ABD'de seyahat ve konaklama sektörünün önde gelen ticari platformu Lighthouse, bu soruya yanıt veren bir araştırma hazırladı. HNRHotelNews sitesinde yayınlanan araştırmanın ikinci bölümünü paylaşıyoruz:

Sürdürülebilirlik ve sağlıklı yaşam odaklılık

Booking.com'a göre, dünya çapında gezginlerin %83'ü sürdürülebilir seyahatin kendileri için önemli olduğunu söylüyor. Özellikle Y kuşağı, düşük emisyonlu ulaşım veya yeşil sertifikalı oteller gibi çevre dostu seyahat seçeneklerini tercih ediyor.

Bu rakamlar göz önüne alındığında, otelinizde yeşil uygulamaları hayata geçirmek çok önemlidir. Bunu yaparken, hedef pazarınıza da bunu duyurun. En son başarılarınızı web sitenizde ve sosyal medyada paylaşın. Ekibinizin çalışmalarını gösterin veya daha sürdürülebilir bir işletme yolunda aşmanız gereken zorlukları özetleyin.

İşte başlamak için bazı basit fikirler:

- Su şişeleri, pipetler ve plastik anahtar kartları gibi tek kullanımlık plastikleri aşamalı olarak kaldırın.
- Gıda atığı yönetimi prosedürleri uygulayın.
- Mümkün olduğunda yerel üreticiler ve tedarikçilerle çalışın.
- Ekibinizle birlikte yakın ormanlarda veya sahilde temizlik günleri düzenleyin.

Konuklar çevreyi korumaya daha fazla özen göstermeye başladıkça, kendilerine daha iyi bakmak için içlerine de dönüyorlar. Sonuç olarak, sağlıklı yaşam seyahatlerinin popülaritesi daha geniş bir kitleyi çekiyor ve 2025 yılına kadar 1,3 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.

Günümüzde wellness seyahati artık sadece lüks seyahat edenler için değil. Bütçeye uygun seçenekler ve aile dostu tatil köyleri ortaya çıkmaya başladı. Kilo yönetimi, zihinsel sağlık ve dijital detoks için düzenlenen tatiller, tüm seyahatçi segmentleri arasında en çok tercih edilen seçenekler arasında yer alıyor.

Wellness oteli işletmiyor olsanız bile, bu ilgiye hitap eden olanaklar ve hizmetler sunarak güncel kalın.

İşte birkaç fikir:
- Menüde ve/veya açık büfede açıkça işaretlenmiş sağlıklı yemek seçenekleri
- Rehberli doğa yürüyüşleri veya yürüyüş meditasyonları
- Oda için sağlık ekleri, örneğin aromaterapi kiti
- Dijital etkileşimin gücü

Tesisinizin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasını sağlayın

Yeni bir standart veya prosedürün uygulanması her zaman ön yatırım gerektirir. Sürdürülebilirlik de bir istisna değildir. Konuklarınızın farkı görmesi için muhtemelen personel eğitimi, sermaye harcaması ve zaman gerekecektir. Bunun üzerine, aşmanız gereken yasal engeller de eklenir.

Bu durum, bütçelerin ve günlük programların zaten zor olduğu zamanlarda çevresel hedeflere öncelik vermeyi zorlaştırabilir. Ancak yeşil girişimler genellikle maliyet tasarrufu sağlar ve uzun vadede imajınızı güçlendirir, bu nedenle buna değer.

Sıklıkla göz ardı edilen başka bir zorluk daha vardır: “söz-eylem uçurumu”. Evet, gezginlerin %83'ü çevre dostu seyahate değer verdiklerini iddia ediyor. Ancak aynı zamanda, %50'si rezervasyon kararlarında en önemli faktörün maliyet olduğunu söylüyor. Diğer %30'u ise kaliteye öncelik veriyor. Kısacası, sürdürülebilirlik ekstra maliyet getirmemeli veya gezginler için seyahati daha az keyifli hale getirmemelidir.

Dijital anahtarlar, çevreye, misafirlerinize ve otelinize fayda sağlayan yeşil uygulamaların harika bir örneğidir. Check-in sırasında herkesin zamanından tasarruf sağlar, maliyeti ve israfı azaltır. Hilton, dijital anahtarlarının yılda yaklaşık 100 ton plastik tasarrufu sağladığını tahmin ediyor.

