• 08 Eylül 2022 22:33
  • 0
  • 3 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Günlüğü 21 Avroya tatilin ekonomisi

Bu yazıyı dinleyin
Fehmi Köfteoğlu 08 Eylül 2022 Günlüğü 21 Avroya tatilin ekonomisi

 

Avrupa Birliği (AB) Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı üzerine Amerika’nın peşine takılmanın ağırl bedelini ödüyor.

Rusya, kendisine uygulanan yaptırımlara karşı AB üyesi ülkelerin bağımlı olduğu doğalgazı önce kısıp daha sonra tamamen kesmesiyle sanayide başlayan sıkıntı kışa girerken yaşanacak ısınma sorununu gündeme getirmesiyle bedel ödeme zirveye ulaştı.

Konuyla ilgili olarak Avrupa ülkeleri on milyarlarca Euroluk önlemler almaya başladı.

Hükümetler yurttaşlarını soğukta kalmamaları için kışı başka ülkelerde geçirmeye yönlendiriyor.

Almanya Seyahat Acentaları Birliği (VUSR) Başkanı Marija Linnhoff da Alman emeklilerin kış aylarını Mayorka veya Türkiye'de geçirebileceklerini söyledi.

Bunun üzerine aralarında Türkiye’nin de olduğu Akdeniz’in sıcak destinasyonları, kışı geçirecekleri sıcak ülke arayanları ülkelerine çekmek için harekete geçti.

Tur operatörleri otellerle görüşerek bu kitle için oluşturdukları iki ay konaklama süreli özel fiyatlar aldı.

Otellerden alınan 22 gün ile 60 gün arasında değişen süreler için günlük 21 ile 30 Avro arasında değişen fiyatlarla hazırlanan katalog Almanya’nın ucuzcu marketlerinden Lidl’da satışa sunulunca sektörde ve kamuoyunda ‘5 yıldızlı otelde herşey dahil günlük 21 Avro’ya tatil nasıl olur’ tartışmaları başladı.

Değerli dostum Alaettin Aktaş Dünya’daki Eko Analiz köşesinde konuyu ekonomik boyutlarıyla ele aldı.

Konuyu biraz daha açarak günlük 21 Avro’ya tatilin ekonomisini anlatalım

Önce şunu söyleyelim.

Bu, ilk kez yapılan bir şey değil ve yalnız Türkiye’de olmuyor. Sistemin Türkiye’deki geçmişi, ilk uygulayıcı ve fikir babalarını Nizamettin Şen anlattı.

Bunu böyle belirttikten sonra enerji krizi nedeniyle bu yıl büyüyecek olan Günlüğü 21 Avroya tatilin ekonomisine bakalım.

Tur operatörleri yaz sezonu sonunda otellere tesisi kapatmak, havayollarına da seferleri durdurmak yerine kış aylarında oteli açık tutacak, uçakları da uçmaya devam ettirecek, kâr etmekten önce çarkı döndürecek, en dibe indirilmiş maliyeti kurtaracak bir fiyat önerisi ile gelir. Bazı oteller ve havayolları da o fiyattan elde edeceği ile kapalı kalıp uçmamanın maliyetini karşılaştırıp düşük fiyatla açık kalıp uçmaya devam etmeyi tercih eder.

Burada dışarıdan bakıldığında anlaşılmayan ama mühendislik hesabıyla oluşturulan bir sistem var.

Örneğin bu sistemde o fiyatla verilen hizmet maliyetinde eksiye düşülen fiyatlar da oluyor ki bu eksi fiyat  alışverişten (Shopping)karşılanıyor.

‘Sohpping turu’ olarak literatüre girmiş olan bu sistemde tur operatörü o yıl hangi ülkeden kaç kişi getireceğine ilişkin havayolu ve otellerle yaptığı anlaşma üzerinden halı, giyim, mücevherat vb. mağaza ile anlaşıyor. Tur operatörü, getirdiği müşterileri o mağazaya yönlendirme karşılığında mağazadan bir komisyon alıyor. Masum haliyle adı ‘Hanut’ olan bu ilişki bir sektör olmuş.

Bu sistemde ucuz fiyatı dengeleyen başka unsurlar da var. Örneğin müşteri, aldığı pakete dahil olmayan otelin paralı olan Spa’sını kullanmaya, çevre gezilerine katılmaya, düzenlenen eğlence gecelerine zorlama düzeyinde yönlendiriliyor.

‘Shopping’e dayalı özellikle bu türden kış operasyonları yıllardan beri yalnız Türkiye’de değil diğer destinasyonlarda da uygulanıyor.

İlginç olan bu sistemde; tüketiciler ucuza tatil yaparak, uçaklar uçuşlarını sürdürerek, oteller kapanmayarak, mağaza yaptığı satış ile bu işten kârlı çıkıyor.

Peki kaybeden kim. Kaybeden ülke imajı.