• 06 Aralık 2022
  • 0
  • 2 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Matbah Restaurant'tan Şeb-i Aruz’da Mevlevi Sofrası

Bu haberi dinleyin
06 Aralık 2022 Matbah Restaurant'tan Şeb-i Aruz’da Mevlevi Sofrası

İstanbul Sultanahmet’teki Matbah Osmanlı Saray Mutfağı Matbah Restaurant, 7 - 17 Aralık tarihleri arasında, Mevlana’nın aşçısı Ateşbaz-ı Veli’nin menüsünü oluşturduğu “Mevlevi Sofrası” kuruyor.

Michelin 2023 seçkisinde önerilen restoranlar kategorisine giren, Osmanlı Saray Mutfak sanatını yaşatan Matbah Restaurant, 7-17 Aralık’ta 749. Şeb-i Aruz törenleri nedeniyle ‘Mevlevi Somadı’ menüsü ile misafirlerini ağırlayacak.

Sufizm ve mutfak

Konuyla ilgili bilgi veren Matbah Restaurant’ın bünyesinde bulunduğu Ottoman Hotel İmperyal Genel Müdürü Serdar Balta şunları söyledi:

“Sufizm, yani tasavvuf öğretisinde 'mutfak' çok önemli bir yer tutar. Dervişler eğitimlerine mutfak ile başlar. Amaç, sadece yemek pişirmeyi değil, aynı zamanda doğanın olağanüstü çabalarla insanlığa sunmuş olduğu yiyeceklere karşı saygı duymayı öğrenmektir. Yiyeceklerin en verimli, en uygun şekilde kullanımına ve tüketimine büyük önem verilir.

İşte bu yüzden, aşçılık Mevlâna zamanında en çok itibar edilen meslekti. Hatta dergaha girmek için önemli bir aşamaydı ve ruhani anlamda bir makamdı. Mevleviler, yüce yaratıcının sunduğu nimetleri büyük hünerle pişirerek kulların beslenmesine aracılık ettikleri için aşçılara büyük saygı göstermişler.

“Somat" (sofra) adabı

Bu hürmetin en büyük göstergesi ise, Mevlâna'nın çok sevdiği aşçısı Ateşbaz-ı Veli (ateşle oynayan) öldüğünde, onun adına bir türbe yapılmasıdır. Dünyada adına türbe inşa edilen belki de tek aşçı olan Ateş-Baz Veli’dir. Konya Belediyesi her yıl Ateş-Baz Veli’nin türbesi önünde 'Mutfak Günleri' festivali düzenleyerek aşçılığa olan saygısını göstermektedir. 

“Somat" (sofra) adabına büyük önem veren sufiler, oğle ve akşam olmak üzere günde iki kez yemek yerler. Sofrayı can' lar (mürid) hazırlar. Tuz, yemeklerde törensel ifade taşır. Yemek onunla başlar, onunla biter. Hazırlıklar bitince, sıra yemeğin yenmesine gelir. Kazancı Dede, kazanın kapağını açınca, can’lar kazanı ocaktan alırlar. Kazancı Dede'nin duası ile yemek daveti duyurulur. Elleri önde bağlı duran sufiler, kapıya gelince başlarını eğerek selamlaşır ve sofraya geçerler. Şeyhin katılımı ve duası ile yemeğe başlanır. Yemek esnasında kesinlikle konuşulmaz. Mevlevilerde yemek faaliyeti adeta bir ibadet halidir. Yemek yerken kendilerine nasip olan lokmalar için devamlı şükrederler. Yemeğe topluca başlandığı gibi topluca bitirilir. 

Biz de Osmanlı Saray Mutfak sanatını Matbah Restaurant’ımızda yaşatıyoruz.”