• 11 Kasım 2022 07:54
  • 0
  • 3 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Sayılar ve gerçekler

Bu yazıyı dinleyin
Bahattin Yücel 11 Kasım 2022 Sayılar ve gerçekler

TÜRSAB geçtiğimiz günlerde kuruluşunun 50.Yıldönümünü kutladı. Turizm alanında yasa ile kurulan ilk kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütü, iki hafta sonra toplanacak Genel Kurula hazırlanıyor.

Turizm; ülke ekonomisine doğrudan katkıları açısından çok farklı bir yerde. Geride kalan yarım yüz yılda, yatak sayısı tam 50 kat büyüdü. 

Pandemi öncesi -2019 yılı- dünya sıralamasına bakıldığında, gelen yabancı ziyaretçi sayısında altıncı, kişi başına elde edilen döviz gelirinde on ikinci sırada yer aldı.

Türk Ekonomisinde bu ölçüde başarılı olmuş başka bir sektör yoktur. Sayılarla kanıtlanan bu başarının dinamiğini kuşkusuz seyahat acenteleri oluşturdular. Salgın hastalıklara, savaşlara, terör ve askeri darbelere, demokrasi dışı davranışlara ve uluslararası standartlara uymayan yöntemlere, ekonomik krizlere karşın, ayakta kalma mücadelesi vererek, turizm potansiyelinin pazarlama işlevini insanüstü gayretle başardılar.

Nedendir bilinmez, kendisi de bir seyahat acentesi sahibi olan Kültür ve Turizm Bakanı, bu gerçeği görmekten özenle kaçınıyor. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında yayınlanan söyleşisinde; “Türkiye’ye gelen turistin yarısının kendi kendine geldiği “iddia etmiş. Kültür ve Turizm Bakanı; kalan -turistlerin-yüzde 80’ini de yaklaşık 100 seyahat acentasının getirdiğini, 14 bin seyahat acentasının Türk turizminde kayda değer bir etkisinin olmadığını” öne sürüyor. Hepsinin patronları arkadaşlarım. Zaten bir şey olursa bana WhatsApp’tan yazıyorlar. Bir o kadar getiren yabancılar, onların CEO’ları da yakın arkadaşım. Yani bir kriz olduğu zaman onlarla hemen bir yerde buluşup, WhatsApp’ta ‘şu uçakları getir bakalım, ne yapacağız’ diyebiliyoruz.”

Keşke sosyal medyada kurulan ilişkilerle, milyonlarca insanın yer değiştirmeleri Sayın Bakanın anlattığı kadar basit olsaydı.

Durduk yerde kaynak bulmak amacıyla ortaya atılan ve kuruluşundan bu yana başında bulunduğu TGA-Turizmi Geliştirme Ajansı-‘da, sektörün temsili konusunda yönetimde dağıtılan koltukların sayılarına ilişkin örnekler verirken, içinden geldiği mesleği küçümseyen bir tavır takınmış. ”TGA’ ya katkıları açısından seyahat acentelerine 2,5 koltuk düşecekti. Yarım koltuk veremeyeceğimiz için tam koltuk verdik. Bu sayıyı üçe çıkardık” diyor.

Öğrenci diliyle söylersek; bu sektörün temel dinamiğini hiçbir teşvik, vergi indirimi ya da özel tahsis almadan başarıyla oluşturan seyahat acentelerine, yarım iken tam vermiş. Kuşkusuz bu tavır karşısında en doğru yanıtı 50 yıllık geçmişi ile TÜRSAB’ın kurumsal kimliği verecektir. Anlaşılan Birliğin geçmişi birilerini fazlasıyla rahatsız etmiş. 

Bir atasözümüz ile değerlendirirsek; “ağaca balta vurmuşlar, sapı bendendir” demiş.

Bakanlığın yayınladığı istatistikler, sayı ve döviz gelirlerine ilişkin sürekli “revize” edilen varsayımlardaki tutarsızlıklar, arzulanan başarı hikayesi yazmaya yetmediği için belli ki, bir takım ahbap-çavuş fantezileri ile ortaya atılan hedefler, unutturulmak isteniyor. Birkaç örnek ortada tutarsız bir kurgu olduğunu gözlerimizin önüne sermeye yetiyor.

Geçtiğimiz 3 yılın ilk 9 aylık verilerine kısaca bakalım:

2019 Yılında kişi başına elde edilen gelir; 731.-, 2021 yılında 1.027.- ve 2022 yılında 889.-ABD doları olmuş.

Bakan’ın bir televizyon söyleşisinde açıkladığı; İspanya’yı geçme iddiası da gerçeği yansıtmıyor.

Bu ülkede kişi başına döviz geliri 7,2 geceleme ortalaması ile Türkiye’den fazla görünse de aslında bizdeki kalış süresi 12 gün ile karşılaştırıldığında düşük kalıyor.

Eskileri doğrulayarak son sözü baştan söyleyelim.

Yasaklar, “pazar ülkelerin” yaşam tarzlarına uymayan yöntemlerle, demokrasinin sınırlandığı bir coğrafyada, atamayla başarı hikayesi yazmaya yetmez.