal yaşam arzusuna uzanır ama geldiği son nokta sağlıklı beslenme arzusudur. Vejetaryen beslenme kendi içinde kategorize edilmektedir bununla ilgili bir cetvel aşağıdadır. Vejetaryenliğin  en son noktası bir bir hayat felsefesi olarak da benimsenen ve kendi içinde katı kurallara dayalı Veganlıktır. Mahatma Gandi’nin Londra’da 1931 de yaptığı toplantı sonrası 1944 de The Vegan Society’ın İngilterede kuruldu. Batıda gelişen hayvan hakları anlayışı tamamen bitki ürünleriyle yaşamı sürdürme anlayışına dayanır.

Kuşkusuz vejetaryen ve vegan beslenme 2000 li yıllarda yeni kuşakta çevre bilinciyle ortaya çıkan bio/doğal beslenmeyi de tetikledi. Bir önceki kuşağın özellikle ülkemizin sahil şeridinde yaygın bir beslenme alışkanlığı olan “Akdeniz tipi beslenme” veya başka deyişle “Akdeniz Diyeti” tercihi oldu. Vejetaryen ve vegan yaşlanan kesimlerde ağır bir uygulama olarak kabul edildi.

Semi-vejetaryen diyet

Süt ve süt ürünlerini ve yumurtayı serbest, kümes hayvanlarını ve deniz ürünlerini haftada sınırlı miktarda olacak şekilde tüketen vejetaryen diyet türüdür.

Lakto-ovo vejetaryen diyet

Her türlü et çeşidi, kırmızı et ürünleri, kümes hayvanları, deniz ürünleri hariç, hayvansal kaynaklı besin olarak süt ve süt ürünlerini ve yumurtayı içeren vejetaryen diyet sınıflandırmasıdır.

Lakto vejetaryen diyet

Hayvansal kaynaklı besinlerden sadece süt ve süt ürünlerini içeren bir beslenme şeklidir.

Ovo vejetaryen diyet

Yumurta haricinde süt ve süt ürünlerinin ve et çeşitlerinin yer almadığı vejetaryen diyet türüdür.

Pesko vejetaryen diyet (Pesketaryen)

Hayvansal kaynaklı besinlerden yalnızca deniz ürünlerinin yer aldığı beslenme şeklidir.

Polo vejetaryen diyet

Hayvansal kaynaklı besin olarak sadece kümes hayvanlarını içeren beslenme şeklidir.

Vegan diyet

 

Hayvansal kaynaklı besinlerin tüketilmediği tamamen bitkisel temelli beslenme şeklidir. Veganlar, hayvanlar üzerinde test edilmiş kozmetik ürünler, deterjanlar vb. ürünlerin tüketimine, hayvanlardan elde edilmiş süt, yumurta, bal gibi besinlere, hayvansal yağ içeren sabunların kullanımına, yün, ipek gibi hayvansal ürünlerden üretilen kıyafetlere ve hayvanların kullanıldığı sirklere karşıdırlar

(Dyt. MELEKSİMA MAHMUTOĞLU)

Türk Mutfağının yurt dışında tanınması et ağırlıklı olan Döner ve kebap üzerine olmuştur. 2013 yılında yazdığım bir yazımda, mutfağın bir ülke tanıtımı için önemine değinerek; Türkiye'nin tanıtımında mutfağımıza bir "misyon" yükleyebilir miyiz? Tek kelimeyle EVET. Bunu bugün için hakkıyla yapabiliyor muyuz? Tek kelimeyle HAYIR. Enteresan bir örnek vermek istiyorum, geçen yıl bir Alman gazetesi, Almanya'daki etnik mutfak üzerine bir araştırma yazısı yayınladı. Özellikle Almanya'ya işçi göçünden sonra Alman mutfağının etkilenmesinden ve yemek alışkanlığının değişiminden geniş söz ediyordu. Türk mutfağının etkisinden söz ederken, dönerin yaygın olarak bu alışkanlığın içinde olduğunu hatta Almanya'ya gelen Çinlilerin "döner"i Alman mutfağından zannettiğini tespit ettiklerini belirtiyordu. Bir yazımda da belirtmiştim, Almanya'da döner, Türkiye'den daha yaygın ve organize bir dağıtım ağına sahip. Hatta o ilginç sloganı "Döner macht schöner" "Döner güzelleştirir" Almanya'daki Türk esprisidir.”

Döner hala Avrupa’da “hızlı yemek” olarak diğer “ burger”e karşı mücadele veriyor! Hızla yayılan bizden olan yeni bir uygulama da var, zamanın ruhu olan vejetaryen/ vegan beslenme tipi; Vegan Çiğ köfte.

Avrupa’da yaygın olarak gerek lokanta gerek hızlı beslenmede vejetaryen/vegan mutfağı Hintli ve Uzak Doğuluların işletmesinde bulunuyor. Şimdi özellikle “hızlı yemek” fast food sektöründe vegan çiğ köfte ne derece başarılı olacak göreceğiz