Kısa süreli ev kiralama ve çekinceler
Nasrettin Hoca fıkraları 15.Yüzyıldaki Anadolu yaşantısına ilişkin ip uçları verir. Günümüzde sayısal teknolojinin hayatımızdaki ağırlığı ve etkinliği, Hocanın dile getirdiği eleştirilerin özelliklerini etkileyemiyor. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanının T 24 ‘te yayınlanan demeci, Nasrettin Hoca’yı ve onun çok bilinen bir fıkrasını anımsattı.
“Hoca gece vakti misafir olduğu evden çıkarken; ev sahibinin “bu saatlerde köpekler hırçınlaşırlar. Aman dikkat et uzaklaştırmak için elinde bir sopa bulunsun” uyarısını ciddiye almadan kapıdan çıkar.
Kısa süre sonra korkulan olur. Havlayarak üzerine gelen köpekleri uzaklaştırmak umuduyla, yerden bir taş almaya çalışan Hoca, sağlam dizildikleri için sökemez. Ve yakınır;” bu köy çok garipmiş”, der. “Taşları bağlayıp, köpekleri serbest bırakmışlar.”
Antalya Ticaret Odası Başkanı, İstanbul Taksici Esnafı Odası Başkanının izinden yürüyerek, üyelerinden bir bölümünün isteklerine uymuş. İstanbul taksilerindeki plaka sınırlamasının kaldırılmasına karşı çıkan, UBER’i yasaklatan plaka rantiyeleri ile aynı çizgiye gelmiş. Taşların bağlanmasını savunuyor.
Başkana göre; kentteki pansiyonlar boşmuş. Oteller de yeterince dolmadıkları için önlem alınması gerekliymiş.
Bu yüzden çözüm olarak; evlerini kısa süreli kiraya vermek isteyenlerin, aynı apartmandaki diğer daire sahiplerinin onaylarını almalarının, zorunlu hale getirilmesini öneriyor. Yetmemiş olacak ki, 24 saat çalışacak bir ihbar hattı ile bu kurala uymayanların, Antalya Ticaret Odasına bildirilmelerini de istiyor. Bu yaklaşımı 12 Mart Döneminin ünlü “sayın muhbir vatandaş” söylemini andırıyor.
Başkanın demecinden, yeni bir vergi düzenlemesi ile Hazinenin bu uygulamanın yol açtığı kayıplarının da önlenmesini beklediği anlaşılıyor.
Evlerini kısa süre kiraya vermek isteyenleri caydırmak için şimdilik başka bir önlem akıllarına gelmemiş olmalı.
Aslında Antalya Tic. Ve San. Odası Başkanının bu önerisi, Türkiye’deki serbest rekabeti önleyen, gelenekselleşmiş ticari bir yaklaşımı somutlaştırıyor..
Dünyanın her yerinde hizmet üretiminin niteliği, belirlenen kurallara uygunluk ve objektif kriterlere göre yapılan denetimlere dayanır. Denetimlerin kamu kurumları ya da sivil toplum kuruluşları ile birlikte yapılmaları asıldır. Kuralları yerine getiren işletmelerin durumlarını belge ile onaylanması, tüketici için güvence oluşturur.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanının açıklamaları, belgenin bir tür ayrıcalık-imtiyaz- sayılması anlamına geliyor. Öneriler kabul edilirse, rekabeti ortadan kaldıracak bir tür haksız koruma kalkanı oluşacağına hiç kuşku yok. Açıklamada satır aralarında; günübirlik kiralamalarda vergi konusunu sıkıştırılması, karar vericileri bu yolla etkilemenin amaçlandığını düşündürüyor.
İçinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda-özellikle-yazlık yörelerde, ev sahiplerinin kullanmadıkları dönemlerde evlerini kiraya vermelerinin, kesinlikle ekonomiye katkı yapacağı çok açık. Yasaklamak yerine; bu tür evlerin standart donanıma sahip olmalarını desteklemek, yerli ve yabancı pazarlara yönelik yeni bir ürün hazırlanması anlamına gelir.
Pandemi sürecinde salgından korunma güdüsü; Dünya’da farklı konaklama türlerinin ortaya çıkışına neden oldu. Özellikle hijyen koşulları tüketicilerin en fazla sorguladıkları konuydu Bu yüzden Türkiye’de kiralık evler çok farklı bir segmente dönük hizmet sunacakları için mevcut yapıyla korkulan ölçülerde rekabet yaratmayacaklardır.
Üstelik kayıt altına alınmış bu evleri kiralayanlar, günlük ihtiyaçlarını yakınlarındaki -küçükler dahil- işletmelerden alış veriş yaparak, yerel ölçekte mikro ekonomik hareketlilik sağlayacaklardır.
Türkiye’de sayıları yüzbinlerle ifade edilen ikinci konutlar yapılıp, çevre yok edilirken, imar rantıyla kıyı bölgeleri dahil görülmemiş talan gerçekleştirilirken, kıyılar yandaş işletmecilere kiralanarak, vatandaşlara kapatılırken sessiz kalanların, yasaklarla alabilecekleri hiçbir sonuç yoktur.