• 02 Temmuz 2025
  • 0
  • 12 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Antalya Karacaören’in Kirli Suyuna Muhtaç mı?

Türkiye’nin turizm başkenti Antalya’nın gelecekteki içme suyunun temin edilmesi planlanan Karacaören Barajından kente su taşıyacak isale hattı yeniden gündemde. Ağır sanayi ve evsel atıkların taşındığı baraj gölünün suyunun arıtılsa bile kullanılamaz olduğunu savunan uzmanlar, “Antalya halkına o barajdan nasıl su içirebilirsiniz?” diye soruyor. Yusuf Yavuz

Bu haberi dinleyin
02 Temmuz 2025 Antalya Karacaören’in Kirli Suyuna Muhtaç mı?

Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Cem Oğuz, orta vadede kentin içme suyu sorununu çözmek için en yakın yüzey suyu kaynağı olan Karacaören’e ihtiyaç duyulduğunu açıklarken, DSİ’den emekli olan ve antik çağdan günümüze Antalya’nın su yapılarıyla ilgili kitaplar yazan İnşaat Yük. Mühendisi Galip Büyükyıldırım ise bu konuda farklı bir görüşü dile getirdi. Antalya’nın yüzey suyu kaynağı olarak en başta kentin içinden akan Düden Çayı’nın düşünülmesi gerektiğini söyleyen Büyükyıldırım, “Düden Çayı tek başına bile Antalya’ya yeter” diyerek Düden Çayını kirlilikten korumanın Karacaören’den kirli su getirmekten daha kolay olduğunu savundu.

ENERJİ AMAÇLI YAPILDI, ATIK DEPOSU OLDU, İÇME SUYU İÇİN AYRILDI

Nüfusu 3 milyona yaklaşan Antalya’nın içme suyu ihtiyacını karşılamak için Karacaören II Barajından su temin edilmesiyle ilgili proje yeniden gündemde. Isparta ve Burdur illeri sınırlarında yer alan Karacaören Barajı, enerji üretimi amacıyla inşa edildi. 1990’ların başında üretime alınan baraj, 2000’li yıllara gelindiğinde Antalya kentinin içme suyu rezervi olarak ayrılması gündeme geldi. Ancak 30 yıldan fazla süredir yukarı havzadaki atıklarla kirlenen baraj gölünde sık sık balık ölümleri yaşandı. İnşa amacı enerji üretimi olan barajın su havzası yıllarca koruma tedbirlerinden uzak tutulunca, kirlilik giderek arttı.

ISPARTA’NIN ATIK SULARI ANTALYA’NIN İÇME SUYU REZERVİNE AKIYOR

Karacaören Barajının en önemli kirlilik kaynaklarından biri, Isparta Deri Organize Sanayi ile kentsel atık suların deşarj edildiği Isparta Çayı. Yaz günlerinde ağır kokular yayarak akan Isparta Çayı’nın taşıdığı atık sular, Karacaören Barajına ulaşıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hazırladığı ‘Çevre Durum Raporu’ ile Sayıştay raporlarında da yer verilen bu kirlilik, yıllardır bir türlü çözüme kavuşturulmuş değil.

BAKANLIK ÖZEL HÜKÜMLER ÇIKARDI, BİR ARPA BOYU YOL ALINMAMADI

Karacaören Barajı’nın Antalya için içme suyu rezervi olarak ayrılmasının ardından Tarım Bakanlığı 2017 yılında yalnızca bu baraj gölüne özel havza bazında kullanım kararları getirdi. Karacaören Barajı Özel Hükümleri, iyi tarım uygulamalarından kanalizasyon altyapısına, madencilikten kültür balıkçılığına, ulaşımdan turizme birçok başlıkta su havzasının korunması için bir dizi tedbirlerin hayata geçirilmesini öngörüyordu. Ancak özel hükümlerin uygulanmasında baraj gölündeki balık kafeslerinin kaldırılması dışında özellikle altyapı anlamında henüz kirliliği önleyecek ölçüde bir yol alınmış değil. Su havzası koruma bandını tehdit eden bölgedeki madencilik faaliyetleri her geçen gün artıyor.

İHALE 2014’DE YAPILDI, PROJE YARIM KALDI

Karacaören Barajı’ndan Antalya’ya içme suyu getirilmesini amaçlayan projenin temeli 2014’de atıldı. Karacaören II Barajının mansabındaki regülatörden alınacak suyu kente taşıyacak olan 43 kilometrelik isale hattının yüzde 25’lik kısmı tamamlandıktan sonra DSİ ile firma arasındaki sözleşme sonlandırıldı. Varsak’ta inşa edilecek arıtma tesisinde arıtılacak suları kente taşıyacak sistemin bu bölümünden sonra devreye ASAT girecek.

