Dünya ‘aşırı turizm’ ile mücadele ederken Türkiye resmin neresinde? Pandemi sonrası dünya yeniden yollara düştü. Uçaklar, oteller dolu, şehir merkezleri kalabalık. Bu durum dünyada ‘aşırı turizm’ (overtourism) tartışmasını da gündeme taşıdı. Geçen hafta Culture Next 2026 Kültürel Değişim Konferansı’nın ana konularından biri buydu. Sahnede Oksijen’in iki yazarı vardı. Seyahat yazarımız Bahar Akıncı, karadaki sorunları ve çözüm yollarını, denizcilik yazarımız Ali Boratav ise Türkiye denizlerindeki sorunları ele aldı. Bahar Akıncı: Türkiye'nin "aşırı turizmden" kaçan gezginlere alternatif ülke olabilmesi için aşması gereken ciddi yapısal problemler var: 1. Sürdürülebilirlik hâlâ ikincil planda: Kıyı bölgelerimizde aşırı yapılaşma, kaçak ve ruhsatsız inşaatlar, orman alanlarının tahribi, yaz aylarındaki aşırı yüklenme büyük sorun. 2. Çevre koruma konusundaki duyarsızlık: Enerji tüketimi, atık yönetimi ve plastik kullanımı konusunda denetim eksikliği var. 3. İnsan kaynağı krizi: Düşük ücretler ve sezonluk sigortasız çalıştırma, nitelikli işgücünü sektörden uzaklaştırıyor. 4. Kıyı kanununun uygulanmaması: Güney Ege ve Akdeniz kıyılarında, bakanlığa ya da belediyelere ait az sayıda plaj dışında; her yer kaba işletmeler, oteller ve siteler tarafından parsellenmiş durumda. 5. Fiyatlardaki dengesizlik, maliyetlerdeki aşırı artış. 6. Turizm sezonunun iki aya sıkışıp kalması: Özellikle yerli turizmde bir türlü uzatılamayan sezon... Ali Boratav: Denizler kalabalıklaştı mı?: Şöyle düşünelim mavi yolculuğun başladığı Cevat Şakir'li, Azra Erhat'lı, o nostaljik 60'lı yıllarda deniz üstünde 30-40 mavi yolculuk teknesi var. 90'lı yıllarda 3-4 bin; 2000'lerde 10 bin. Bugün Türkiye kıyılarında 30 bin kabinli, mutfaklı, buzdolaplı, güneş enerjili, 3, 5 hatta 15 kabinli, 30 bin mavi yolculuk yapabilir tekne var. Ve 15 Haziran-15 Eylül arasında bu teknelerin kabaca 10 bini Gökova-Kekova arasında seyir halinde oluyor. Bu, konunun talep boyutu. Arz ise değişmiyor. 60 yıl önce de 500 koy ve mola noktası vardı, bugün de. Denizde turistik taşma hali: Hem var hem yok. Pandemi döneminde denizdeki tekne sayısı iyice arttı, pik sezonda Gökova'dan Kekova'ya mavi yolculuk kıyılarında 10 bin tekne var. Bu tekneler 400-500 kapalı koy arasında köşe kapmaca oynamaya başladılar... Oksijen

2026'da Seyahat ve turizm Turizm, seyahat kısıtlamaları, emisyon sınırlamaları ve aşırı kalabalıkla ilgili endişeleri aşarak 2026 yılında zafer kazanacak. Rekor sayıda 2 milyar uluslararası gezgin 1.8 trilyon dolar harcayacak. Bunların dörtte biri Çin ve Amerika'dan gelecek; Hindistan'dan yurt dışına seyahatler artacak. Çin, yeni Legoland tema parkı ve bazı ülkeler için vizesiz seyahat imkanı sayesinde uluslararası ziyaretçilerin yüzde 8'ini çekecek. Ancak sınır kontrolleri ve yüksek fiyatlar nedeniyle Amerika'ya yapılan ziyaretler sadece yüzde 2 artacak. Yine de futbolseverler Kuzey Amerika'daki Dünya Kupası'na akın edebilir. Modası asla geçmeyen Avrupa, biyometrik kimlik belirleme ve vizesiz seyahat edenler için bir yetkilendirme sistemi kullanarak ziyaretçi kalabalığını takip etmeye devam edecek. Güneydoğu Asya ve beklemeyeceğiniz başka yerlerde daha fazla turist görebilirsiniz. Rusya; Brezilyalılar, Güney Afrikalılar ve diğerleri için vizesiz erişimi deneyecek. Suudi Arabistan, lüks turizm projesi Amaala'nın ziyaretçi sayısında artışa yol açmasını umuyor. Oksijen

Otelcilerden istihdam isyanı Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından düzenlenen Turizmde İnsan Kaynakları Zirvesi, sektörün en kronik problemi olan istihdam sorununu masaya yatırdı. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa'nın yaptığı oturumda, Anadolu Turizm İşletmecileri Demeği (ATİD) Başkanı Birol Akman, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Erkan Yağcı, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Demeği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu ve Bodrum Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (BODER) Başkanı Ömer Faruk Dengiz yer aldı. Oturumda söz alan dernek başkanları, çözümün eğitimden regülasyona, meslek yasasından sektör-üniversite iş birliğine kadar uzanan geniş bir çerçevede ele alınması gerektiği konusunda birleşti. Yeni Yüzyıl

Otel yatakları için yıkama, elektrik süpürgesiyle temizlemekten daha önemlidir. Uyku uzmanı Jens Rosenbaum şu sonuca varıyor: Yatak koruyucuları (kılıfları) ve elektrik süpürgesiyle temizlik, yatak lekelerini tamamen ortadan kaldırmak için yetersizdir. Yatağı hijyenik olmayan hale getiren tüm kir izlerini tamamen gidermenin tek yolu yıkamakdadır. Dahası, bu yatağın ömrünü uzatır ve böylece maliyet etkinliğini artırır. Hotel Inside