• 14 Ağustos 2021 02:08
  • 0
  • 2 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Şirket kurtarma

Bu yazıyı dinleyin
Fehmi Köfteoğlu 14 Ağustos 2021 Şirket kurtarma

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 11 Mart 2020’de covid-19 virüsünün dünya çapında salgın anlamında “pandemi” olarak kabul edildiğini açıklamasının üzerinden 17 ay geçti.

Seyahat endüstrisi pandemiden en ağır darbeyi yedi.

Turist gönderen kaynak ülkeler ve turist alan destinasyonlarda şirketler zor durumda.

Daha önce kamuya karşı kişisel çıkarı öne çıkaranlar “Bırakın yapsınlar bırakın geçsinler” derken şimdi “Kurtar bizi devlet baba” diye sıraya girdi.

Turist gönderen ve alan ülkelerde şirket kurtarmaları yaşanıyor.

Kamu eliyle şirket kurtarılmasına prensip olarak karşı çıkmak gerekir.

Kamu kaynaklarının toplumsal faaliyet yerine kişilerin kurtarılmasında kullanılması yanlıştır ve ideolojik yaklaşım ötesinde, bir gerçeklik olarak buna karşı çıkılmalıdır.

Bu yaklaşım nasıl bir gerçeği ifade ediyorsa olağanüstü dönemlerin olağan yöntemlerle aşılamayacağı da bir gerçektir.

17 aydır yaşanan ve nereye varacağı, hangi sonuçlar yaratacağı henüz kestirilemeyen yüzyılın sorunu pandemi olağanüstü bir durumdur.

Dolayısıyla her alanda olduğu gibi seyahat endüstrisinde de bu olağanüstü dönemde ortaya çıkan sorunlara olağan ortamdan farklı yaklaşmak gerekir.

Seyahat endüstrisinin en büyük pazarı Almanya ve İngiltere başta olmak üzere diğer ülkelerde yaşanan sorunlar ve alınması gereken önlemler ile getirilen düzenleme ve yapılan uygulamalar da böyle olmalı.

Bu noktada liberalizmin iflas eden “Bırakın yapsınlar bırakın geçsinler” teorisi yerine kamu yönetiminin devreye girmesi, kişi, grup aile kurtarmak için değil toplum ve ülke çıkarı temelinde olmalı.

Burada esas olan şirket değil, yarattığı istidam, sağladığı sosyal dönüşüm, ülke ekonomisine katkısı tartışılmayacak kadar önemli olan sektörün çıkarıdır.

Bu kapsamda Almanya, İspanya ve Türkiye’de kamu eliyle yapılanlar doğrudur.

Yapılanlara karşı çıkmak yerine sektörün yalnız büyüklerden oluşmadığı gerçeğini anımsatıp onlarca büyük firmaya sağlanan desteğin yüzde 10’u kadarlık bir miktarın yüzlerce firmaya sağlanması istenmelidir.

Hatta büyüklere kredi olarak sağlanan desteğin küçüklere hibe olarak sağlanması kamunun sosyal sorumluluğu olduğu gibi sektörün ve ekonominin gereğidir

Zira diğer alanlarda olduğu gibi seyahat endüstrisi de yalnız büyüklerden ibaret değil.