Kurulduğundan beri her gün bir yönüyle tartışılan, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) yine gündemde.

TGA’nın yönetiminden buraya yapılan katkı payları ve bölgelerin temsiline kadar bir dizi önemli değişiklik içeren değişiklikler öneren yasa değişiklik taslağı, AKP milletvekilleri tarafından meclise sunuldu. Taslakta bakan TGA yönetiminden çıkıyor.

TGA, kurulduğunda yönetimi atama ile belirlendi, daha sonra yönetim sektörün değişik kesimlerinin temsilcileri seçim yapıldı. Seçime gidilirken Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Firuz Bağlıkaya ile nedeni bilinmeyen anlaşmazlığını buraya da taşıdı. Sırf başında sevmediği bir kişi var diye yönetmelikte değişiklik yaparak seyahat acentelerinin meslek örgütü TÜRSAB’ın kurum olarak TGA’da temsilini önlemek istedi.

Buna rağmen TGA Yönetim Kurulu’nda TÜRSAB üyelerinin genel kurulda seçtiği bir kişi var.

Bakanın nedeni bilinmeyen Firuz Bağlıkaya ile anlaşmazlığı nedeniyle TÜRSAB’ı dışlamasını, Firuz Bağlıkaya da aynı nedenle başında Bakan Ersoy olduğu için TGA’yı sürekli eleştirdi.

Şimdi TGA’nın yeni dönem yönetimi ile ilgili bölge ve sektör kesimlerinin temsilcilerinin belirleneceği seçime gidiliyor.

Seçime giderken TÜRSAB, verdikleri mücadele sonucu seyahat acentelerinin TGA payından muaf tutulacağını açıkladı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Danışmanı Bedirhan Bayka da Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Seyahat Acentelerinden alınan TGA katkı payının kaldırılması Bakanlığımızın gündemindedir” dedi.

Seyahat acenteleri TGA’ya katkı payından muaf tutulursa bu kesimin TGA’da temsil edilmeyeceği, kurum dışında kalınacağı gündeme geldi. 

Bunun üzerine daha önce TGA’ya en sert eleştirilerde bulunanlar, kurumun dışında kalmasının ne kadar kötü olacağını anlatmaya başladı. “Masada olmayanın kasada da hakkı olmaz” deniyor.

Bu arada her vesile ile TGA’yı eleştiren TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya TGA’ya değil, yapılanmasına itiraz ettiklerini söylemeye başladı. 

Oysa geçen ay TÜRSAB Genel Merkezini ziyaret eden İyi Parti heyeti, TÜRSAB’ın eleştirilerinden yola çıkarak TGA’nın kapatılacağını söylemişti.

TÜRSAB üyesi seyahat acenteleri ve ilişkili kesimlerin oluşturduğu Turizm ve Seyahat Acenteleri Platformu (TURSAPNET) moderatörü Cemal Kızıltan TGA’ya katkıdan muaf tutulma girişimini değerlendirirken “Türk turizminin tanıtım ve pazarlamasını yönlendiren en önemli kurum olan TGA'da zaten kısıtlı olan söz hakkımızı tamamen sonlandırmamız demek” dedi.

Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Metre Vardar TGA Yönetim Kurulu Üyeliğine adaylığını açıklarken Biz TGA’ya katkı sunulmaması değil, seyahat acentelerinin tamamının en doğru şekliyle temsil edilmesinin taraftarıyız” demişti.

Tuhaf bir durum.

Neymiş bu TGA? 

Bakan her konuşma ve açıklamasında lafı TGA’ya getiriyor. O’na bakılırsa turizm turizm sektöründe kurum, kuruluş, kişi, deneyim, birikim yok. Varsa yoksa TGA. Her şey TGA sayesinde. Bakanın açıklamalarına bakılırsa TGA’dan önce Türkiye’de turizm yoktu!!!

Olup bitenleri; konu, olgu, veri temelinde değil, kişiler üzerinden ve sırf muhalefet olsun diye değerlendirenlere baktığımızda da dün yerden yere vurduklarını bugün sahiplendiklerini görüyoruz…

Karşıt gibi görünen iki anlayış da yanlıştır.

Eleştiri yararlı ve gereklidir. Sırf eleştiri olsun diye yapılan değerlendirmelerin ise bir yararı yok.

Bitirirken soralım:

TGA’da olanlar 140 milyon dolar olarak tahmin edilen (Bakanlık bütçesinin dörtte biri) geliri ile ilgisi var mı?

TGA neden Sayıştay denetimi dışında?