Kısa Süreli Kiralamalar Avrupa'da 'Sosyal Kriz' Olarak Görülüyor
Avrupa Birliği, Airbnb gibi kısa süreli kiralamalar için yeni düzenlemeler getirmeye hazırlanıyor. Amaç, blok genelindeki konut erişilebilirliği krizine çözüm bulmak. Bu inisiyatif, AB’nin ilk konut komiseri Dan Jørgensen tarafından yönetiliyor ve kendisi durumu “sosyal bir kriz” olarak tanımlıyor. Plan, başlangıçta 2026’da yayınlanması planlanmıştı ancak aciliyet nedeniyle Aralık 2025’e çekildi.

Avrupa Birliği, Airbnb gibi kısa süreli kiralamalar için yeni düzenlemeler getirmeye hazırlanıyor. Amaç, blok genelindeki konut erişilebilirliği krizine çözüm bulmak. AB'nin ilk konut komiseri Dan Jørgensen liderliğinde yürütülen bu girişim, mülk spekülasyonu, kiracı hakları ve turistik kiralamaların sosyal etkileri gibi sorunları ele almayı hedefliyor.
Avrupa Birliği, Airbnb ve Booking.com gibi kısa süreli kiralama platformlarının neden olduğu konut erişilebilirliği krizini ele almak için ilk kapsamlı planını açıklamaya hazırlanıyor. Bu inisiyatif, AB’nin ilk konut komiseri Dan Jørgensen tarafından yönetiliyor ve kendisi durumu “sosyal bir kriz” olarak tanımlıyor. Plan, başlangıçta 2026’da yayınlanması planlanmıştı ancak aciliyet nedeniyle Aralık 2025’e çekildi.
Kısa Süreli Kiralamalar ve Etkileri
Kısa süreli kiralamalar Avrupa şehirlerinde hızla popülerlik kazandı ve kira fiyatlarında önemli artışlara ve konut sıkıntısına yol açtı. Bu platformlar, maliyetleri artırmak, tarihi mahallelerde yaşayanları yerinden etmek ve yerleşim alanlarını turistik merkezlere dönüştürmekle eleştiriliyor. Jørgensen, bu sorunları ele almak için daha güçlü Avrupa çapında düzenlemelere ihtiyaç olduğunu vurguluyor ve mevcut politikaların yetersiz kaldığını kabul ediyor.
Yükselen Konut Maliyetleri ve Ekonomik Baskılar
AB genelinde konut maliyetlerinin genel artışı konut krizini daha da derinleştiriyor. 2010-2023 döneminde ev fiyatları %48, kiralar ise %22 arttı; bu oranlar, aynı dönemde %36 olan enflasyonun üzerinde seyrediyor. Estonya, Litvanya ve İrlanda gibi ülkelerde kira artışları daha da yüksek oldu. 2023 itibarıyla AB nüfusunun yaklaşık %9’u, kullanılabilir gelirlerinin %40 veya daha fazlasını konuta harcıyor; özellikle Yunanistan, Danimarka ve Almanya bu açıdan ağır etkilenmiş durumda.
Olası Çözümler ve Politika Önerileri
AB’nin konut erişilebilirliği planı, konutun spekülasyon aracı haline gelmesini yani “finansallaşmasını” ele almayı hedefliyor. Planın detayları henüz açıklanmadı ancak, yeni projelerde uygun fiyatlı konut zorunluluğu gibi ulusal stratejilerden yararlanması bekleniyor. Ayrıca, Avrupa Komisyonu kiracı haklarını güçlendirmek ve devlet yardımı kurallarını esneterek hükümet desteklerini kolaylaştırmak için çalışmalar yapıyor.
Siyasi ve Ekonomik Boyutlar
Konut krizi önemli bir siyasi konu haline geldi; son seçimlerde milliyetçi ve aşırı sağ partilerin yükselişinde etkili oldu. Avrupa Parlamentosu anketlerine göre, artan yaşam maliyetleri seçmenlerin en büyük kaygısı. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, konut politikalarında “radikal bir reform” çağrısında bulundu ve konut konusunun öncelikli olduğu bir AB konut zirvesi düzenleyeceğini açıkladı.
Zorluklar ve Gelecek Perspektifi
Acil olmasına rağmen önerilen önlemler, 27 AB üye devletinin farklı konut piyasalarını dengelemek gibi zorluklarla karşı karşıya. 300 milyar Euro’luk konut hibeleri ve kredileri için önerilen fon tartışmalara yol açtı ve tartışmalı olabilir. Jørgensen harcama hedeflerini netleştirmedi ancak özel sermayeyi çekmek için büyük kamu yatırımlarının gerekli olduğunu belirtti.
AB’nin konut politikası, Covid-19 pandemisine verilen ortak yanıtla benzerlikler taşıyor. Blok, karmaşık bu konuyu ele alırken yaklaşan konut zirvesi, liderlerin stratejilerini paylaşmaları ve iş birliği yapmaları için önemli bir platform olacak.
Lütfen Bekleyin.