• 05 Kasım 2021 13:55
  • 0
  • 2 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Türkiye turizmde ucuz, peki övünülen ihracatta durum ne

Bu yazıyı dinleyin
Fehmi Köfteoğlu 05 Kasım 2021 Türkiye turizmde ucuz, peki övünülen ihracatta durum ne

“Turizmin Çin’i” başlıklı yazımız ile ilgili gelen yorum, eleştiri ve yapılan değerlendirmeler üzerine konuya devam edeceğiz.

Konu ülkenin döviz geliri etmek için sattığı mal ve verdiği hizmetin bedeli ile karşılaştırılmasıdır.

Bu kapsamda en çok tartışılan ve eleştirilen Türkiye’nin turizmde verdiği hizmet ve sunduğu olanaklara göre ucuza satıldığıdır.

Türkiye’nin turizmde sunduğu olanaklar ile fiyatlarının ters orantılı olduğu bir gerçek, buradan hareketle yapılan eleştiriler de bu yönüyle haklı.

Bu noktada şunu sormak gerekir.

Türkiye’nin, başta ödemeler dengesi olmak üzere birçok nedenle kazanması gereken döviz iki ana kaynaktan sağlanıyor. Bunlar ihracat ve turizmdir.

Bunlardan turizmde Türkiye ucuz ülkedir.

Peki devletin her kademesi ve her sektörde her vesile ile övünerek anlatılan ihracatta durum nasıl?

Dünya Gazetesi’nden Yener Karadeniz’in “İhracat ucuzluyor!” başlıklı haberinde şöyle deniyor: “ Türkiye, son yıllarda ihracatta yükselen bir grafik çizerek döviz girdisini artırıyor, ancak bu artış ürün fiyatının değerlenmesiyle değil yüksek miktarda satışla sağlanıyor. Türkiye’nin ihracatı son 5 yılda değer bazında yüzde 20'ye yakın artış gösterirken birim fiyat yaklaşık yüzde 15 düştü. Son 5 yılda 2019 sonu itibariyle 1,44 dolardan 1,23 dolara inen birim başı fiyat, 2020 yılında da düşmeye devam etti ve 1,09 dolara kadar geriledi. Haberde Türkiye’nin ihracatta kilo başına değerde 225 ülke-bölge listesinde 119. Sırada olduğu belirtiliyor.

Durum bu iken ihracattan söz eden herkes bu alanda ne kadar başarılı olunduğunu anlatırken turizm dendiğinde bu ülkenin sunduğu olanaklar bu kadar ucuza satılır mı diye başlayıp ‘Böyle turizm olmaz olsun’a kadar uzanan eleştiri düzeyini aşan değerlendirmeler yapılıyor.

Her ülke her sektör ve her firma sattığı mal, verdiği hizmet için en yüksek bedeli almak ister.

Bu ticaretin kuralıdır. Ticaret kâr için yapılıyor. Burada belirleyici olan kârın hangi yol yöntemle elde edileceğidir.

Hiçbir tüccar 10 liraya satacağı mal ya da hizmeti 8 liraya satmak istemez. Ama 10 liraya satamıyorsa ne yapsın. Kaldı ki bu pazarda kendisi yalnız değildir, rakipleri var.

Konuyu uluslararası alandaki gelişmeler, ülkenin ve sektörün konumu, kızışan rekabet, ülke ve ekonominin geneli, istihdam ve diğer alanlarla ilişkisitemelinde ele almak gerekir.

Bu, içinde haklı eleştirilerin de olduğu soruna gerçekçi çözüm arayışının da gereğidir.