• 30 Mart 2024 22:27
  • 0
  • 9 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Yapay zekâ ve sürdürülebilir turizmin geleceği

Bu yazıyı dinleyin
USTUD 30 Mart 2024 Yapay zekâ ve sürdürülebilir turizmin geleceği

 

“ Bu nedenle belirlenen destinasyon hedeflerine ulaşmak ve çevreci bir yaklaşımla, sürdürülebilir turizmi desteklemek amacıyla yeşil algoritmaların ivedilikle geliştirilmesi çok önemlidir.

Akıllı turizm destinasyonları, yapay zekâ ve sanal gerçeklik uygulamaları ışığında geleceğin sürdürülebilir turizmi yapay zekâ, sanal gerçeklik uygulamaları ve genel olarak teknolojik gelişmelerin turizme olan etkisi, küresel ölçekte önem taşıyan konular arasında yer alıyor.

Teknoloji ve misafir mahremiyeti

Turizm sektöründe, bilgi toplama ve işleme ile bu veriye dayanarak hızlı ve akılcı kararlar alabilme yeteneği çok önemlidir. Bu nedenle, bu tür bilgileri hızlı bir şekilde toplayıp işleyerek karar alma süreçlerini hızlandıran yapay zekâ teknolojilerinin kullanımı büyük bir değer taşır. Sektörü şüpheli, eksik ve yanlış bilgiden olabildiğince arındırabilmek için yapay zekâ kullanarak gerçek zamanlı bilgi toplama ve işleme gibi tüm akılcı bilgi sistemlerinin sektöre entegre edilmesi çok önemlidir. Bununla birlikte misafirlerin kişisel bilgi güvenliğine ekstra hassasiyet gösterilmesi gerekmektedir. Zira turizm gibi insanların iyi vakit geçirme arzuları niteliğindeki bir sektörde, rızaları dışında kişisel bilgileri üzerinde inisiyatif alma konusu bu deneyimi zedeleme potansiyeli taşıyan kritik bir noktadır. Bu bağlamda konunun, kişisel hak ve özgürlükler ile insan hakları gibi üst değerlerin referans alındığı, misafir mahremiyetini zedelemeyecek şekilde ele alınması gerekmektedir.

Olumsuz etkileme olasılığı

Yapay zekâ turizmi olumsuz yönde etkileme olasılığı taşımasına rağmen birçok konuda yardımcı ve ekosisteme yeni turizm bileşenleri katma potansiyeliyle hiçbir zaman turizmi yerinden etmeyecek ama turizmin yanında destekleyici bir olgu olacaktır. Bu bağlamda sektörün yapay zekâ ve sanal gerçeklik teknolojilerini ivedilikle tanıması ve yanına alarak gücüne güç katması yüksek öneme sahiptir.

Yapay zekâ ve sanal gerçeklik teknolojilerine yönelik çekinceler noktasında; bu yeni teknolojileri uygulama yönündeki işlevinin deneyim odaklı bir sektör olan turizmi hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileme olasılığı var.

Olumsuz yönlere bakıldığında bir destinasyonu ve/veya turizm ürününü yerinde görmek ve hissetmek yerine özellikle yeni nesillerin çeşitli gerçeklik ve dijital ikizleri vasıtasıyla deneyimlemeyi tercih etme olasılığının, turizmde tehdit oluşturabilir.

Bununla birlikte “dijital turizm” sektörü kurulacak ve turizm ekosistemine bu yeni bileşen de eklenecek olsa bile destinasyonların fiziki ziyareti devam edecek.

Hızlı bilgi toplama, işleme ve karar verme 

Yapay zekâ teknolojileri; sürdürülebilir, akıllı ve dirençli turizm destinasyonları oluşturmak için büyük bir potansiyele sahiptir. Bu teknoloji, insanlar tarafından yazılan algoritmalar ve makine öğrenimi sayesinde çalışıyor.

Bu nedenle belirlenen destinasyon hedeflerine ulaşmak ve çevreci bir yaklaşımla, sürdürülebilir turizmi desteklemek amacıyla yeşil algoritmaların ivedilikle geliştirilmesi çok önemlidir. 

