Piyasalardaki altüst oluşu seçmenden gizlemeye çalışan ekonomi yönetimi , enflasyon baskısı altında ezilen seçmenlerin tepkilerini, iki farklı yöntemle etkisizleştirmeye çalışıyor. Her türlü gösteriyi orantısız güç kullanarak bastırmak ve TÜİK’in açıklayacağı enflasyon oranlarını düşük göstermek. Özellikle TÜİK’in açıklaması ortaokuldaki Türkçe Hocamızın, “yalanlar üçe ayrılırlar, yalan, kuyruklu yalan ve istatistik, örneklemesine çok benzedi. 

Büyük olasılıkla TÜİK’in ilişkide bulunduğu uluslararası kuruluşların, artan eleştirileri üzerine bu açıklama yapılmış olmalı: “Hissedilen enflasyon.”Geçmişte resmen açıkladıklarından yaklaşık iki kat daha yüksek olan gerçek enflasyonun, seçmendeki etkilerinin farkında olduklarını kanımca sonunda itiraf ettiler. 

Meteoroloji uzmanlarının “hissedilen sıcaklık” tanımını andıran bu yaklaşım, siyasal hayatımızda  kısa sürede kendisini “hissettirmeye” başladı. Turizm Bakanlığının gelir ve ziyaretçi sayılarına ilişkin

Açıklamaları, bu anlamda çarpıcı örnekler olarak gösterilebilir. 

Bakanının açıkladığı; geçtiğimiz yıl -sezon ortası dahil- birkaç kez yenilenen beklenti rakamları, tutmasa da bir başarı öyküsü gibi sunuldu. Hazine ve Maliye Bakanımız da sosyal medya hesabından -üstü örtülü eleştiri içerse de- bu öykünün seçmene anlatılmasına katkıda bulundu."2023 yılında turizmde tüm zamanların en iyi performansını sergiledik. Ülkemizi ziyaret eden kişi sayısı yıllık yüzde 11,1 artışla 57,1 milyona ulaşarak yıl sonu hedefini (56,7 milyon) aştı. Turizm geliri ise 54,3 milyar dolar ile 55,6 milyar dolar olan hedefin altında kaldı. Orta Vadeli Programa göre, bu yıl da turizmde güçlü seyrin devamı ile ziyaretçi sayısının 59,4 milyona, turizm gelirinin ise 59,6 milyar dolara yükselmesini bekliyoruz. 2028 yılı hedefimiz 82,3 milyon ziyaretçi ile 100 milyar dolar turizm gelirine ulaşmaktır." Maliye Bakanımız tam olarak performanstan ne anlıyor, bilemeyiz ama artışı tüm zamanların en iyi performansı olarak yorumlamak, ulaşılan sonuçlara bakınca zorlama gibi görünüyor.

Oysa gerçek durum farklı. 

2023 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığının beklentisi; 60 milyon turist girişi karşılığında, 60 milyar dolar döviz geliri elde edilmesiydi. Yurda değişik sınır kapılarımızdan giriş yapanların sayıları, 56,7 milyon kişi de kaldı. Başka bir ifadeyle; Bakanlığın “hissedilen turist” sayısı sürekli değiştirilen beklentinin, %12 altında sapmayla gerçekleşti. 

Gelenler arasında yaklaşık 7,5 milyon kişi yurtdışında yaşayan, T.C kimliği taşıyan yurttaşlarımız da bulunuyorlardı. Üstelik “günübirlik”; 2,9 Milyon Bulgaristan ve 1,8 milyon Gürcistan vatandaşları da açıklanan 56,7 milyon ziyaretçinin arasındaydı. Birkaç saatlik alışveriş amaçlı ziyaretçileri, Bakanlığın başarılı reklam ve tanıtım çalışmalarının etkisiyle, “gelen turistler” olarak değerlendirilmişti.

Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle, Batı yönündeki seyahatlerini İstanbul üzerinden gerçekleştirmek zorundaki, -çoğu kente girmeden- başka ülkelere uçak değiştirip giden transitler de bu sayıya dahil edilmişlerdi. Örneğin Edirne ve Artvin gibi sınır kapılarına sahip illerimiz “hissedilen turistler” yüzünden, İstanbul, Antalya ve Muğla’nın ardından en fazla turist alan destinasyonlar arasında yer almışlardı.

Ayasofya ve Efes Müzelerinde yapılanlar, TÜRSAB’ı tasfiye girişimleri, kamuoyunda tepkilere yol açınca, bir sanal başarı hikayesi tasarlanmış olmalıydı. Hikâyenin sonuna yeni bir heyecan eklenmesi de unutulmamıştı. 2023 yılı için Bakanlığın koyduğu hedef, önümüzdeki 2024 yılına kaydırılmıştı: 60 milyon ziyaretçi ve 60 milyar dolarlık döviz gelirine ulaşılacak, 2025 ve 2026 yıllarında daha nice rekorlar kırılacaktı.