Aslında 20 yıldır özenle hazırlanan tasarımın, uyumlu parçaları haline gelen bir sektöre dönüştü turizm. Kamuoyunun geneline yansıyan sanal başarı hikayelerinden etkilendi sektör. 

Bir yanıyla kapitalizmin dünyayı kendi belirlediği kalıplara dökme çalışmasının yeni adımı “metaverse”in, günlük yaşamımızı esir alma sürecinin parçası olmaya hazırlanırken, öte yanda Türkiye’de siyasetin egemen klasik hastalığının; algı yönetiminin baş aktörü haline getiriliyor.

Örnek vermek gerekirse, Marquez’in “Kırmızı Pazartesi” adlı romanının kahramanı Santiago Nasar’ın, gerçek hayattaki kopyaları gibi davranıyorlar turizm meslek örgütlerinin yöneticileri. 

İşin gerçeğini herkes biliyor oysa. 

Eskiden “maiyette” sıfatıyla görevlendirilen kamu görevlileri olurdu. Üst yöneticinin göreve geliş-gidişlerine bağlı olarak çalışırlardı. Son dönemde yerlerini -sözde- gazeteciler aldılar. 

Maiyetteki bu gazetecilerden biri Turizm Bakanı ile yaptığı söyleşiden aldığı ilhamla, sektöre güzellemeler yapıyordu. Bakanlık bilimsel yöntemlerle gelirleri belirliyormuş. Önümüzdeki sezonda döviz gelirimizin, bir önceki 2021 yılına göre 11 milyar dolar artacağını şimdiden saptamışlar. İlk 40 gün için alınan rezervasyonlara bakılıyor, uçuş planlamaları inceleniyor ve artış oranları hesaplanıyormuş.

Böylesine bilimsel ve kapsamlı bir çalışma ortadayken, elbette sektör temsilcileri nankörlük yaparak, artan girdi fiyatlarından yakınacak değiller. Kuşkusuz seslerini çıkarmadan gelişmeleri bekleyecekler. Üstelik her şeyi borçlu oldukları TGA-Turizm Geliştirme Ajansı-‘nın katkıları ortadayken, yakınmanın alemi yok. 

Yatırımlarını özkaynak ve kredi desteği ile gerçekleştiren, krizler sırasında aşırı borçlanmak zorunda kalan konaklama işletmelerinin, 2010-2020 yılları arasında yıllık faiz ve vergi öncesi ortalama karları-FAVÖK-kullandıkları kredinin faizlerini karşılamaya yetmiyormuş ne gam.

Oysa hayatın akışı hayli farklı. 

Belki sanal gerçeklik yöntemleri kullanarak, Dünya’da yaşananları bir süreliğine kendi yurttaşlarınızdan gizleyebilir. Onlara masal tadında başarı öyküleri de anlatabilirsiniz.

Sınırlarını 6 ay boyunca tam kapatan. Geçtiğimiz 2021 sezonunda sadece AB yurttaşlarına denetimli olarak açan İspanya’yı, gelen turist sayısında geçtiğinizi duyurarak, iyimser bir ortam da yaratabilirsiniz.

Ancak kısa sürede kendinizi kandırdığınız ortaya çıkar. Geçtiğimiz ay ABTA’nın açıkladığı bir araştırmanın sonuçlarına göre, İngiltere Pazarında en ucuz ülke sıralamasında birinciliği alan Türkiye, gidilecek ülke tercihlerinde ancak 10.Sırada yer bulabildi.

Sakın bu iyimser ve katlanan rezervasyonlarla önceden olacakları kestirmenize yol açan gizemli formülünüzden kimselere söz etmeyin. Bu yıl son dakika satışlarında bütün zamanların rekorlarının kırılacağını, sağır sultan bile duydu. 

Piyasadaki boşluktan yararlanmak isteyen bazı operatörlerin, örtülü desteklerle bu sanal başarı öykünüzü gerçekleştirme şansı olduğunu da sanmayın.

Geçtiğimiz iki yıl boyunca yüz milyarlarca liralık destek verdiğiniz, seçilmiş-kayırılmış- bir elin parmaklarından daha az sayıda operatörün, ülkeye kazandırdıklarını çekinmeden açıklayın.

Son günlerde geleceği gözlerdeki ışıltılardan okuyan Maliye Bakanımızı da yanıltmayın. Hala turizm dövizleri ile ülke ekonomisinin darboğazdan çıkacağına inanıyor.