Prof. Dr. Kozak resmen ‘Emekli’ oldu, ‘Fiilen’ üretmeye devam edecek

Öğrenciliğe ilk adım attığından profesörlüğe kadar giden yaşamında, turizme yönelik akademik araştırmaları, yayıncılık ve uluslararası alandaki organizasyonları kendine bir tür yaşam tarzı olarak benimseyen, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazmi Kozak, okuldaki görevinden emekli oldu.
Prof.Dr.Kozak, bir kuruma bağlı çalışma yaşamından emekli oluyor, yoksa yaşamının parçası haline gelen turizm araştırmaları, yayıncılık ve organizasyonları alanında üretmeye devam edecek.
Yayıncılık
Kozak, Türkiye’nin turizm alanında en uzun süreli yayını olan, 1990 yılında Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi ile başladığı bu alandaki çalışmalarına; Anatolia: An International Journal of Tourism and Hospitality Research, Akademik Turizm Bülteni ile devam etti.
Uluslararası organizasyonlar
Bu arada organizasyonlar alanında da; Lisansüstü Turizm Öğrencileri Araştırma Kongresi, Disiplinlerarası Turizm Araştırmaları Kongresi, Rekreasyon Araştırmaları Kongresi, World Conference for Graduate Research in Tourism, Hospitality & Leisure, ve Interdisciplinary Tourism Research Conference’ı düzenledi.
Ayrıca; Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması’nı düzenliyor.
Araştırmalar
10 ciltlik Sözlü Turizm Tarihi ve 6 ciltlik Turizme Kanat Gerenler’in yayın koordinasyonu ve editörlüğünü yapan Prof. Dr. Nazmi Kozak, kendi salanında ilk ve tek olan 16 ciltlik Turizm Ansiklopedisi’ni de yayına hazırlıyor.
“Yaşam biçimi”
Nazmi Kozak’ın ayrıca; turizm ilme ilgili çok sayıda arama konferansı düzenledi.
Prof.Dr Nazmi Kozak resmi olarak emekli olduğunu duyururken yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:
Ben bir kuruma bağlı çalışma yaşamından emekli oluyorum, yoksa her şeyden elimi eteğimi çekmek gibi bir düşüncem yok.
Akademik çalışma yaşamını bir “yaşam biçimi” olarak görenlerdenim, belirli saatlerde yapılacak bir iş ve unvan ve para kazanma yolu olarak görmedim. Bundan sonra da sağlığım elverdiği sürece böyle yaşayacağım.
Mayasında Köy Enstitüsü var
Önümüzdeki dönemde 1960’lardan bugüne yaşadıklarımı ülkenin ve dünyanın yaşadıkları ile yoğurup bir otobiyografi hazırlama düşüncem var, epey de not aldım.
Benim kuşağım ve hele benim gibi kırsal kökenli olanlar bir anlamda “sabandan ciplere” dönüşen bir süreçten geliyorlar. Tabi biraz da hüzünlü bir dönem. Köy enstitülü heyecanlı, yurtsever, çalışkan bir öğretmen kuşağının etkisinin olduğu 1960, 1970 ve 1980 kuşağından günümüze değişen ve dönüşen insan profilini yazmak hem biraz zor hem de kolay. Bakalım, nasıl üstesinden geleceğim.
Tabi yaşadıklarım, uğradığım haksızlıklar, üzerimde hakkı olan insanlar…
Birkaç yılımı alacak bir çalışma olacak gibi.
Tabi, epeydir düzenlenen bazı etkinliklerimiz de devam edecek. Yapabildiğimiz kadar.