• 28 Ekim 2022 22:42
  • 0
  • 6 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Turizmde ilk 10’da olmak ve Cumhuriyet’in insan kaynağı

Bu yazıyı dinleyin
Fehmi Köfteoğlu 28 Ekim 2022 Turizmde ilk 10’da olmak ve Cumhuriyet’in insan kaynağı

Son sözü baştan söyleyeceğiz:

Türkiye Cumhuriyeti 2. yüzyılına, 20. yüzyılın başında dünyaya önderlik ettiği kurtuluş savaşı zaferinin taçlandırıldığı Cumhuriyet sayesinde dünya devletidir.

2022 yılında Türkiye dünya turizminin ilk 10’u arasında olması Cumhuriyet sayesindedir.

Türkiye buraya 20 yılda değil Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana geçen yüzyılın birikimiyle geldi.

Bu değerlendirme, Eskişehir Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi, şimdi emekli olan Prof. Dr. Nazmi Kozak’ın 13 ciltlik Sözlü Turizm Tarihi’nde en ince ayrıntılarıyla ve bütün yönleriyle var.

Cumhuriyet ve insan kaynağı

Cumhuriyet’in 1. yüzyılının sonunda bugün Türkiye, çok az ülkeye nasip olabilecek tarihi ve kültürel mirasa sahip bir ülke olmanın yanı sıra turizmde, daha doğru tanımla seyahat endüstrisinde önemli bir avantaja daha sahiptir. O da Cumhuriyet’in ürünü olan insan kaynağıdır.

Türkiye, Cumhuriyet sayesinde bugün dünya turizminde bir aktördür.

Türkiye bu alanda sahip olduğu bu önemli değerleri hakkıyla değerlendiremese ve uluslararası alanda karşılığını alamasa da bu değerlerin varlığı bilinen bir gerçektir.

Cumhuriyet ve turizm

Türkiye’nin turizmde bunun kadar önemli bir avantajı da insan kaynaklarıdır.

Bu da Cumhuriyet sayesindedir.

Türkiye, dar anlamda turizmde, geniş ve doğru tanımıyla seyahat endüstrisinde; Almanya kadar organizasyon ve İngiltere kadar finansman olanağı olmamasına, ulaşılabilirlikte Fransa kadar avantajlı, uluslararası pazara çıkışta İspanya kadar köklü olmadığı halde bugün eğer dünya turizminin ilk 10’u arasında yer alıyorsa bunu sağlayan Cumhuriyet’in ürünü insan kaynaklarıdır.

Türkiye’nin Sovyetler Birliği dağıldığında bu sektörün uluslararası alanda finansal bakımdan en güçlü, şirket yapıları en organize ülkeler dahi çok istedikleri halde giremedikleri bugünün Rusya’sına girip bugün o pazarda belirleyici konumda olmasını sağlayan o insan kaynağıdır.

O insan kaynağı, yurttaşlarının karnını doyurmak için gittiği Almanya’dan memleket hasreti gidermek isteyenlere sağlanan olanakları bir dönem Almanya’yı da aşarak Avrupa seyahat endüstrisinin aktörü haline getirip, bu alanda bir “case study” olarak incelenmesi gereken Türk tur operatörlüğünü yarattı.

Bunu da yaratan Cumhuriyet’in insan kaynağıdır.

Mutlu çalışan mutlu müşteri

Türkiye günümüzde dünya turizminin merkezi olan Akdeniz’de rakiplerine göre tekrar gelen (repeat) ziyaretçi oranının yüksek olması gelenlerin memnun kalmalarının ifadesidir. Müşteri memnuniyetini sağlayan da insan unsurudur. Türkiye’de bazı firmaların felsefe olarak benimseyip uyguladığı “mutlu çalışan mutlu müşteri” anlayışı sektör geneline yayıldı. Bu da sektörün insan unsuruna dayalı olmasının en somut göstergesidir.

