• 13 Eylül 2021 22:12
  • 0
  • 7 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Sağlık turizmine bakış

Bu yazıyı dinleyin
Ebru Öztürk 13 Eylül 2021 Sağlık turizmine bakış

İkamet edilen ülkeden, başka bir ülkeye sağlık için gidilmesine sağlık turizmi adı veriyoruz. Sağlık turizminde, sağlık ile tatil beraber gerçekleşir. Önceki yıllarda, sağlık turizmi daha az olmasına karşın, son 15 yılda arttığını, özellikle son 9 yılda yükselişe geçtiği gözlemliyoruz. Internet üzerinden birçok veriye ulaşabilme, turizmin gelişmesi ve gitmek istenilen nokta ile iletişimin kolay sağlanması, sosyal-işitsel-görsel medyanın daha geniş kitlelere ulaşması, sağlık turizmin çok daha ileri gitmesini sağladı... 

Eğitim, istihdam, yatırım, güvenlik, tarım gibi birçok konunun önem arz etmesine karşın, hepimiz biliriz ki; sağlık olmadan bunların hiçbirini yerine getiremeyiz. Rahmetli Vehbi Koç’un bir sözü vardır: ‘Eğer sağlıklıysanız 10 puan, okuduysanız, 1 sıfır daha ekleyin, çalışıyorsanız 1 sıfır daha, işiniz iyiyse 1 sıfır daha, kendi işiniz ise 1 sıfır daha, mutlu evlilik yaptıysanız 1 sıfır daha....... koyun.Eğer sağlığınız yoksa, o zaman başındaki 1 rakamını kaldırın’ demişti. Hayatımızın devamlılığı için olmazsa olmazdır; sağlığımız... O zaman bugün, bir de turizmin sağlık penceresinden beraber bakalım...

Deloitte araştırma şirketinin araştırmalarına göre, 2010 yılında 35 milyar dolarlık, 10.000.000 kişiyi kapsayan sağlık turizmi gerçekleşmişti. Sağlık turizmi,  bazen yaşanılan ülkede, istenilen sağlık sektörü bölüme ulaşılamamasından,  bazen daha uygun fiyata o sağlık sektörüne ulaşılmasından, bazen de bizimle aynı sorunu yaşayan hastaların tavsiyelerden kaynaklanır. 

Bunlara örnek vermek gerekirse, MS hastalarının ülkemizde ameliyat şansı olmadıkları için, Amerika’ya gitmeleri, İngiltere gibi hizmet sektöründe çalışanların gelirlerinin yüksek olduğu, bu nedenle sağlık sektörünün de pahalı olduğu ülkelerde, çift vatandaş olanlar yaşayanlarının birçoğunun, Türkiye’de daha uygun fiyata ameliyat olmaları, birçok dünya liderinin kalp ameliyatını gerçekleştiren Micheal DeBakey’e, Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın da ameliyatı için Amerika’ya gitmesi gibi... 

Sağlık turizminin farklı bölümlerine bakalım...  Medikal yani tıp turizmi, en çok bilinen, sağlık turizminin alt koludur. Muayene olmak veya ameliyat olmak için yurt dışına gidilmesidir ki; yukarıda bunlarla ilgili örnekler de vermiştik. Yeni başlatılan bir uygulama ise, internet üzerinden başarılı olan doktor ve hastaneler ile hastaların, web sitesi üzerinde bir araya getirip, hastanın verdiği verileri, hekimlere ulaştırıp; hastanın sorusuna cevap bulması ve isterse o ülkedeki doktora/hastaneye gitmesi ile noktalanan operasyonlar...

Diğer bir alt kolu, termal turizm ve spa-wellness. Termal Turizm, termal suların yani kaplıcaların, diğer bir adıyla ılıcaların olduğu, spa- wellness turizmini de içeren sağlık turizmi çeşitidir.  Spa kelimesi ‘salus per aquam’ söz öbeğinin kısaltması olup; Türkçede ‘sudan gelen sağlık’anlamını taşır. Wellness ise, güzellik anlamına gelir ama güzelliği geniş olarak tanımlar. Akıl, vücut, ruh ilişkilerinde de zindeliği ifade eder. Termal sulara, uluslararası turizmde Eau Thermale, Thermal Water, Natural Minerale Thermale Water adları da verilir. Sıcak sular sayesinde, minerallerin suda çözülmesi, cilt ve genel sağlık için önemlidir. Ülkemizde Bursa, Yalova, Balıkesir, Tekirdağ, Nevşehir gibi çok noktada kaplıcalar var. Termal suya girince cildin kirini aldığı gibi, cildi nemlendirir ve diğer cilt işlemlerine de (güneşlenme, peeling gibi)  olumlu etkisi olur. Birçok termal tesislerin yakınında rehabilitasyon merkezleri de bulunur ki; ortopedi rahatsızlıkları gibi nedenle gelen misafirlerin de ihtiyaçlarına cevap verebilsin. Ayrıca çamur banyosu da termal turizmin kapsamına girer.

