Biri Ukrayna’dan, diğeri İspanya’dan.

Önce şunu söyleyelim: Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı egemenlik hakkına aykırıdır ve toprak bütünlüğünün ihlalidir. Bu kabul edilmez, bunun tartışılacak yanı yok.

Ama bu dönemde kabul edilemez başka şeyler de yaşanıyor.

Savaşın ilk günlerinde Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya Rusya ve Ukrayna Büyükelçiliklerini ziyaret edip turizm ile ilgili durum hakkında görüştü.

Bu görüşme üzerine Ukrayna Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar diplomatik üsluba aykırı, nezaketsiz, haddini aşan bir açıklama yaptı.

Ukrayna devletini temsil eden büyükelçi, “TÜRSAB Başkanı’nın sabah bizimle, sonrasında ise Rus Büyükelçisi ile görüşmesi ikiyüzlü politikanın göstergesidir” dedi.

Arkasından Ukrayna Seyahat Acenteleri Birliği (UATA) İcra Direktörü Pavel Grigorash, Türkiye’nin Rus turist kabul etmemesini, otellerin de Rus müşteri almamasını isteyen bir açıklama yaptı.

Ukrayna’nın nankörlüğüne bir açıklama daha eklendi.

Aralarında seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin de olduğu bir grup, “Türkiye’ye gidip lüks otellere vereceğiniz parayı göçmenlere yardım için kullanın” dedi.

Savaş mağdurlarına yardım edilmesini istemek doğru ve gerekli. Ama bu çağrı Türkiye’ye düşmanlık temelinde yapılıyor.

Nitekim o açıklamada zengin Ukraynalıların Avrupa ülkelerinde tatile gitmelerine bir şey denmiyor, hatta Avrupa ülkelerine Ukraynalı sığınmacıları kabul ettiği için teşekkür ediliyor.

Türkiye’ye gelince otel adı verilerek “Buralara gidip neden onlara para kazandırıyorsunuz” deniyor.

Görüldüğü üzere, ilk günden beri izlediği politika nedeniyle Türkiye’ye minnettar olması gereken Ukrayna’dan, nankörlük hatta küstahlık düzeyinde açıklamalar yapılıyor.

Devletini temsil eden büyükelçi ile turizm adına konuştuklarını söyleyenler bu şekilde açıklama yaparken ülkesine dönemeyen Ukraynalı turist Yana Dorofeeva “Konaklama süremiz bitti ve otelden çıkmak zorunda kalacaktık. Türkler bizi sokakta bırakmadı. Ücretsiz otel ayarladılar. Yemek de yiyebiliyoruz” diyordu.

Öte yandan İspanyol otel zinciri RIU otellerine Rus müşteri almayacağını açıkladı.

Bu da, ırkçı, ayırımcı ve insan haklarına aykırıdır. Bu, turizmin temel felsefesi olan barış ve birlikte yaşama anlayışına da aykırıdır.

Ayrıca, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün 1 Ekim 1999’de Şili- Santiago’da kabul edilen Turizm İçin Küresel Etik Kurallar(UNWTO Global Code of Ethics for Tourism)’ın 8. maddesindeki “Turist ve ziyaretçiler, farklı muamele görmeden konaklama hakkına sahiptirler” ilkesinin de ihlalidir.