Cumhuriyet sayesinde tepelerde

Türkiye’nin bir dönem bir elin parmakları kadar olan otelleri yabancılar tarafından yönetilirken Türkiye bugün turizmin lokomotifi olan konaklama alanında yatırım-yönetim-işletmecilik yerlilerin elindedir. Bugün uluslararası otel zincirlerinin en üst düzeyinde yöneticileri arasında Cumhuriyet’in ürünü, bu toprağın insan kaynağı var.

Türkiye’nin bugün uluslararası zincir otellere tepe yönetici ihraç ediyor. Bu da Cumhuriyet sayesindedir.

Cumhuriyet’e her alanda olduğu gibi turizmde de çok şey borçluyuz.

2. yüzyıl için senaryo

Cumhuriyet’in 2. yüzyılına girerken Türkiye turizmde ne yapabilir, ne yapmalı.

2. yüzyılının ilk çeyreğinde, 2050’de makul geleceklerin alternatif göstergeleri anlamıyla Türkiye’nin turizmde nerede olması gerektiğine ilişkin fütürist (gelecekbilimci), akademisyen ve sektör kanaat önderlerinin öngörüleri ile seyahat endüstrisinin uluslararası kurum kuruluş ve örgütlerinin çalışmalardan da yararlanarak bir senaryoya gereksinim var.

AKP iktidara geldiğinde Cumhuriyet’in 100. yılına atfen “2023 Turizm Stratejisi” hazırlamış, bunu Yüksek Planlama Kurulu (YPK) onayından geçirerek kamu politikası haline getirmişti. Kapsamlı bir çalışma olan o stratejide Cumhuriyet’in 100. Yılı 2023’te turizmde ulaşılacak hedefler takvime bağlanmış olarak yer alıyordu. Ne oldu o strateji? AKP kendi hazırladığı stratejiye bile sahip çıkmadığı gibi bunun adını bile anmıyor.

Bu deneyden yola çıkarak diyoruz ki Cumhuriyet’in 2. Yüzyılının en azından ilk çeyreği için (2050) dünya ve Türkiye gerçeklerine dayalı, içine girilen yeni dünya düzeni sürecini de dikkate alan bir strateji ve bunun uygulamalarını içeren bir senaryo olmalı.

Senaryo, tahminler veya tahminler derlemesi değil; makul geleceklerin alternatif göstergeleridir.

Bu senaryo;

1-   İnsan kaynağı

2-   Çevre ve doğa

3-   Yerel yönetimler

4-   AI ( yapay zeka ) ile Y ve Z kuşağını esas almalıdır

Bu yaklaşım temelinde hazırlanacak senaryonun vizyonu da şu olmalıdır:

• Bölgeler arasındaki gelişme farklıklarını giderme ve sürdürülebilir kalkınma

• Turizmde rekabetin ucuz ürün yerine markalaşan turizm bölgelerinin oluşturulması,

• Var olan turizm bölgelerinin sürdürülebilirlik perspektifi içinde yeniden ele

alınarak planlanması,

• Küresel eğilim taleplerinin izlenmesi ve buna yönelik planlama ve uygulamalar yapılması,

• Turizmde ürünün çeşitlendirilerek sezonun bütün bir yıla yayılması,

• Yöreye özgü farklı turizm türlerinin birbirine entegrasyonunu sağlayacak;  eko-turizm, kırsal, agro, sağlık, eğitim, sağlık ve termal, golf, kış sporları, doğa v.b. turizmin planlanması.

Son söz

Forbes Dergisi'nin Ekim 2022 sayısında Larry Olmsted imzalı makalede, Türkiye'nin sunduğu olanaklar ve sahip olduğu değerler karşısında ne kadar ucuz olduğu övülüyordu. 

Arzu edilen, Türkiye’nin  Cumhuriyet'in 2. yüzyılında ucuzluğu ile değil, sahip olduğu değerlerin karşılığını alan ülke olması özelliği ile övülmesidir.