Sağlık turizminin diğer bir alt kolu olan, engelli ve yaşlı (geriatrik )turizmine bakacak olursak, yaşlı bakım evleri, klinik oteller, rekreasyon alanları (fiziksel, sosyal ve zihinsel sağlığı iyileştirme alanları) rehabilitasyon merkezleri, tatil köyleri bu amaçla kullanılan alanlardır. Ülkemizde engellilerin 12.600.000, dünyada ise BM göre 500.000.000 engelli olduğunu bildiğimize göre, ne kadar geniş bir kesimi kapsadığını da görmeliyiz.  Sağlık sigortalarının destek verdiği noktalar; hastaneler ve konaklanacak yerler, engellerle ilgilenen hekimler, yaşlı ve engelli turizmini etkileyen unsurlardır.  Bazı ülkelerdeki yaşlılar, özellikle Avrupa’da yaş ortalamasının fazla olduğunu düşündüğümüz zaman, yaşlı turizminin de artacağı fark edilebiliyor. Sağlık turizminde A, B, C grubu ülkelerde indirimler de uygulanıyor. A Grubu ülkeler Afganistan, Hindistan, Nijerya gibi yüzde 40 indirim uygulananlardır.  B Grubu olarak Çin, Gürcistan, Kosova, Rusya gibi yüzde 20 ülkelerdir. C Grubu ülkeler olarak ise, Cezayir, Lübnan, Ürdün gibi yüzde10 indirim uygulayanlardır. Engelli ve yaşlı turizmindeki süreç, daha uzun konaklamalar şeklinde gerçekleşir... JCI dünyada ilk kez ABD’de eğitim ve danışmalık hizmetleri için 1994 yılında Amerika’da kurulmuş akreditasyon grup olup; ülkemizde 42 adet JCI (Joint Commisssion Internation) ile akredite olmuş uluslararası standartlarda sağlık kuruluşu mevcuttur. Engelliler için de en önemli unsur, gittikleri yerlerin kendilerine uygun olup olmamasıdır. Tekerlekli sandalye kullananlar için asansör ve giriş kapılarının kaç cm olduğu, görme engelliler için yürüme alanlarındaki sarı noktaları, duyma engelliler için işaret dili gibi bazı unsurlar da dikkate alınmalıdır.

Sağlık turizmi çeşitlerinden sonra, diğer önemli nokta olan, seyahat sağlık sigortana göz atalım...

İkamet edilen yerden, başka bir ülkeye seyahat ederken,  sağlık hizmeti almak zorunda olması durumuna ‘turistin sağlığı’ denilir. 

Turistin konakladığı ve gezdiği çevrelerin sağlığı, bu noktaların sağlığı, buraların sağlıklı olması, turistin çevreye, çevrenin turiste sağlık açısından etkisi olması durumuna, turizm sağlığı adı veririz. 

Herhangi bir ulaşım yoluyla yurt dışına çıkarken, sağlık riskine karşı uygulanan sigorta türü ‘seyahat sağlık sigortası’dır. Ülkemizde geçerli olan SGK veya sağlık sigortalarımız, yurt dışında geçerli değildir (bazı özel durumlar hariç). Vize işlemini yaptırırken zorunlu olarak uygulanan seyahat sağlık sigortası, vize gerektirmeyen ülkelerde, zorunlu olmayan bir durum olarak karşımıza çıkar. Özellikle günümüzde, sağlığın önemini belirtmeme sanırım hiç gerek yok. Sağlığımızın yanında, tarifeli bagaj kaybı, çalınması, aile üyelerinden birinin ölümü ile yolculuğun durması gibi durumları da kapsayan seyahat sigortası mutlaka yaptırılmalıdır.

Seyahat sağlık sigortası, sigorta şirketleri tarafından, ortalama olarak belirlenmiş bir ücret ile karşılanıyor. Gidilecek yere, kalınacak süreye, hazırlayan şirkete ve ödediğiniz seyahat tutarına göre değişkenlik gösteriyor. Seyahatten önce var olan kronik hastalıklar hariç, hastalık, yaralanma, ambulans, ameliyat, hastane gibi ücretler, poliçe kapsamında karşılanıyor. Önce ödeme yapılıp, daha sonra yapılan harcamaların geri alınması olarak gerçekleşen bu uygulama, yaşanılan durumun en kısa sürede sigortaya orijinal belgelerle bildirilmesi ile sigortadan ücretin alınması şeklinde olur. Buradaki önemli 2 nokta en kısa sürede başvurmak ve evraklarda eksiklik olmamasıdır. Yurt dışına çıkıldığı anda geçerlilik kazanıp, ülkeye geri dönüş olduğu anda, sigortanın geçerliliği biter.     

Genel olarak sağlık turizminde bu konular önemli olsa da, yaşanan pandemi ile WeBee de önem arz ediyor. 2016 yılında başlatılan bu çalışma, 12 dille, 18 ülkede, yüzlerce otel tarafından kullanılıyor ve şu anda büyük bir önem taşıyor. Giriş-çıkış işlemlerinin temassız gerçekleşmesi, ortak kart kullanılmadan; cep telefonu ile oda kapısının açılması, ortak kullanılan, menü, katalog gibi ürünlerin miktarının minimuma indirilmesi, para hatta pos cihazı kullanmadan, mobil ödeme yapılabilinmesi gibi durumlar, WeBee ‘nin önemini daha net anlatır.   

TÜİK’in 2013’deki açıklamasına göre, sağlık turizminde 1. sırada gelen branşların sırasıyla saç nakli, tüp bebek, görme bozukluğu, güzellik olduğunu görüyoruz. Dünyanın farklı yerlerinde, sağlık turizmine önem veren ülkelerin,  sağlık serbest bölgeleri vardır ki; Dubai’deki, dünyadaki ilk sağlık serbest bölgesidir. Sağlığın değerinin pandemi ile daha iyi anlaşıldığı bu dönemde, sağlık turizmi konusunda farklı projelerin de ortaya çıkacağını umuyor ve diliyorum.