‘Yeter, artık turist istemiyoruz’ eğilimi yayılıyor. Hükümetler bu yönde düzenlemelere gidiyor. Ziyaretçi sayısında kısıtlamaya gidilmesine İtalya ve İspanya’dan sonra dünyanın en çok ziyaretçi alan Fransa da katılıyor.

Ziyaretçilerin yüzde 80’i ülkenin yüzde 20’sine

Turizm Bakanlığı yıllık turizm faaliyetinin yüzde 80'inin ülkenin yüzde 20'sinde yoğunlaştığını belirterek ülkedeki tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleri görmek için gelen yabancı ziyaretçileri Fransa'nın daha az bilinen bölgelere yöneltmeyi teşvik eden eylem planını da içeren bir strateji hazırladı.

Turiste rahatlık yerel halkın refahını yükseltmek

Turizm Bakanı Olivia Gregoire yaptığı açıklamada, stratejinin amacının yoğun sezonda ziyaretçi trafiğinin yönetilerek çevreyi, yerel halkın yaşam kalitesini ve ziyaretçilerin güzel anlar geçirmesini hedeflediğini söyledi.

Fransa’da, yabancı ziyaretçinin mutlaka gezip görmek istediği tarihi, kültürel yerlerde yaşanan izdihamın hükümetin bu kararında etkili olduğu belirtiliyor.

Bakan Gregoire, "Fransa, dünyanın en önemli turizm destinasyonu, ancak ciddi bir veri eksikliğimiz var. Turistleri ve yerel halkı bilgilendirmek ve kalabalığın yönetilmesine yardımcı olmak için gerekli önlemleri uygulamak konusunda hükümet, yerel yönetimlerle turistik işletmecilerle birlikte çalışmak zorunda” dedi.

Ziyaretçi sayısına kısıtlama

Eylem planında aralarında Normandiya'daki Mont-Saint-Michel manastırı, Brehat adası, Sugiton koyları ve Marsilya’daki Ulusal Falez Parkı’nın da olduğu turistik mekan ve bölgelere ziyaretçi sayısına kısıtlama getirilmesi de yer alıyor.

Brehat adasına günübirlik ziyaretçi sayısı yaz aylarında 4.700 kişiyle sınırlı.

Marsilya’daki Ulusal Falez Parkı yönetimi, Covid-19 salgını sırasında uygulamaya konulan ve parka yer alan Sugiton koylarını ziyaret etmek için rezervasyon sistemini beş yıl daha uygulayacağını açıkladı.

Çok ziyaretçinin zararı var yararı yok

Netflix’ye yayımlanan polisiye dizisi “Lupin”in sahnelerinin bir bölümünün çekildiği ve 1200 kişinin yaşadığı kuzeyde Normandiya’daki deniz kıyısındaki Etretat kasabasına yaz aylarında günde 10 bin kişi geliyor.
Bu kasabadaki Oteller Birliği Eş-Başkanı Shai Mallet, yoğun turist trafiğinin kasabanın simgesi olan deniz kıyılarını ve tarihi falezleri tahrip ettiğini söylüyor.

Mallet, ziyaretçilerin bu bölgede sadece birkaç saat kalıp, belki sadece bir dondurma alıp, restoranlara uğramaması, otellerde kalmaması nedeniyle ziyaretçi sayısındaki çokluğun ekonomiye bir katkısı olmadığını, yerel halkın da bundan rahatsız olduğunu söylüyor.

Paris 37 milyon ziyaretçi bekliyor 

Bu arada Paris’i bu yıl 37 milyon turistin gelmesi bekleniyor. Paris’e küresel salgın (Pandemi) öncesi, 2019'da 38,5 milyon turist gelmişti.

Danışmanlık hizmeti veren “Eurogroup Consulting” temsilcisi Simon Thirot, “Her bölge için mucizevi bir çözüm yok. Ancak kimin hangi saatte geldiğini öğrendikten sonra, yüksek sezonda reklam vermemek gibi yerel pazarlama stratejilerine veya yakınlardaki insanları sezon dışında gelmeye teşvik eden fiyatlandırma stratejileri uygulanabilir” diyor.

Hazırlanan strateji doğrultusunda insanların alışılmışın dışında yerler aramaya ve yaz ayları dışında geziler yapmaya teşvik edilmesi, aşırı turizmin risklerini anlatılması için sosyal medya kullanılacak.
Bu kapsamda ayrıca yerel halkın, ziyaretçi ağırlama maliyetleriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için daha yüksek konaklama vergileri uygulanacak.

"25 yılda biyolojik çeşitliliğimizin yüzde 30'unu kaybettik"

Çevre turizmi konusunda faaliyet gösteren Protourisme danışmanlık grubu temsilcisi ise Didier Arino, turizm gelirlerini artırırken, çevre korunması konusunun ihmal edilmemesi gerektiğini belirterek, “Zarar görebilecek turistik alanları korumalıyız, 25 yılda biyolojik çeşitliliğimizin yüzde 30'unu kaybettik Bu turizm akınını destinasyonlara ve mevsimlere yayılması için uyumlu bir turizm geliştirme stratejisine ihtiyacımız var" diyor.