• 23 Ekim 2025
  • 0
  • 4 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Çeşme Turizm Projesi’nin İptalinin Ardından Çağrı: 'Projenin Yeniden Isıtılmasına İzin Vermeyin'

Bu haberi dinleyin
23 Ekim 2025 Çeşme Turizm Projesi’nin İptalinin Ardından Çağrı: 'Projenin Yeniden Isıtılmasına İzin Vermeyin'

Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile hazırlanan İzmir Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi projesinin Danıştay kararı ile iptal edilmesiyle ilgili basın açıklaması dün İzmir Mimarlık Merkezi’nde yapıldı. 

Avukat Arif Ali Cangı ”Anayasada Devletin niteliği Hukuk Devleti olarak tanımlanmıştır. Hukuk devletinde elde edilen yargı kararlarına karşı aynı alanın tekrar turizm bölgesi ilan edilmesi mümkün değildir” dedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, İzmir Yaşam Alanları, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), Çeşme Çevre Platformu (ÇEŞÇEP), Batı Urla Köylerini Koruma Derneğİ(BUKÖYDER), Gücücek Koyunu Koruma Derneği ve Davacı 103 Yurttaş’ın mücadelesi ile kazanılan dava ile ilgili olarak basın açıklamasını okuyan Avukat Arif Ali Cangı açıklamasında şunları söyledi.

Cumhurbaşkanlığı kararı ile ilan edilmişti

-İzmir’in Çeşme ilçesinde Cumhurbaşkanlığı kararı ile Çeşme Yarımadasında mevcut devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanların tümünü, 47 Km kıyı şeridi, denizin alanları ve bu alanlardaki beş adet ada, 5.000 hektar orman alanı, içme suyu koruma havzaları, bölgedeki doğal koruma alanları, nitelikli tarım alanları ile zeytinlikler, kültürel ve arkeolojik miras alanları, kısacası şu anda yarımadada yerleşim alanları dışında kalan alanların tamamını içeren 16.000 Hektar (22.400 futbol sahası büyüklüğünde) devasa kamu arazisi İzmir Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilan edilmişti.

-Bu devasa kamu arazisi ve deniz alanları yatırımcılara irtifak hakkı tesisi suretiyle tahsis edilerek bu alanın tümünde ve deniz alanlarında halkımızın girişine kapalı imtiyazlı bir azınlığın kullanımına özgülenmiş, girişi denetimli, bağımsız özel bir yetki alanı oluşturulacaktı.

-Tahsis edilecek kamu arazisi ve deniz alanları nadir bir ekosistemi barındırmaktadır. Ancak alanın bu çok özel niteliklerine müdahale edilerek, imtiyazlı bir azınlığın hizmetine sunulmak üzere; mega yat limanları, golf sahaları, kıyı otelleri, lüks konut ve rezidanslar vb. yapılacaktı.

-Kurumlarımız ve çok sayıda duyarlı yurttaş; halkımızın yaşam alanlarına, nadir ve korunması gereken habitat alanlarına müdahale içeren ve hukuka aykırılığı daha önce de yargı kararı ile belirlenmiş işleme karşı Danıştay 6. Dairesi nezdinde dava açmış, uzun zamana yayılan hukuk mücadelesinden sonra bu talan kararı Danıştayca iptal edilmişti.

-Son olarak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun geçen hafta avukatlarımıza tebliğ edilen kararı ile idarenin temyiz talebi reddedilerek bu talan kararı kesin olarak iptal edilmiştir. Artık ortada bir kesin hüküm vardır.

-Çeşme Turizm Bölgesi kararına karşı yürütülen hukuk mücadelesi devam ederken Bakanlık doğal sit alanlarında yat limanları, oteller, golf sahaları yapabilmek için bir yandan da bu alanların koruma statüsünü kaldırarak talanın önündeki son engelleri de temizlemek istemiştir.

-Bu karara karşı da hukuk mücadelesi verilerek işlem İzmir 2. İdare Mahkemesi kararı ile iptal edilmiş, bu karar da İzmir Bölge İdare Mahkemesi 4.İdari Dava Dairesi’nin 19.06.2025 tarihli kararı ile kesinleşmiştir.

"Tekrer Turizm Alanı ilan edilmesi mümkün değil"

-Anayasa'da Devletin niteliği Hukuk Devleti olarak tanımlanmıştır. Hukuk devletinde elde edilen yargı kararlarına karşı aynı alanın tekrar turizm bölgesi ilan edilmesi mümkün değildir.

-Çeşme Turizm Bölgesi kararına karşı yürütülen davada bilirkişi raporunda, turizm adı altında yapılan işlemin turizmin kaynaklarını yok edeceği ifade edilmiştir. Çeşme yarımadasının potansiyeli şu anda bile mevcut turizm ve ikinci konut yükünü karşılayamayacak ölçüde tükenmiş durumdadır. Son kalan kamuya ait orman alanlarını ve nitelikleri alanları turizm yapılaşmalarına açmak kamu menfaatine olmadığı gibi yarımadayı yaşanılamaz kılacaktır.

Bakanlığa çağrı: Projede ısrar edilmesin!

-Basına yansıyan haberlerde İzmir’in yerli sermaye çevrelerinin konuyu tekrar ısıtma çabasına girdiği görülmektedir. İzmir’in doğal ve kültürel varlıklarının talan edilmeden korunması hepimizin görevidir. Müşterek varlıkları sadece rant kapısı gören anlayış dünyadaki yaşamı tehlikeye atıyor.Kesin hükme rağmen halen yağma ve talan projesinde ısrar etmek Çeşme Yarımadası’ndaki yaşamı tüketecektir, bunun farkında değil misiniz?

-Buradan Bakanlığa da seslenmek isteriz. Çeşme yarımadasının son kalan kamu alanlarına turizm bahanesiyle el atmaktan vazgeçin. Yargının yarımadaya müdahaleyi engelleyen kesinleşmiş kararlarına uyun. Hiç değilse bu sefer imtiyazlı azınlığa değil, halkın, doğanın, kamunun yararına uygun hareket edin.

Görseller

Yorumlar

  • Lütfen Bekleyin.

Yorum Yaz