• 24 Kasım 2023 11:05
  • 0
  • 7 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

“Ülkemizde turizmi domine eden itici güç Türk girişimcidir”

Bu haberi dinleyin
24 Kasım 2023 “Ülkemizde turizmi domine eden itici güç Türk girişimcidir”

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, “Bugün burada bir araya gelipi konuşabiliyorsak, 100 Milyon turist ve 100 Milyon Dolar geliri elde etmeyi planlıyorsak, bu Cumhuriyet sayesindedir” dedi

Antalya’te Nest Kongre Merkezi’nde başlayan 13. Uluslararası Resort Kongresi’nin açılışında konuşan AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, her alanda olmduğu gibide de başarının Cumhuriyet sayesinde gerçekleştiği üzerinde durarak sektördeki durumu başladığı konuşmasında şunları söyledi:

100 yıl önce yakılan bağımsızlık ateşi

“Çok Değerli Misafirlerimiz, hanımefendiler, beyefendiler, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Yönetim Kurulu Olarak bu yıl 13.sünü düzenlediğimiz, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılının ilk kongresinde,  her zaman olduğu gibi büyük ilgi ve coşku ile aramızda bulunan siz değerli üyelerimize ve tüm paydaşlarımıza katılımlarınız nedeniyle çok teşekkür ediyor, hoş geldiniz diyorum. 

100 yıl önce, eşitlik, özgürlük, bağımsızlık ateşiyle atılan cesur adımlarla Cumhuriyetimiz kuruldu. 

Muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma yönünde gerçekleştirilen sosyo-kültürel, ekonomik ve siyasal dönüşümleri barındıran devrimlerle ülkemizin temelleri atıldı. 

İlerici, yenilikçi, cesur, yüzyılın lideri Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarını, her dönem olduğu gibi bugün de derin bir hayranlık ve minnetle bir kez daha rahmetle saygıyla anıyoruz. 

Bugün burada bir araya gelebiliyorsak

Bu gün burada bir araya gelipi konuşabiliyorsak, 100 Milyon turist ve 100 Milyon Dolar geliri elde etmeyi planlıyorsak,

Bu hedef cumhuriyeti kuran vizyonerliğin devamı, mevcut potansiyelimiz düşünüldüğünde ise tamamıyla rasyonel bir gelecek planlamasıdır. 

Turizmi besleyen kaynaklar

Bu mevcut potansiyelimiz ile,i besleyen kaynaklara, onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış coğrafyamız, dünya tarihine damga vuran arkeolojik varlıklarımız, doğal zenginlikler, çeşitliliği yaratan farklı konseptler, dünya standartlarının üzerinde hizmet verdiğimiz konaklama işletmelerimizle birlikte dünyadaki liderleri arasında yer alıyoruz.

Rakiplerimizde de buna benzer değerlerin bir kısmını tabii ki görmemiz mümkün. 

İnsan kaynağımız

Ama şunu belirtmek isterim ki en büyük farklılığımız tüm bu kaynaklara ruh veren insanımızdır. 

Kaynağı kendime ait çok sevdiğim bir söz var; insana insanla hizmet etme zanaatıdır derim her zaman. gücünü insandan alan bir endüstridir, Türkinin gücü de, çalışanlarımızın, yatırımcısının, insanımızın genetik dokusuna kadar işlemiş, geleneksel motiflerle bezenmiş işgücüdür. 

Köklerden gelen bu dokuyu hiç bir eğitimi bu denli içselleştiremez. Rekabet gücümüzün en güçlü ve vaz geçilmez potansiyeli genç nüfusumuzla birlikte özgün insan gücümüzdür.

Ülke ekonomisini domine eden

Ülkemizini ekonomik anlamda domine eden itici güç ağırlıklı olarak Türk girişimcisidir. yatırımcılarımız, hem ulusal hem küresel ölçekte kayda değer bir gelişimi çok kısa sayılabilecek bir sürede başarmış, sınırları aşarak, yatırımları yapmış ve yapmaya devam etmektedir. 

Yine bu potansiyel ile ülkemiz, çeşitli aralıklarla meydana gelmiş, ulusal ve küresel ölçekteki tüm krizleri en üst düzeyde yönetebilmiş, yaşanan bütün bu olumsuzluklara rağmen her zaman dünyada en hızlı toparlanan bir destinasyon olmuştur. 

