Longwoods International tarafından yapılan son Amerikan Seyahatçi Tutumları Araştırması, seyahat edenlerin %39’unun önümüzdeki 12 ay içinde tatil amaçlı seyahatlerini sınırlayan veya caydıran faktörler olduğunu bildiriyor.

Bu kişilerin %75’i için mali kısıtlamalar ve ekonomik belirsizlik, en önemli engel olarak öne çıkıyor.

Diğer engelleyici faktörler ise şöyle:
Kişisel veya ailevi sağlık sorunları (%16)
İş ve aile yükümlülükleri (%14)
Sağlık ya da siyasi nedenlere bağlı güvenlik kaygıları (%9)

Ayrıca katılımcıların %64’ü, “seyahatin artık fazla pahalı hale geldiğini” kabul ediyor.

Buna rağmen, %54’ü “seyahate öncelik verebilmek için başka alanlardaki harcamaları kısmaya istekli olduğunu” söylüyor. Bu da maddi kaygılara rağmen, seyahatin hâlâ birçok kişi için ön planda olduğunu gösteriyor.

Ankete katılanların %58’i, bu sonbaharda geçen yıla göre benzer sıklıkta seyahat etmeyi planladığını belirtiyor.

Buna karşın %23’ü, bu sonbaharda geçen yıla kıyasla daha az seyahat etmeyi düşünüyor.

Tüm bu verilere rağmen, seyahat talebi hâlâ çok yüksek seviyelerde; Amerikalıların %91’i önümüzdeki altı ay içinde bir yere gitmeyi planlıyor.

Amerikalıların seyahate verdiği değer yüksek

Seyahat edenlerin %75’i, “tatiller yıl boyunca en çok beklediğim şeylerden biridir” ifadesine katılıyor.

%72’si ise “eşya satın almaktansa deneyim yaşamayı daha çok önemsiyorum” görüşünü paylaşıyor.

Bu da seyahatin artık birçok Amerikalı için bir “istek” değil, bir “ihtiyaç” haline geldiğini gösteriyor.

COVID-19’un etkisi hâlâ hissediliyor

Amerikalı seyahatçilerin %32’si, COVID-19 pandemisinin seyahat alışkanlıklarını değiştirdiğini söylüyor.

Bu kişilerin %62’si, artık seyahat ederken daha fazla dikkat ve hijyen uyguladığını belirtiyor.

Pandemi aynı zamanda, seyahatin öneminin ve değerinin artmasına da neden olmuş durumda.