Çekici bir web sitesi, çevrimiçi varlığınızın temelidir. Hedef kitlenizi, tesisinizin mükemmel bir seçim olduğuna ikna etmeli ve rezervasyon yapmalarını sağlamalıdır.

Peki, insanları web sitenize nasıl çekebilirsiniz? İşte burada çevrimiçi varlığınızın bir başka önemli ayağı devreye girer: sosyal medya.

Expedia'nın araştırmasına göre, insanlar rezervasyon yapmadan önceki 45 gün içinde 140'tan fazla seyahat içeriği sayfası görüntülüyor. Instagram veya TikTok gibi platformlarda potansiyel gelecekteki misafirlerinize seyahat ilhamı verirseniz, bu durum sizin lehinize olur.

Bu, tesisinize dikkat çeker, hedef kitlenizle etkileşim kurma şansı verir ve markanızı daha kişisel ve ulaşılabilir hale getirir. İnsanların zihninde ilk sırada kalmak için sürekli yeni içerikler yayınlayın, böylece rezervasyon yaparken ilk olarak sizi düşünsünler.

Yorum platformları da burada bahsetmeye değer. Bu siteler üzerinde doğrudan bir etkiniz olmasa da, işinizi büyük ölçüde destekleyebilirler.

Bir araştırma, çevrimiçi yorumların tüketicilerin rezervasyon kararlarının %93'ünü etkilediğini ortaya koydu. Cornell Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, bu etkinin ne kadar güçlü olduğunu ortaya koyuyor. 5 puanlık bir ölçekte bir otelin ortalama puanının 1 puan artması, gezginlerin o tesisi rezervasyon yapma olasılığını %13,5 artırıyor.

Tahmin edebileceğiniz gibi, itibarın artması gelirleri de artırıyor. Aynı araştırma, otel türüne bağlı olarak RevPAR'da %0,49 ile %1,42 arasında bir artış olduğunu ortaya koyarak bunu rakamlarla ifade etmiştir.

Bu nedenle, henüz yapmadıysanız, oteliniz için bir çevrimiçi itibar yönetimi SOP'si oluşturun. Google, OTA ve TripAdvisor profilleriniz gibi en önemli yorum kaynaklarını izleyin. Konukların geri bildirimlerine yanıt verin ve onların görüşlerini hizmetinizi daha da iyileştirmek için kullanın.

Başarıya ulaşmak için denemeniz ve aşmanız gereken 3 zorluk 

Güçlü veri güvenliği ve gizliliği sağlayın

AI destekli teknolojinin iyi çalışması için büyük miktarda kullanıcı verisi gerekir. Yakın zamanda yapılan bir ankette, gezginlerin %48'inin daha kişiselleştirilmiş, AI destekli bir marka deneyimi için kişisel bilgilerini memnuniyetle paylaşacağı ortaya çıktı.

Peki ya diğer yarısı? Birçok gezgin, AI destekli hizmetlerle ilgileniyor veya daha fazla kişiselleştirme istiyor olabilir, ancak hassas bilgilerini paylaşacak kadar değil.

Pew Research Center'ın yakın zamanda yaptığı bir ankete göre, tüketicilerin %81'i AI şirketlerinin topladığı bilgilerin asıl amaçlanandan daha fazla şekilde kullanılacağını düşünüyor. KPMG'nin yaptığı başka bir araştırmada, katılımcıların %63'ünün veri ihlalleri veya kötüye kullanımdan endişe duyduğu ortaya çıktı.

Yapay zekayı kullanmaya karar verirseniz, gezginlerin verilerini emanet edebileceğiniz güvenilir bir sağlayıcı seçmek sizin sorumluluğunuzdadır.

Verileri nasıl kullandıklarını ve sakladıklarını ve üçüncü taraflarla paylaşıp paylaşmadıklarını sorun. Bir şey doğru gelmiyorsa, başka bir çözüm seçin.

Farklı sistemleri tek bir doğru kaynakta birleştirin

Durumu biliyorsunuz. Bir iş arkadaşınız için belirli bir veri seti elde etmeye çalışıyorsunuz. Aynı zamanda, üst yönetim detaylı bir rapor için sizi sıkıştırıyor. Ve tabii ki, grup taleplerine teklifleri oluşturmanız ve önümüzdeki aylar için optimize edilmiş herkese açık fiyatları belirlemeniz gerekiyor.