10 YIL SONRA YENİDEN 699 MİLYONLUK İHALE

Yarım kalan isale hattının tamamlanması için DSİ Şubat 2021’de bir ihale daha yaptı. Yaklaşık maliyeti 699 milyon TL olan yapım ihalesini alan Ata Altyapı Endüstri AŞ firması ile de işin bir kısmını yaptıktan sonra bu sözleşme de sonlandırıldı. Ardından 2024 yılında yenilenen ihaleyi, 626 milyon 981 bin TL teklif veren Yüksel İnşaat AŞ kazandı. Ancak 51 firmanın teklif verdiği ihalede 3 firmanın teklifi geçerli sayıldı.

İHALEYLE İLGİLİ İTİRAZ SÜRECİ SONUÇLANDI, YER TESLİMİ YAPILDI

Antalya’nın 2045 yılına kadar içme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyacının Karacaören II Barajından karşılanmasını öngören isale hattı projesinin yarım kalan 29,5 kilometrelik kısmı ile günde 350 bin m3 kapasiteli arıtma tesisi yapımını içeren ihalede Kamu İhale Kurumuna (KİK) yapılan itiraz sonucu proje yeniden yılan hikâyesine döndü. Ancak KİK’e yapılan itirazın ve yargı sürecinin sonuçlanmasının ardından geçtiğimiz günlerde yüklenici firmaya yer teslimi yapıldığı, isale hattı ile arıtma tesisinin inşasına kaldığı yerden devam edileceği kaydedildi.

BAŞKAN DANIŞMANI CEM OĞUZ: ‘EN YAKIN YÜZEY SUYU KARACAÖREN’

Antalya Büyükşehir Belediye Muhittin Böcek’in Teknik Danışmanı Dr. Cem Oğuz, geçtiğimiz günlerde belediyenin yayın organı olan Antalya ABBTV’de katıldığı bir programda, kentin su vizyonuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Aynı zamanda ASAT Yönetim Kurulu Üyesi de olan Başkan Danışmanı Cem Oğuz, kentin su sorununu çözmek için orta vadede yüzey sularının kullanılması gerektiğini belirterek, en yakın yüzeysel suyun 44 kilometre mesafedeki Karacaören Barajı olduğunu söyledi. DSİ tarafından geçmişte ihalesi yapılan isale hattıyla ilgili itirazlara değinen Oğuz, itirazların tamamlanmasının ardından inşaata başlanacağına değindi.

‘MUHAKKAK BİR YÜZEY SUYUNA İHTİYAÇ VAR ANTALYA’DA’

Karacaören Barajından Antalya’ya su temini projesinin 1996 yılında öngörüldüğünü söyleyen Başkan Danışmanı Cem Oğuz, “İhaleler 2000’li yılların başlarında yapılmış ama hala bu proje bitmedi. Kentte bu projeyle ilgili aykırı görüşler var. Özellikle Isparta’nın sanayi atıklarıyla ilgili bu suyun kirli olduğu söyleniyor. Ama bununla ilgili geçmiş zamanda kontrol altına alındı. Muhakkak bir yüzey suyuna ihtiyaç var Antalya’da. Bu da en yakın Karacaören” ifadelerini kullandı.

‘ORTA VADEDE KARACAÖREN’İN BİTMESİ GEREKİYOR’

Antalya’nın su sorununu çözmek için uzun vadede Manavgat suyunun kullanımının gündemde olduğunu dile getiren Oğuz, su sorununun Karacaören ve Manavgat suyu ile birlikte ortadan kalkacağı bir planlama ve stratejinin ortaya konulduğunu belirterek, “Bununla ilgili çalışıyoruz. Biz kısa vadede yapılabilecek her şeyi yaptık, başkanımızın vizyoner projesi çerçevesinde. Orta vadede bu Karacaören’in bitmesi gerekiyor. Buna ihtiyacımız var. Tabi Manavgat ve Karacaören projeleri, DSİ öncülüğünde, merkezi idarelerin yapacağı projeler. Belediyenin boyunu aşıyor” dedi.

KARACAÖREN SUYUNU DSİ GETİRECEK, ASAT DAĞITACAK

Konuyla ilgili bilgisine başvurduğumuz ASAT yetkilileri ise Karacaören II Barajı su isale hattı projesinin tamamlanması için DSİ’nin yaptığı ihaledeki itiraz sürecinin sonuçlandığını ve yer teslimi yapılan firmanın önümüzdeki günlerde inşaat çalışmasına başlamasının beklendiğini bildirdi. Karacaören Barajı su havzasında kirlilik izleme çalışmalarının düzenli olarak yapıldığını vurgulayan ASAT yetkilileri, Aralık 2009’da ASAT ve DSİ arasında yapılan protokol kapsamında su temini işi konusunda DSİ’nin yetkili olduğunu kaydetti. DSİ’nin ihale ettiği su isale hattı ve arıtma tesisinin tamamlanmasının ardından ASAT’ın sorumluluğu başlayacak.