Son derece dinamik olan turizm destinasyonları için taşıma kapasitesinin belirlenmesi noktasında, yapay zekâ ve yeşil algoritmaların gerçek zamanlı bilgileri de işleme potansiyelinin büyük faydası olacaktır.

Turizm sektöründe, bilgi toplama ve işleme ile bu veriye dayanarak hızlı ve akılcı kararlar alabilme yeteneği çok önemlidir. Bu nedenle, bu tür bilgileri hızlı bir şekilde toplayıp işleyerek karar alma süreçlerini hızlandıran yapay zekâ teknolojilerinin kullanımı büyük bir değer taşır. 

Teknoloji ve kişisel mahremiyet

Sektörü şüpheli, eksik ve yanlış bilgiden olabildiğince arındırabilmek için yapay zekâ kullanarak gerçek zamanlı bilgi toplama ve işleme gibi tüm akılcı bilgi sistemlerinin sektöre entegre edilmesi çok önemlidir. Bununla birlikte misafirlerin kişisel bilgi güvenliğine ekstra hassasiyet gösterilmesi gerekmektedir. Zira turizm gibi insanların iyi vakit geçirme arzuları niteliğindeki bir sektörde, rızaları dışında kişisel bilgileri üzerinde inisiyatif alma konusu bu deneyimi zedeleme potansiyeli taşıyan kritik bir noktadır. Bu bağlamda konunun, kişisel hak ve özgürlükler ile insan hakları gibi üst değerlerin referans alındığı, misafir mahremiyetini zedelemeyecek şekilde ele alınması gerekmektedir.

Kişisel bilgi güvenliği gibi önemli konuların, misafirlerin de kendi fikirlerini ifade edebilecekleri platformlarda tartışılması, açık ve katılımcı bir diyalog ortamının oluşturulabilmesi için kritik öneme sahiptir.

Sürdürülebilir iş modelleri

Yapay zekâ turizm endüstrisinde misafir ilişkileri, personel eğitimi, tercüme, kişiye özel rota, ürün geliştirme ve öneri sunma konusunda aktif olarak kullanılmaya başlandığı gibi tanıtım, destinasyon ve ürün yönetimi açısından da son derece etkin kullanılmaktadır. 

Yapay zekâ, misafir deneyimini zenginleştirirken aynı zamanda işletmelerin daha akıllı, verimli ve rekabetçi olmasına yardımcı olma potansiyeline sahiptir. 

Bu teknoloji destinasyon, cazibe değeri ve/veya işletmenin sürdürülebilir, dirençli ve akıllı olması yönünde özellikle enerji, su ve atık konuları başta olmak üzere çeşitli çözüm paketleri sunmaktadır. 

Bu süreçte, yapay zekâ aynı zamanda yeşil mutabakat, zorunlu ve gönüllü karbon piyasaları ve etiketleme sistemleri gibi çevresel gündem maddelerine uyum sağlama konusunda da işletmelere ve destinasyonlara özel çözümler önerebilmektedir. Bu, işletmelerin ve destinasyonların çevresel ayak izlerini azaltmalarına, enerji verimliliğini artırmalarına ve genel olarak daha sürdürülebilir iş modellerine geçiş yapmalarına yardımcı olacaktır. 

Finansal sürdürülebilirlik

Yapay zekâ teknolojisinin turizm sektöründe kullanımı hem misafirleri hem de işletmeleri çevresel sürdürülebilirlik yönünde güçlendirecek ve bu sürece katılımlarını kolaylaştıracaktır. Rekabetin yüksek olduğu turizm sektörünün gelecek için daha yeşil ve sorumlu adımlarla ilerlemesi açısından faydalı olacaktır.

Turizm destinasyonları, tesisler ve tüm turizm ekosisteminin finansal sürdürülebilirliğini sağlamak ve sigortacılık sektörü ile iş birliğini temin etmek açısından, yapay zekâ teknolojilerinin getirdiği fırsatların değerlendirilmesi önemlidir. Bu teknolojinin kullanımı ile, turizm tesislerinin bankacılık ve sigortacılık sektörleriyle daha bütünleşmiş bir yapıda çalışması mümkün olabilir.

