• 16 Nisan 2021 23:10
  • 0
  • 2 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Siz zahmet etmeyin, biz utanırız..

Bu yazıyı dinleyin
Erhan Çetin 16 Nisan 2021 Siz zahmet etmeyin, biz utanırız..

Geçmiş yıllarda turizm emekçileri, yoğun ama mutlu çalışan, yaptığı işten keyif alan bir gruptu. 

Yüksek yatırım maliyetlerine ve astronomik kiralara rağmen, farklı sektörlerde yer alan birçok şirketin hayaliydi turizme adım atmak. 

Terör saldırıları ile başlayan ve peş peşe, darbe girişimi ve şimdi de pandemi ile devam eden bu süreç tüm turizm işletmelerini derinden yaraladı. 

Yaralanmak hafif bir tabir olabilir, parmakla gösterilen oteller, seyahat acenteleri battı, duayenler işsiz kaldı. Turizm meslek lisesi mezunu olan ve vatani görevini yapmak için askere giden bir ön büro personelimin uzman erbaşlık için tezkere bırakmış olması sanırım genç nesillerin turizme bakışının da bir özetidir. 

Peki yaşanan bunca olumsuzluğun sebebi, müsebbibi kimdir? Nedir? 

Türkiye’de turizme açılmamış bölgelerdeki kadar bile kültürel mirası olmayan ülkelerin turizm gelirleri nasıl oluyor da bizim için hayal olabiliyor?

Turizm yatırımcılarının ve çalışanlarının can çekiştiği ülkeyi sizlere bir kez daha hatırlatmak isterim;

-         4 Farklı imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul, dünyada başka hiçbir şehirle kıyaslayamayacağınız etnik ve kültürel tarihe sahip, detaylarını saymakla bitiremeyeceğimiz iki kıtaya yayılan İstanbul bizim topraklarımızda.

-         Anavarza, Alacahöyük, Truva, Bergama, Nemrut, Göbeklitepe, Hasankeyf gibi bazılarının tarihi 12.000 yıl öncesine uzanan, bazıları dünyadaki en eski yerleşim yeri gösterilen 50’den fazla antik kent bizim topraklarımızda.

-         Yuhanna tarafından yazılan İncil’in vahiy bölümünde adı geçen 7 kilisenin tamamı bizim topraklarımızda.

-         İsmi dahi Sümer ve Akat dilinden kalma, dünyanın ilk üniversitesine ev sahipliği yapan Harran bizim topraklarımızda.

-         Kapadokya ve Pamukkale gibi büyüleyici doğal güzellikler bizim topraklarımızda.

-         Nevşehir kalesinin restorasyonu sırasında keşfedilen 396.000 metrekarelik alana sahip, dünyanın en büyük yeraltı şehri bizim topraklarımızda.

-         Süryani, Yakubi, Keldani, Nesturi, Yezidi ve daha bir çok inanç mensubu, ve bu inançların kutsal yapıları bizim topraklarımızda.

-         Hiçbir Akdeniz ülkesini aratmayacak sahiller ve tesisler bizim topraklarımızda.

-         Dünyanın en önemli kayak merkezleri ile yarışabilecek pist uzunluğuna ve tesisleşmeye sahip merkezler bizim topraklarımızda.

Sadece saymaya kalksak günlerimizi alacak kadar devasa bir tarihi, coğrafi ve kültürel mirasın sahibiyiz ama bizler bu ülkede turizmde zarar ediyoruz. Maalesef bu durumdan sorumlu olanlar haricinde herkes utanç duyuyor.

Diğer Yazılar