Akdeniz Turistik Otelciler Birliği’nin (AKTOB) düzenlediği Uluslararası 12’nci Resort Turizm Kongresi’nin “Turizmde yeni teşvik anlayışı ne olmalı?” konulu oturumunda teşvik sistemi konuşuldu.
Moderatörlüğünü AKTOB Yönetim Kurulu Üyesi Zafer Alkaya’nın yaptığı oturuma Atlas Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Tavit Köletavitoğlu ve Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin konuşmacı olarak katıldı.

Oturumda konuşan Atlas Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Tavit Köletavitoğlu, “Teşvik, toplumsal maliyeti olan bir şeydir, devletten gelmez. Bir sektöre teşvik verirseniz o sektörden beklentiniz var demektir. 'Teşvik esas itibariyle toplumsal maliyeti olan bir şeydir. Devletin eşit dağıtması gereken kaynakları eşit olmadan dağıtması gereken şekilde yapılmalı” dedi.

“Deniz, güneş, kum açısından baktığımızda Türkiye, Akdeniz çanağında sıradan bir ülke fakat diğer açılardan baktığımızda Türkiye sıra dışı bir ülkedir, bunu iyi kullanmalıyız. Bunu iyi kullandığımız noktada başka teşviklerin yapılması da gerekir” diyen Köletavitoğlu şunları söyledi:

“Dünyaya eski sözlerle, eski yöntemlerle entegre olamayız. Var olan turizm kapasitemizi kaybetmeden yeni bir turizm teşviki bulmalıyız, çevre telakkisinden vazgeçemeyiz. 

Merkezileşmenin kısman terk edilerek Anadolu’nun turizm kapasitesini ortaya çıkaracak teşvikler yapmalıyız. Yerel sahiplenmeyi ortaya çıkarmalıyız. Hali hazırdaki mevzuat buna aykırıdır bunu da değiştirmeliyiz.”

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin de turizmdeki yatırımların azaldığının istatistiklere yansıdığına dikkat çekerek şunları söyledi: 

Yenileme yatırımları hızlanmalı

“2019 yılında TÜSİAD ile bir turizm dönüşüm raporu hazırladık. Turizm yatırımcıları olarak 2030 vizyonuna dönüşüm için ileriye dönük yeni program ve faaliyetlerin hazırlanması gerektiğini düşündük.

Rakip ülkelerimiz de başta İspanya olmak üzere, 500 bine yakın rezidansın tüketiciye hizmete sunulduğunu gördük. Bölgeye gelen turistler rezidansları satın almışlar ve yılın farklı zamanlarında satın aldıkları rezidanslara gelerek bölgede sürdürülebilir bir turizm anlayışı oluşturdular. Tesislerin yüzde 20’sinin rezidansa dönüştürülmesine izin verilmesi gerekiyor. 

Dünyanın yeni turizm trendi bu, Türkiye’de de bu projenin önünün açılıp geliştirilmesi lazım. Konaklama sektörünün oda mantığıyla çalışması önemli. 

Bunun da ötesinde, 30 yılık geçmişi olan 1 milyon yatağın, her yıl 100 bin yatak dönüştürülecek şekilde teşvik verilmesi gerekiyor. İki farklı yatırım teşvik sisteminin tek teşvike (modernizasyon ve komple yeni yatırım) dönüşmesi gerekiyor. 

Turizm sektörünü otomatik refleksler kazandırmamız lazım. Biz bunu yapmak yerine kriz anında ricacı oluyor, heyetler halinde Ankara’ya gidiyoruz. Biz son 10-15 yıldır iyi eğitimli bürokrat yetiştiremiyoruz.''