Sürdürülebilirlik odağında fırsatlar ve öneriler

Sürdürülebilir turizme yönelik özel sigorta ve finansal çözümlerin geliştirilmesi, yeşil algoritma sistemlerinde olduğu gibi turizm akademisi, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, bankacılık ve sigorta sektörlerinin liderlik yapacağı arama konferanslarının düzenlenmesi, önemli önceliklerden biridir. Bu yönde hem ulusal hem de uluslararası iyi örneklerin bu süreçte paylaşılması ve deneyim aktarımı da büyük önem taşır. 

Turizm endüstrisinin son derece dinamik bir yapıda olması, sektörün sürdürülebilirlik gibi konularda hızlı ve güçlü çözümler üretilmesini zorunlu kılmaktadır. 

Kültürel ve doğal değerler

Gerek küresel gerekse ulusal ölçekte pandemi sonrası yaşanan turizm hareketliliği, sektöre bir rahatlama getirmiş olsa bile çözülmesi gereken problemler ve atılması gereken adımlar olduğu unutulmamalıdır. 

Bu adımların başında turizme kaynak değer teşkil eden kültürel ve doğal değerlerin çok hızlı bir şekilde yok olması veya zarar görmesi ile özellikle ulaşım kaynaklı küresel iklim krizi ön sıralarda yer alıyor. Kaynak değerleri koruma ve geliştirme noktasında öncü olan ve iyi örnekleri sergileyen destinasyonların geleceğin turizminde ön sıralarda yer alacağı son derece aşikardır. Bu durum, yüksek rekabetin yaşandığı turizm sektörü ve destinasyonları için önemli bir fırsattır.

Turizm kaynak değerlerinin korunması gibi yapay zekâ ve sanal gerçeklik teknolojilerinin etkin kullanımı da turizm için önemli bir fırsat olarak değerlendirilmektedir. Turizm pastasından arzu ettiği payı alamamış ya da yeni ürünler ve markalar geliştirmek suretiyle konumunu güçlendirmek isteyen destinasyonların bu süreçleri iyi okuması ve değerlendirilmesi gerekmektedir.

Turizmi dört mevsime taşımak için

Bu durum, turizmi dört mevsime taşımak ve yeni destinasyon ve ürünlerle pastadan daha büyük bir pay almak isteyen ülkemiz için de bu büyük bir fırsattır. Kamu, finans, akademi, sivil toplum kuruluşları ve turizm değer zincirinde yer alan tüm paydaşların katılımıyla her ürün ve destinasyona özel stratejilerin tespit edilerek, uygulamaların tanımlanacağı sistemlerin kurulması gerekmektedir. Aynı zamanda, bu süreçlerin uzun dönemli izleme ve denetleme sistemleriyle desteklenmesi de üzerinde durulması gereken konular arasındadır.

Turizmde nicelik yanında nitelik yaklaşımının daha önemli konuma gelmesi adına adımların ivedilikle atılması gerekmektedir. Taşıma kapasite aşımı akabinde yaşanan kaynak değer tüketimi ve marka değeri kaybı bu bağlamda ön plana çıkan ve ülkemiz turizmi için büyük bir tehdit oluşturan başlıca sorunlardır.

Turizm sektörü için bir başka önemli tehdit ve aynı zamanda iyi uygulamalarla sektörel rekabette süratle ön plana da çıkmamızı sağlayacak alan ise veri ve istatistiklerin şeffaflığı, doğruluğu ve güvenilirliğidir. Bir süreci iyi bir şekilde yönetebilmemiz ve doğru kararlar alabilmemiz için izlemeye, izleme içinse doğru ve güvenilir bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır.

Turizmde rejenerasyon, yani sürdürülebilir olmayan turizm uygulama ve yaklaşımlarıyla değerini belirli oranda yitirmiş destinasyonların yenilenmesi ve iyileştirilmesi süreci önem arz etmektedir. Bu süreç, zarar görmüş destinasyonları onarıcı uygulamalar aracılığıyla eski haline getirmeyi ve yerel halkın odağında yeni turizm noktaları yaratmayı içerir. Özellikle kitle turizminin hâkim olduğu destinasyonlarda bu yöntemin uygulanması, ülkemiz turizm sektörünün sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir.

Diğer Yazılar