“Balkan ve Baltık pazarındaki potansiyeli harekete geçirecek projelere ihtiyaç var”
Her vesile ile gündeme gelen Türkiye’nin turizmde yeni ürün ve Pazar geliştirme gereği Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile zor durumda kalan sektörde yine gündemde.
Konu Eskişehir’deki Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi’nin turizm yazarlarının katılımıyla düzenlenen çevrimiçi Zoom toplantısında ele alındı.
Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oktay Emir’in yönettiği, “Türkiye'nin Alternatif Pazarları Hangileridir, İzlenmesi Gereken Tanıtım Stratejini ne Olmalı?” Başlıklı toplantıda konuşmacılar gelişmekte olan Balkan ve Baltık pazarına dikkat çekti.
"Balkan ve Baltık pazarında potansiyel var, harekete geçirilmelidir"
Prof. Dr. Emir’in “Türkiye’nin alternatif pazarları hangileri? Sorusunu yanıtlayan konuşmacılardan turizm yazarı Kerem Köfteoğlu şöyle konuştu: “Tüm uzmanlar turizmde canlanmanın 2024’ten önce olmayacağını söylüyor. Buradan hareketle kısa vadede yöneleceğimiz pazarların hiçbirinin, ana pazarlardan kayıplarımızı karşılama hacmine sahip olmadığını görüyoruz. Ama orta ve uzun vadeli planlar yapıp, başta gelişmekte olan Balkan, Baltık, Körfez ülkeleri olmak üzere, Asya pazarına yönelik çalışmalara şimdiden başlarsak, önümüzdeki yıllarda hem turizmde dengeyi sağlar hem de kazançlı çıkarız.”
Geçen yıl gelişmekte olan pazarlardan Türkiye’ye 800 bini aşkın turistin geldiğini hatırlatan Köfteoğlu şunu ekledi: “Bu pazardan ülkesine göre yüzde 300 ila yüzde 800 arasında değişen artışlar oldu. Bu pazarların ihmal edilmeksizin dikkate alınıp daha da geliştirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır“ dedi.
“Yumurtalar aynı sepete konmasın”
Konuşmacılardan Cem Polatoğlu ise turizmin siyasetle önemli bir ilgisi olduğunu belirterek “Turizmin dili barıştır diyorlar. Çok doğru. Bazı ülkelerle yaşanan siyasi anlaşmazlıklar sonucunda turizmde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ortaya çıkan sıkıntıların düzeltilmesi için büyük çabalar sarf ediyoruz. Yaşanın sıkıntılardan dolayı İsrailli, İtalyan turisti kaybettik. Bu yüzden yumurtaları aynı sepete koyup risk yaşamamak için tek pazarı değil, tüm pazarlara yönelik çalışmalar yapmalıyız. Tüm pazarlardaki Türkiye tanıtımını da hedef kitlenin beklentilerini dikkate alarak bölgesel ağırlıklı yapmalıyız” dedi.
Genç turizmcilere de seslenen Polatoğluşöyle konuştu: “Veriler, önümüzdeki dönemde turizmin pik yaptığı 2019 yılına göre 7-8 kat daha hacimli olacağı rapor ediliyor. Bu yüzden ‘turizmde para yok’ diyerek yılmayın tam tersine gelecek vaat eden bu sektörde mücadeleye devam edin. Kendinizi sosyal açıdan geliştirin, bir değil en az iki dil öğrenin. Turizmci olacaksanız karşınıza mutlaka sorunlar çıkacağını bilin. Kendinize şimdiden önümüzdeki dönemde karşınıza çıkacak sorunları çözmeye hazırlayın.”
Rusya için yeni havayolu kuruluşları
Kendisine yöneltilen havacılık konusundaki soruları yanıtlayan Musa Alioğlu da Kovid-19 pandemisinin dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüm planları bozduğunu hatırlattıktan sonra “Pandemi bitti bitiyor derken bu sefer Rusya-Ukrayna savaşı çıktı. Turizm faaliyetinin yaklaşık yüzde 90’ı havacılıkta gerçekleşiyor. Türkiye’ye 3-4 saatlik uçuşla ulaşabilen 60 ülkeyle ilişkilerimiz var. Bu da dünyadaki ülkelerin üçte birine tekabül ediyor. Türkiye’ye gelen turistlerin büyük bir kısmı ülkelerinin havayoluyla uçuyor. Bu da paranın önemli bir kısmının ülke dışına çıkmasına yol açıyor” dedi.
Rusya’ya uygulanan yaptırımlar üzerine bu ülkede faaliyet gösteren üç Türk operatörünün havayolu şirketi kurma çalışmaları olduğunu belirten Alioğlu şöyle konuştu: “Bence doğru bir karar. Bu girişim Türkiye’ye daha fazla turist gelmesine yardımcı olacaktır. Bu konuda bir aksilik çıkar mı, bir sıkıntı yaşanır mı doğrusu bilmiyorum. Ama kararın doğru olduğunu ve ulaşıma giden paranın Türkiye’ye kalacağını söyleyebilirim.”
Yeni ürün ve pazarlar için 10 öneri:
1-Yumurtaları aynı sepete koymamak adına mevcut pazarların yanı sıra, ihmal edilen Balkan, Baltık, Körfez ve Uzakdoğu pazarına yönelik çalışmalar da yapılmalı.
2-Turizmde tam canlanma 2024’te olacak. Canlanmaya hazırlıklarımıza şimdiden başlanmalı.
3-Türk kökenli tur operatörlüğü sistemini yeniden canlandırılıp geliştirecek planlar yapılmalı.
4-Türkiye’nin turizmde sahip olduğu potansiyelin herkese hitap ettiği, tüm dünyanın alternatif pazarımız olduğu akıldan çıkarılmamalı.
5-Frig Vadisi'ni içeren paket tur hazırlanmalı. Pazarlaması için seyahat acentalarıyla temasa geçilmeli.
6-THY'nin uçakları Göbeklitepe, Hattuşaş, Efes gibi turistik merkezlerin görselleriyle kaplanıp uçaklarımız ülke tanıtımda kullanılmalı
7-Turizmden ekmek yiyen ve turizmle ilişkili tüm kurum kuruluşlardan oluşan bir Turizm İstişare Kurulu oluşturulmalı.
8-Türkiye'nin tanıtımı hedef kitlenin beklentilerine uygun ve bölgesel ağırlıklı olarak yapılmalı.
9- Teknolojinin tüm imkanlarından yararlanıp, sanal tur, dijital ödeme, sosyal medyada tanıtım gibi girişimler hızlandırılmalı.
10-Gençlerimiz turizmde gelecek olduğunu unutmayıp, mücadeleden yılmadan kendilerini bu geleceğe hazırlamalı.