MANAVGAT İLE KARACAÖREN ARASINDA GELGİT YAŞANDI

Konuyu gündeme getiren bir haberimiz üzerine ASAT’ın 2017 yılında yaptığı bir başka açıklamada, 15 Ekim 2010 tarihinde DSİ Genel Müdürlüğü ile ASAT Genel Müdürlüğü arasında yeni bir protokol daha yapılarak Manavgat’taki içme suyu temin ve arıtma tesislerinin devir alındığı belirtilmişti. “Yapılan protokol neticesinde Manavgat içme suyu temin ve arıtma tesisleri devir alınmıştır. Ayrıca Oymapınar Barajından 13,5 m³/sn debi ile su temini hakkımız bulunmaktadır. Bu kapsamda proje çalışmalarında son aşamaya gelinmiş olup projelerin bitirilmesine takiben inşaat faaliyetlerine başlanacaktır. Kurumumuz kentimizin temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir kaynaklardan içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çalışmalarına hızla devam etmektedir.”

BAŞKANLARIN PROJE TERCİHLERİ KENTİN KADERİNİ BELİRLEDİ

ASAT’ın 2017’de yaptığı açıklamada, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Menderes Türel döneminde 14 Eylül 2007 tarihinde Manavgat Çayı Su Temin Projesi için DSİ ile ASAT arasında bir protokol yapıldığı, bu kapsamda Oymapınar’dan su temin tesislerinin hayata geçirilmesi için proje başlatıldığı belirtiliyor. Ancak 2009 yılında göreve gelen CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın Manavgat projesine işlerlik kazandırmadığı ve protokol ile devralınan tesisleri DSİ’ye geri verdiği öne sürülüyor.

‘ANTALYA HALKINA O BARAJDAN NASIL SU İÇİREBİLİRSİNİZ?’

Antik çağdan günümüze Antalya’nın su yapıları ve su projeleri konusunda kitapları bulunan DSİ’den emekli İnşaat Yük. Mühendisi Galip Büyükyıldırım, Karacaören Barajından su temini konusunda farklı düşünen uzmanlardan biri. “Isparta’nın bütün kirli suları Karacaören’e ulaşıyor” diyen Büyükyıldırım, “İsterseniz 10 defa arıtın, Antalya halkına o barajdan nasıl su içirebilirsiniz? Kendileri içebilir mi?” sözleriyle yanlıştan dönülmesi gerektiğini savunuyor.

‘DÜDEN ÇAYI TEK BAŞINA ANTALYA’YA YETER’

Antalya’nın yüzey suyu kaynağı olarak en başta Düden Çayı’nın düşünülmesi gerektiğinin altını çizen Büyükyıldırım, şunları dile getiriyor: “Antalya’nın Düden Çayı gibi bir yüzey suyu kaynağı var. Bu tek başına yeter Antalya’ya. Antalya’nın su sorunu yok, planlama sorunu var. Yeraltı suları çok uzun yıllar yetecek düzeyde. Henüz kullanılmayan kaynaklar var. Bazı kaynakları da kirlenmiş diyerek kapatıyorlar. Düden Çayı, yeraltı kaynakları, Boğaçayı var. Boğaçayı yayladan geliyor. Yukarıdan alabilirler. Bu kaynaktan hiçbir şekilde yararlanılmıyor. Eskiden Boğaçayı’nın yukarı kesiminde Çakırlar için kullanılan bir sulama sistemi vardı.”

‘MÜTEAHHİTLER PARA KAZANSIN DİYE YAPILMIŞ BİR İŞ BU’

Boğaçayı’nın sahil kesimini betona boğan bir proje uygulandı ve bu alan bataklığa dönüştürüldü. Büyükyıldırım, Boğaçayı’nın Antalya’nın yüzey sularının içinde önemli bir kaynak olduğunun altını çiziyor. Büyükyıldırım’a göre kirlilik tedbirlerinin alınması durumunda kentin su kaynakları yeterli düzeyde: “Kırkgözleri ve Düden Çayı’nı kirlilikten korumak, Karacaören’den kirli suyu getirmekten daha kolay. Antalya’ya Karacaören’den su verilirse kirli su verilmiş olur. Arıtılsa da bu konuda kent halkını ikna edemezler. Kirli olduğu yıllardır bilinip tartışılan bir suyu kent halkına içirme girişiminin yaratacağı psikolojik etkiyle baş etmek kolay değil. Antalya halkı hiçbir zaman bunu içine sindiremez. Bu, Müteahhitler para kazansın diye yapılmış bir iştir.”

