• 12 Temmuz 2022 00:53
  • 0
  • 3 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

İsrail ile havacılık anlaşması neler içeriyor, nasıl uygulanacak

Bu yazıyı dinleyin
Musa Alioğlu 12 Temmuz 2022 İsrail ile havacılık anlaşması neler içeriyor, nasıl uygulanacak

Türkiye Cumhuriyeti'nin İsrail Devletiyle ilişkileri hep çalkantılı olagelmiştir. 

Sayın Cumhurbaşkanı'nın Davos'taki "One minute" çıkışı ve Mavi Marmara gemisine karşı yapılan saldırıdan sonra diplomatik ilişkilerimiz alt düzeye inmiş, elçiler ve konsoloslar geri çekilmişti. 

İsrail'le 2018'den beri maslahatgüzarlık düzeyindeki ilişkiler şimdi büyükelçilerin karşılıklı atanmasıyla normalleşecek. İki devletin ilişkilerinin gergin olması, çok fanatik düşünenler hariç her iki ülkede de İsrail ve Türk halklarının dostluğuna halel getirmedi, seyahatler sürdürüldü. İbrahim Tatlıses bile konser verip geldi. 

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac (Yitzhak) Herzog'un Türkiye'ye yaptığı ziyaret ilişkileri daha da yumuşatmaya yetti. Diplomatik ilişkilerin başlamasıyla ilk olarak İsrail ve özellikle milli havayolu ELAL için önemli olan uçuşlar ele alındı. 

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve İsrail sivil havacılık otoritesi arasında yapılan toplantıda ilk önce uçuşların durmasına neden olan güvenlik konusu konuşuldu. 

İlki 1951 yılında imzalanan ikili havacılık anlaşmadan sonra, 15 yıldır Türkiye'ye tek taraflı olarak uçuş yapmayan İsrail yeni anlaşma için müzakere masasına; geçmişte uçuşların durmasına neden olan "Türkiye'den Tel Aviv'e kalkan tüm uçakları biz de arayalım" talebini acaba tekrar masaya getirdi mi? 

Müzakere sonrası iki taraftan da açıklama yapılmadığı için bunu henüz bilmiyoruz. 

Geçmişi İsrail devletinin kuruluş tarihi olan 1948'e kadar giden bayrak taşıyıcı şirket ELAL Israel Airlines ve diğerleri Türkiye'ye yaptıkları seferleri güvenlik gerekçesiyle iptal ederken, THY yolcu taşımayı sürdürdü. THY uçaklarına iki aşamalı güvenlik kontrolü yapıldıktan sonra, İsrail'in istediği üçüncü kontrolleri de İsrailliler değil tabii ki Türkler yapıyor. 

Başta ELAL olmak üzere bütün İsrail havayolu şirketleri, güvenlik alanında istedikleri olmayınca 2007 yılından bu yana Türkiye'ye hiç sefer yapmadılar. 

Başta Filistinliler ve İranlılar olmak üzere diğer terör örgütlerinin İsrail uçaklarını hedef almasından korkan İsrail güvenlik makamları, yabancı ülkelerden İsrail'e sefer yapan uçakların İsrailli görevliler tarafından yeniden kontrol edilmesini istiyor. 

Bu talep Türkiye'ye de iletildi fakat Türk makamları bunu reddetti. Bu nedenle de uçak seferlerini durdurdular. 

O zaman geçerli olan Milli Sivil Havacılık Güvenlik Programı (MSHGP) uyarınca sivil yolcu uçaklarında yasak olmasına rağmen silahlı polisler de (Air marshal) bulunduran İsrail'in bu talebi iki ülke arasında krize neden oldu. Türkiye, İsrail'e uçacak THY ve diğer TC tescilli uçaklarının üçüncü aramasının İsrailli görevlilerce yapılmasını kabul etmedi. Çünkü, bu bir ülkenin hükümranlık hakkı kavramının çiğnenmesi demek olacaktı. 

Şimdi, ilişkiler yumuşadı. 

İsrail havayolu şirketleri Türkiye'ye uçabilecek mi? 

TC makamları İsrail tarafının üçüncü arama konusunu tekrar gündeme getirmesine karşılık nasıl bir tutum takındı, bunu uçuş trafiği başladığında göreceğiz. 

İsrailli polisler Türkiye havalimanlarında acaba Türk polisinin yerine görev yapıp, uçaklara silahlarıyla binebilecekler mi? 

Sorun zaten burada yatıyor.