Ancak, birbirinden farklı birçok sistem ve veri deposu ile bu, hiçbir parçanın birbirine uymadığı bir yapboz oluşturmak gibi hissettirebilir.

Bilgileri toplamak, biçimlendirmek ve yorumlamak saatler sürerken, kişiselleştirilmiş pazarlama, spa ve yan hizmetlerden elde edilen toplam gelir gibi konularda bilinçli nasıl kararlar alabilirsiniz?

Eski ve tutarsız verilere dayalı kararlar alıyorsunuz. Sonuç olarak, ticari fırsatları kaçırıyor ve yeni misafir beklentilerine uyum sağlamakta zorlanıyorsunuz. Bu, odalarınızı tanıtma ve satma şansınızın kaybolması ve dolayısıyla gelir kaybınız anlamına gelir.

Çözüm basit: her şeyi ve herkesi tek bir doğru kaynakta bir araya getiren tek bir ticari platform.

Artık sonsuz sayfalık tablolar, sayısız oturum açma ve farklı sistemler yok. Bunun yerine, gerçek zamanlı verilere anında erişim sağlayan basit bir arayüz var.

Her ticari ekibe, yeni misafir beklentileri etrafında daha fazla gelir fırsatı yakalamak için entegre ve tutarlı stratejiler geliştirmek üzere eyleme geçirilebilir, kişiselleştirilmiş veri seti sağlanır.

Hedefli verilerle kişiselleştirme ihtiyacını karşılayın

Perakende ve havayolu gibi sektörler çıtayı yüksek tutmuştur. Her iki sektör de kişiselleştirilmiş teklifler konusunda uzmandır. En son bir uçuş rezervasyonu yaptığınızda, koltuk seçiminizden yemek seçiminize ve bagaj hakkınıza kadar her şeyi özelleştirebildiğinizi düşünün.

Çevrimiçi perakende de aynıdır. En sevdiğiniz alışveriş portalı, her giriş yaptığınızda muhtemelen sizin bile bilmediğiniz ürünleri size önerebilir.

Bu tür günlük deneyimler sayesinde tüketiciler, daha kişiselleştirilmiş hizmetlere alışmıştır. Ve artık otellerden de bunu beklemektedirler.

Ne yazık ki, ne kadar çaba sarf etseler de birçok tesis bu alanda misafirlerinin beklentilerini karşılayamamaktadır.

Neyse ki, bu sorunu çözmenin bir yolu var: Misafir deneyimini tamamen kişiselleştirmenize ve perakende ve havayolu şirketlerine rakip olmanıza olanak tanıyan en son otel teknolojisine yatırım yapmak.

Gerçek bir fırsat, misafirlerinizin kim olduğunu, nasıl rezervasyon yaptıklarını, ne kadar harcadıklarını ve onları gerçekten motive eden şeyin ne olduğunu tam olarak anlamak için ayrıntılı verileri açığa çıkarmaktır.

Kişiselleştirilmiş ham verileri, gelişmiş iş zekası ile akıllı içgörülere dönüştürmek çok önemlidir.

Örneğin, performans ve misafir davranışlarına ilişkin içgörülerle, satış ve pazarlama ekipleriniz, e-posta kampanyalarındaki promosyonlar gibi nelerin işe yaradığını ve nelerin yaramadığını daha iyi anlar.

Böylece, belirli demografik gruplara hitap eden hizmetleri ve paketleri öne çıkarmak için pazarlama kampanyaları özel olarak oluşturulabilir ve OTA'lar üzerinden doğrudan rezervasyonlar teşvik edilebilir.

Konuklar kazanıldıktan sonra, tercihlerine ilişkin kişiselleştirilmiş verilerle onları gerçekten anlamak, deneyimlerini iyileştirebilir.

Bireysel ihtiyaçları, eğilimleri ve harcama alışkanlıklarını anlayarak, ilgili ek satışlar ve çapraz satışlar sunabilir (geliri artırabilir), oda içi olanakları iyileştirebilir ve konukları gerçekten memnun edecek şekilde hizmetleri uyarlayabilirsiniz.

Devam edecek...