• 15 Eylül 2021 01:14
  • 0
  • 2 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

CHP, “Sektöre teşvik değil yandaşa peşkeş” dediği Turizmi Teşvik Kanunu’nu AYM’ye taşıdı

Bu haberi dinleyin
15 Eylül 2021 CHP, “Sektöre teşvik değil yandaşa peşkeş” dediği Turizmi Teşvik Kanunu’nu AYM’ye taşıdı

Cumhuriyet Halk Partisi,i Teşvik Kanunu'nda yapılan değişiklikleri Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşıdı. 26 maddelik kanunun 15 maddesinin iptali içinM'ye başvuru yapıldı.

Kanun, AKP'nin verdiği teklif, AKP, MHP ve İYİ Parti'nin 284 ‘kabul’ oyuyla yasalaşmış, CHP ve HDP'li 50 milletvekili ‘ret’ oyu kullanmıştı.

Turizmi Teşvik Kanunu’nda yapılan değişikle Kültür ve Koruma ve Gelişim Bölgeleri ile merkezleri içinde yer alan korunan alanlarda her ölçekteki plan tekliflerinin, sadece Kültür velığı’na sunulması yönünde düzenleme yapılmıştı.

Konuyla ilgili olarak CHP Grup Başkanvekili Engin Altay şunları söyledi:

“Bu kanundai teşvik yok'

Temmuz’un 18’inde orman, mera ve kıyıların yağmalanmasına yasal zemin hazırlayan bir kanun teklifi TBMM’de yasalaştı. Teklifin adı ama bu tekliflein teşvik edilmesi şöyle dursun, orman kıyı ve meralar tek adamın insafına ve inisiyatifine terk edildi.

7334 sayılıi Teşvik Kanunu 26 madde. Biz bunun 15’ini bugün Yüksek Mahkeme’ye teslim ettik. Bu kanundai teşvik yok. Yerel yönetimlerin kıyı ve alanlarındaki yetkilerini Saray’a devretme var. Biz bunun için buradayız. merkezi tanımına, orman vakfına sahip araziler eklendi.

Bütün ormanları merkezi gören bir yaklaşım var. Kültür ve Geliştirme Bölgeleri’nin Cumhurbaşkanı tarafından tek başına ilan edilmesi kabul edilemez. Merkezi idare, işi gücü bıraktı kıyıdakila çadırla uğraşacak.

'Cumhurbaşkanı kıyıları peşkeş çekecek'

Cumhurbaşkanı diyecek ki bir sahilde, ‘5’li çeteden birci burayı işletebilir’. Meralarıe açacak ve ormanları doğal hayattan koparacak. Kültür ve Koruma ve Geliştirme Bölgeleri’nin planlarını yapma, tadil etme yetkisi de Kültür velığı’na veriliyor. Kıyı bandındaki bütün belediyelerimizin bu bölgelerde plan yapma, tadil etme yetkisi de Cumhurbaşkanı’nın şahsına devrediliyor.

Böylece Sayın Cumhurbaşkanı, eşine, dostuna, 5’li çeteye, oraya giremeyen daha alt kategorideki müteahhitlere kıyıları peşkeş çekecek.

Böylece bölgelerinin kim tarafından ne kadar işletileceğine Cumhurbaşkanı karar verecek. Orman vasfına sahip arazilerde, mera ve kıyılarda, günübirlik geçici tesislerde ÇED raporu aranıp aranmaması da Beyefendi’nin iki dudağının arasında. Bunu kabul etmemiz mümkün değil.

'Kabotaj Kanunu rafa kaldırılacak bir kanun değildir'

Yabancı bayraklı yatlara Türk karasularında ticaret imtiyazı veriyoruz. Yani 815 sayılı Kabotaj Kanunu’nu rafa kaldırıyoruz. Kabotaj Kanunu, Türkiye’de rafa kaldırılacak bir kanun değildir. Bu kuruluşa ve kurtuluşa ihanettir.

TBMM’de temmuzında yasalaşan kanun teklifinin Anayasa'yakırılığı sebebiyle başvurumuzu yaptık. Yüksek Mahkeme’nin iş yükü yoğunluğunu bilmekle beraber bu çok hassas konuda erken bir karar almasını da talep ediyoruz. Orman, kıyı ve meralar hepimizindir. Sadece insanlar değil hayvanlarındır, bitkilerindir. Dünyayı tek başımıza kullanmıyoruz. Tüm canlılarla ortaklaşmayı bilmek zorundayız."