Bir türlü düşürülemeyen enflasyona, özellikle de gıda enflasyonuna gerekçe arayan iktidar medyasının diline doladığı 'serpme kahvaltı' ve 'açık büfeye' hayır kampanyası bugün Sabah gazetesinde yayınlanan, gazetemize de aldığımız haberle farklı boyut kazanmıştı. Haberi hazırlayan muhabir, "Gıda israfı için düğmeye basıldı: Hükümet açık büfe ve serpme kahvaltıda israfı azaltacak düzenleme için harekete geçti. Planlanan düzenleme ile serpme kahvaltıda kişi dayatması sona erecek, otellerde ise her şey dahil yerini ‘yiyeceğini seç’e bırakacak" başlığını atmıştı haberine. Haberin kaynağı ise Cumhurbaşkanlığı Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi ve Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl'dü.

Konu sıcağı sıcağına, Rus Tur Operatörleri Birliği ATOR'ün editör ekibi tarafından ele alınmış. Ator Bülten'deki haberin son cümlesi son derece çarpıcı: "Turistler rahat uyuyabilir. Kimse hiçbir şeyi 'iptal etmeyecek'. Türk turizm sektöründen bir kaynağımızın bugün bize teyit ettiği gibi: 'Türkiye'de "her şey dahil' sistemini iptal edebilecek gerçek bir siyasi güç veya yasal mekanizma yok. Bu sistemden vazgeçip vazgeçmemeye yalnızca otelciler karar veriyor."

Kısacası ATOR editoryal ekibi Türkiye'de işlerin nasıl yürüdüğünü çözmüş.

"Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Türkiye'nin çok ötesinde tanınan birçok büyük otelin sahibi. 'Ultra her şey dahil' sistemiyle hizmet veriyorlar. Kendilerini iptal edeceklerini düşünmek son derece safça." demiş mesela.

Vardıkları sonucu da şu tespitlere dayandırmışlar:
"- Haberin tamamı, ilgili taraflardan birinin (!) Türk basınında yer alan ifadelerine dayanmaktadır. Bu, restoran işletmecileri kamu derneği başkanının ifadesidir. Bu, "Türk yetkililerin niyeti" değil, "Türk restoran işletmecisinin isteği"dir.

"- Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin raporu yok - sadece hazırlanıyor ve iki ay içinde hazırlanacak. Sonunda ne olacağını kimse bilmiyor.

"- Türk yetkililer hiçbir şeye karar vermedi. Ve Cumhurbaşkanlığı Gıda Politikası Konseyi'nin herhangi bir şeyi yasaklama yetkisi yok. Bu da yetkililerin "istediği" bir şey değil.

"- 'Meclis'e gönderip orada yasaklayacaklar' tezleri yine gerçek değil, Sayın Bingöl'ün isteği. Aslında Türkiye Büyük Millet Meclisi otellere yemek konusunda herhangi bir standart koymuyor. Daha önce de koymamıştı.

"- Genel olarak, daha önce olduğu gibi, bu haber de otellerde 'her şey dahil' sistemini tercih etmeyen ve bu sistemin kendilerini müşterisiz bıraktığını düşünen restoran işletmecilerinin lobi faaliyetlerinin Türkiye bilgi alanına enjekte edilmesinden başka bir şey değildir.

"- Ancak gerçekte, cumhurbaşkanına bağlı yetkisi olmayan belirli bir konseyin parçası olsalar bile, restoran işletmecilerinin konumları, birçoğu Türkiye cumhurbaşkanının kişisel dostu olan büyük otelciler ve tur operatörü holdinglerinin konumuyla kıyaslanamaz derecede zayıftır..."