• 27 Nisan 2024 09:20
  • 0
  • 4 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Rehberlik ve hanut- Hami, seni çok özleyeceğim...

Bu yazıyı dinleyin
Bahattin Yücel 27 Nisan 2024 Rehberlik ve hanut- Hami, seni çok özleyeceğim...

Hami Fidanoğlu: O'nu çok özleyeceğim...

Eski Türkiye’nin özgür günlerindeydi.

Üniversite öğrenciliği yaptığımız, itirazlı yıllarımızdı.

Düzene karşı çıkıyorduk..

Kimimiz eylemci olduk. Tutuklandık. İşkencelerden geçtik.

Kimimiz “turizmci” oldu.

Hami Fidanoğlu turizmi seçenlerdendi.

Ama itiraz etmekten, tartışmaktan ve eleştirmekten hiç vaz geçmedi.

TMGT-Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı-, Kültür Turizm, Intac, Fora Yatçılık şirketlerinin kurucularındandı. Yurtdışında Carnet de Voyages ve Ray Reisen’in ortaklarındandı.

Ardından Bodrum ve Adıyaman’ın Kahta İlçesinde otelcilik yaptı.

Cumhuriyet Caddesinin sayıları giderek azalan turizm “eşrafı” arasında adı iyi bilinenlerdendi.

Meslek örgütlerinin kongrelerinin vaz geçilmez adıydı. Düşüncelerini hiç çekinmeden açıklardı. Farklı düşünceleri savunduğu zaman, en yakın arkadaşları ile karşı karşıya

gelmekten çekinmezdi.

İtirazı dürüstlüğünden kaynaklanırdı.

Turizmin her alanında bu ülkeye inkâr edilemez katkılar yaptı. Boğaziçi Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulunda ders verdi.

Turizmciler, özellikle seyahat acenteleri için çok önemli ve hiç unutulmayacak bir isimdi.

Sevenleri Hami’yi 27 Nisan 2024 günü Şişli Camiinde kılınacak öğle namazının ardından toprağa verecekler.

Onu çok ama çok özleyeceğim.

****

Rehberlik ve hanut

Turizm; toplumsal yaşam biçimi ve kültürel alışkanlıkların, belirli bir süre için gönüllü paylaşıldığı bir sistemdir. Ekonomik değer üreten kapsamı geniş bir etkinliktir. Farklı alanlarda onlarca sektörü etkiler. Bu yüzden tek bir disiplin altında değerlendirme ve bir otorite altında örgütleme anlayışı, Dünya’da uzun yıllar önce terk edilmiştir. 

Bizde durum farklı. 

Kamu yönetimi yarım yüzyılı aşan, yasa ve yönetmeliklere dayalı düzenlemenin ötesine geçilmesini arzulamıyor.. Denetim ve hizmet standartlarını belirlemek dışındaki işlevleri öne çıkaran, özünde imtiyaz sağlama girişimleri gözlerden kaçmıyor. 

Son düzenleme Rehberlik Yasasının değiştirilmesi oldu. Kültür ve Turizm Bakanı, özellikle ilgilendiği bu yasadaki değişikliğe ilişkin açıklamasında, ilginç bir gerekçeye sığındı. Değişikliği rehberlere yönelik haksız bir suçlamaya dayandırdı. “Hanutçulukla ilgili rehberlik ruhsatını iptaline kadar varan ve para cezaları içeren yeni yaptırımlar getirildi. En hassas konulardan biri bu. Maalesef yoğun bir şekilde turizmde,halkın anlayacağı dilde komisyonculuk diyelim, rehber camiasında hanutçuluk diye geçiyor, bu maalesef çok yaygın. Turizmin en büyük tehlikelerinden biri. Gelişmiş turizm ülkelerinin hiçbirinde böyle bir şey yok ama maalesef ülkemizde çok yoğun bir şekilde var. Biz de bunlarla çok etkili bir şekilde savaşmak istiyoruz. Turizmin önündeki en büyük engellerden biri olarak görüyoruz. Yasada bazı düzenlemeler yaptık, gerekirse başka düzenlemeler de ileride yaparız. Mutlaka bu dönemde hanutçulukla ilgili sıkıntıyı Türk turizminin çözmesi gerekiyor. Bizim de en çok önem verdiğimiz ve maalesef rehberler aracılığıyla yapılan bir konu olduğu için çok hassas davrandığımız bir konu."

Geçmişi günümüzden 134 yıl öncesine giden “rehberlik,” ülkenin tanıtımında önemli bir meslek koluna dönüştü. 

29 Ekim 1890 tarihli 190 sayılı Nizamname”, -İstanbul Şehremaneti- tarafından yayınlanan ilk yönetmelikti. Salt profesyonel turist rehberliği mesleğinin koşullarını düzenlemekle kalmadı. Yüz otuz dört yıllık geçmişi olan rehberliğin, kurumsal disipline kavuşmasının başlangıcıydı. 

Cumhuryetin ilk yıllarında -1925- yapılan bir düzenleme ile rehberlik önemli bir meslek olarak tanımlandı. Aralarında seçkin bilim insanlarının, sanatçıların ve çoğunluğu yüksek öğrenimli ve yabancı dil bilen kişilerden oluşan rehberler, donanımları ve ülkenin geçmişiyle günümüzü birleştiren birikimleri ile Türkiye’de turizmin gelişmesine önemli katkılar yaptılar. 

Geçmişten bağımsız düşünülerek dayatılan, bir tasarının Mecliste kabul edilmesi, sorunları çözmek yerine daha derinleştirecek bir sürecin başlayacağını gösteriyor. Sayın Bakanın; “hanut”ile basitleştirdiği tanımlamanın, benimsenecek yanı da yok. 

Kendi döneminden önce yapılan  değişikliklerle sağlanan, bir takım ayrıcalıkların fiyat elastikiyeti dışında rekabet etme şansı bırakılmayan, seyahat acentelerini rahatsız etmesi, meslek örgütleri arasında görüşmelerle kolayca çözümlenebilirdi. 

Üstelik Bakanlık bu konuda hakem de olabilirdi. Gençlik günlerinde fiilen bu alanda geçici de olsa çalıştığı bilinen, eski bir profesyonelin 134 yıllık geçmişi olan bu mesleği hedef alan yorumları çok talihsiz oldu.