• 05 Ağustos 2024 00:09
  • 0
  • 1 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

“Mısır, S.Arabistan ve Arap Emirlikleri Türkiye'ye rakip olarak yükseliyor”

Bu haberi dinleyin
05 Ağustos 2024 “Mısır, S.Arabistan ve Arap Emirlikleri Türkiye'ye rakip olarak yükseliyor”

 

Türkiye’nin yükselen rakiplerin izlenmesi ve buna yönelik önlemler alınması gerektiği belirtiliyor.

Türkiye’nin 2030 yılına kadar kapsamlı bir stratejik plan hazırlaması gerektiğini belirten Türkiye Turizm yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi yeni rakiplere karşı hazırlıklı olunması gerektiğine söyledi.

TTYD Başkanı Narin geçen hafta A Para TV’de katıldığı Paranın Yönü programında sektöre ilişkin yaptığı değerlendirmelerde Türkiye’ye turizmde önemli  bir rekabet üstünlüğü sağlayan yeni tesislere sahip olma özelliğini koruması için tesislerin yenilenmesi yenileme yatırımlarını hızlandırması gerektiğini söyledi. Narin bu konuda kamu yönetiminin sektöre finansal destek olmasını istedi

Yeni planlama ve stratejik yatırımlar önemli

TTYD Başkanı, 2030 yılına kadar turizm sektöründe kapsamlı yeni planlamalara ihtiyaç duyulduğunu da belirtti. Türkiye'nin turizm sektöründeki rekabet gücünü artırma ve sektördeki büyüme potansiyelini genişletmenin önemini dikkat çeken Narin, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi yeni rakiplere karşı hazırlıklı olunmasının gerekliliğine söyledi.

Oya Narin şunları söyledi: “2 milyonluk yatak kapasitemizin yaklaşık yarısı 1999 öncesine dayanıyor. Turizm sektörü olarak potansiyelimizi geliştirmemiz, rekabetçi özelliğimizi korumamız ve yeni destinasyonlar oluşturabilmemiz için hem mevcut yatak kapasitemizi dönüştürmemiz hem de toplam yatak kapasitemizin arttırılması bir ön şart. 

Sermaye ihtiyacı

Bu yatırımların yapılabilmesi için ise finansman sorununu aşabilmemiz gerekiyor. Bununla birlikte özellikle sektörün mevsimsel yapısını göz önünde bulundurduğumuzda işletme sermayesi ihtiyacı da var. 12,7 milyar dolarlık bir kredi portföyümüz var. 

Sektörümüz toplam kredi dağılımının sadece yüzde 2,9’unu oluşturuyor. Sektörün arzu edilen yatırımları yapabilmesi için konvansiyonel krediye erişmesinin yanı sıra alternatif finansman kaynaklarından da yararlanabilmelidir.