‘KAYNAKLARI KİRLİLİKTEN KORUMAK DAHA EKONOMİK BİR ÇÖZÜM’

Antalya’nın zengin yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının üzerinde oturduğunu ancak kentte bir planlama sorunu yaşandığını vurgulayan Galip Büyükyıldırım, kirlenmiş suyun arıtılmasından çok suyun kirletilmesinin önlenmesi yönünde projeler geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Geçmişte Dünya Bankası’nın da yeraltı sularının kirlenmesinin önüne geçilmesi için kanalizasyon sistemleri önerdiğine dikkat çeken Büyükyıldırım, “üzerinde oturduğunuz su kaynaklarını kirletmeden bu suları kullanabilmeniz, daha ekonomik bir mühendislik çözümüdür” dedi.

‘DÜDEN ÇAYI SEÇENEK OLARAK SUNULMADI’

Karacaören Barajından su temininin geçmişte kentin gündeminde olmadığını dile getiren Büyükyıldırım, “2000’li yıllara gelindiğinde bir yerlere para harcansın diye bu işi DSİ’ye ihale ettirdiler. O dönemde toplantılar yapıldı. Antalya’nın gelecekteki içme suyu kaynağı olarak 30’a yakın proje ve seçenek ortaya konuldu ama içlerinde Düden Çayı yoktu. Bunun nedenini sorduğumuzda, uzmanlar DSİ’nin kendilerine Düden Çayı’nı bir seçenek olarak sunmadığını söylediler. En uygun Karacaören’in görüldüğü söylendi. Zamanla bu proje memleketin başına dert oldu” ifadelerini kullandı.

‘ŞİMDİ BAŞKA ÇAREMİZ YOK DİYORLAR, KİM YAPTI BUNUN HESABINI?’

Karacaören Barajından su alınmasından başka çare olmadığı yönündeki söylemleri de eleştiren Galip Büyükyıldırım, “Şimdi başka çaremiz yok diyorlar. Kim yaptı bunun hesabını. Mühendisler de bunu söylemeye başlamışlar. Antalya’nın yeraltı suyunun ne kadarının kullanıldığını açıklasınlar. Bir de nüfus artış projeksiyonları çok yüksek gösterilmiş geçmişte. Antalya’nın nüfusu o projeksiyonlara göre artmıyor” dedi.

‘KİRLİLİKTEN KORUYABİLİRSEK SULARIMIZ BİZE YETER’

Kentin su kaynakları ve su yapılarıyla ilgili yıllarca çalışmalar yapan Galip Büyükyıldırım’ın Düden Çayı önerisi yıllardır bir alternatif olarak ortada duruyor. Kent içinden akarak Akdeniz’e dökülen Düden Çayı’nda son yıllarda zaman zaman kirlilik kaynaklı balık ölümleri yaşanıyor. Düden Çayı’nın suyunun 1930’lu yıllardan itibaren yapılan çalışmalarda yüksek oranda kireç içerdiğinin belirtildiğine de işaret eden Büyükyıldırım, bunun arıtma maliyetinin geçmişte yüksek bulunduğunu, ancak günümüzde daha kolay teknolojiler geliştirildiğini belirtiyor. Büyükyıldırım, Antalya’nın su kaynaklarının kirliliğe karşı korunması durumunda kente daha uzun yıllar yetebilecek potansiyelde olduğunun altını çiziyor.

 

 

Görseller

Antik dönemden günümüze Antalya'nın su yapılarıyla ilgili kitaplar yazan İnş. Yük. Müh. Galip Büyükyıldırım bir konferans sırasında (İMO arşivİ)

/Users/halim/Documents/turizm gazetesi/antalyakaracareninkirlisuyunamuhtam/Başkan Danışmanı Cem Oğuz Antalya'nın su projelerini anlattığı programda Karacaören'e değindi.png

Isparta çayı kentin atık sularını arıtılmaksızın Karacaören barajına taşıyor (1)

Isparta çayı kentin atık sularını arıtılmaksızın Karacaören barajına taşıyor (2)

Isparta Çayı yıllardır kentin atık sularını biyolojik arıtmadan geçmeden Karacaören Barajına taşıyor

Karacaören barajı Isparta ve Burdur illerinin sınırlarında yer alıyor (2)

Karacaören barajı su isale hattı projesi

Karacaören isale hattı projesinin ilk temeli 1 Mart 2014 tarihinde iki bakanın katılımıyla atılmıştı

Karacaören Barajı su temini ve arıtma projesi

Karacaören projesi, içine otomobil yerleştirilen dev boruların kentte sergilenmesi şovuyla başlamıştı (DSİ yatırımlar kitapçığı)

Karacaören projesi seçim dönemlerinde kentteki siyasilerin de propaganda aracı haline gelmişti.

Karacaören projesinde yüzde 25'lik kısım tamamlanmıştı

Yorumlar

  • Lütfen Bekleyin.

Yorum Yaz