Hem coğrafi hem de sosyolojik anlamda bizleri farklı kılan bir diğer özelliğimiz, tüm kültürleri bir araya getirebilen, doğunun gülümseyen yüzü, batının ise barış elçisi olmamız ve tüm bu özelliklerimiz ile birlikte gelenekselliği ve modernizmi içinde barındıran güçlü bir sentez oluşturmamızdır. 

Türkiye’siz olmaz

Bu değerler ışığında şunu söyleyebiliriz ki Antalya ve Türkiyesiz bir dünyainden bahsetmek söz konusu olamaz. 

Modern sürecine baktığımızda ülkemizin 40 kusür yıllık bir geçmişi var. 80’li yıllarda turistik kaynakların potansiyelini gören devlet adamlarımız, yatırım teşvikleri oluşturarak, yüksek standartlarda konaklama tesislerinin hizmete açılmasını sağlamıştır. Burada rahmetli Turgut Özal’ı sevgi, saygı ve hürmetle anıyoruz.de dünya liderleri arasına girmemizin tarihçesi 40 yıl, bu açıdan kendimizi rakiplerle kıyasladığımızda oldukça genç bir destinasyonuz. Buna rağmen hedefimiz büyük, hep birlikte bu hedefe “ biriz ve dirayetliyiz” mottosuyla ulaşacağımıza inanıyoruz.

Türkinin başkenti Antalya ise ülkeinin bu denli güç kazanmasında önemli bir paya sahiptir. Özellikle konaklama işletmelerimiz birbiriyle yarışmaktadır. 

Elimizdeki en büyük değerimiz olan insan gücümüzle ruh kazanan bu işletmelerdeki memnuniyet oranlarımız yüz yüze yaklaşmaktadır. Dünyada en fazla tekrar müşteri oranına sahip otellerimizin yanında, Antalyamız spor, sağlık, kongre, golf ve doğası ile turistik kaynakları en iyi değerlendiren destinasyondur. Bunu da her yıl alınan uluslararası ödüllerle tescillemektedir. 

Kongre programımızda yer almayan ancak hepimizi hem insani hem deci kimliğimizle birebir ilgilendiren ve çok yakından takip ettiğimiz konular; yakın coğrafyamızda yaşanan sıcak gelişmelerdir. 

Dünya gündeminde yer alan bu olumsuz gelişmeler konusunda, en çok ihtiyaç duyulan barışın tesis edilmesinde, çok önemli bir enstrümandır.

Turizm, kültürel değişim yoluyla karşılıklı anlayış için gerçekten bir araç görevi görür ulusal ve uluslararası düzeyde barışı teşvik etmektedir. Mahatma Gandi’nin de söylediği gibiin dili barıştır. En büyük dileğimiz yaşanan bu olumsuzlukların en kısa zamanda çözüme ulaşmasıdır. 

Türkiye’nin bu konjonktür içindeki yeri ise her zaman olduğu ve olacağı gibi; Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarının cumhuriyetin temeline yerleştirdiği “Yurtta Sulh, Cihanda sulh” ilkesidir. Bu ilke ülkemizin ve milletimizin vaz geçilmez özelliğidir. 

Kongremizde her yıl olduğu gibi bu yıl da gündemimizde yer alan konu başlıkları ele alınacak.  Ve bugün aramızda bulunan paydaşlarımız çok değerli deneyimlerini bizlerle paylaşacaklar. 

Sürdürülebilir

Dünya ve gündeminin başında yer alan ve “geçici bir kriz” olmayan iklim değişikliğinin yol açtığı ve halihazırda hissedilmekte olan negatif etkilerle sektörümüz karşı karşıyadır. Bu konudan en fazla etkilenecek sektör olacağımızın bilincindeyiz, bu yıl kongre ana temasını bu sebeple “sürdürülebilir” olarak belirledik.

Tüm sektörlerde endüstrilerin geleceğini belirleyen, ülke ekonomilerine yön verecek,  yaşamsal belirleyici olarak gördüğümüz sürdürülebilirliği çalışmalarımızın en başına koyduk. 

Türkiye’nin de dahil olduğu Konaklama İşletmeleri için Sürdürülebilir Programını uygulamaya başladık. Bunu uygulayan ilk sektör ve ilk ülke olmaktan gururluyuz. Tüketici talepleri de göz önünde bulundurulduğunda, yakın dönemde de ülkemizin pazarlamasında önemli yer alacağını düşündüğümüz bu programın en büyük destekçisiyiz.