• 20 Şubat 2023 19:57
  • 0
  • 3 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

İSİAS Otel ve Yargı

Bu yazıyı dinleyin
Bahattin Yücel 20 Şubat 2023 İSİAS Otel ve Yargı

Son depremin Türkiye’de köklü bir değişime yol açabileceğini görmek için kâhin olmak gerekmiyor. İçinde bulunduğumuz süreçte, “artık hiç bir şey eskisi gibi olamayacak” demek için henüz erken olabilir. Ancak bölgesel genişlik ve tarihsel doku açısından, yaşadıklarımızın yüzyılın felaketi olduğu tartışma götürmez.

Bölgede yaşayanlar ve Ülke ekonomisine katkıları bakımından önemli büyüklüğü temsil eden 11 ilde, günlük hayatın yeniden kurulmasını yatırım bütçesi ile ifade etmek yetersiz kalabilir. Yok edilen dinamiklerin yeniden canlandırılması, alışageldiklerimizden farklı yaklaşımlara ihtiyaç gösteriyor. 

Doğayı dikkate almadan, salt aşırı kar hırsı ve imar rantı dürtüsüyle, on binlerce insanın canlarına kıyan, yüz milyarlarca lira maddi kayba yol açan, son yirmi yılda iyice çığırından çıkan, “ben yaptım, oldu” zihniyetinin alternatifini hayata geçirmek, geç olsa da kaçınılmaz hale geldi.

Bölge ekonomisine önemli katkılar yapan kültür turizmi, yap-satçı hırsına koşulsuz teslim edildi. Bize özgü bu yapılaşma anlayışının son kurbanları, Adıyaman’da Kıbrıslı genç fidanlar ile geleceğin rehberleri, onları taşıyan otobüs personeli ve otel çalışanları oldu.

 

TBMM’nin 2004 yılında kabul ettiği, 2005 yılının ilk günü yürürlüğe giren Büyükşehir Yasası ile Kültür ve Turizm Bakanlığının, konaklama tesislerinde plan ve yapı projelerine izin verme yetkisinden vaz geçilmesi, konaklama sektöründe uluslararası kriterlere göre yapılaşma zorunluluğunu bir çırpıda ortadan kaldırdı. Bakanlığın proje ve yapılaşmayı denetleme yetkisi; aşamalı olarak yerel yönetimlerin inisiyatiflerine teslim edildi. 

İşletme Belgesi ve sınıflandırma işlemleri, yapı kullanım belgesinin Belediyeden alınmasından sonraki aşamada, Kültür ve Turizm Bakanlığının yetki alanında bırakıldı. Bakanlık denetimlerinin kapsamı daraltıldı. 

Yasanın 8.Maddesinin 5.bendinde tanımlanan; sınırlı denetim yetkisi ile yetinildi.

-Madde 8-Turizm İşletme Belgesi veya kısmi turizm işletmesi belgesi taleplerinde; tesisin tür ve sınıfının asgari nitelikleri, kapasitesi, kullanılan malzemelerin standardı, fiziki özellikleri, işletme ve hizmet kalitesi, personel nitelikleri ile bu yönetmeliğin 5.Maddesinin (e) bendi kapsamında değerlendirilen, tesislere ait fikir projelerinin uygunluğu denetlenerek, uygun görülenler belgelendirilir…-

Anlaşılmaz bir tutumla, son yıllarda eleştirileri engellemek adına getirilen, dosyaya erişim yasağı, göçük altında yaşama mücadelesi veren çaresiz insanları kurtarma çalışmalarının önüne geçti. Anlaşılan hiçbir şey olmasa bile bir şeyler olmuştu.(!)

Adıyaman’da birden bire göçen ISIAS Otelin dosyasına neden erişim yasağı var bilinmiyor.

İnsanın aklına ilk başta otelin sahiplerinin iktidara yakınlıkları gelmiyor değil. Aynı partiden seçilmiş Belediye Başkanı ve çalışma arkadaşlarıyla ilişiklerinin, yasa ve yönetmeliklere aykırı uygulamalara göz yumulmasına yol açabileceği de öyle.

Kuşkusuz er ya da geç bu olayın gerçek sorumluları ortaya çıkarılacaklar ve yargı önünde hak ettikleri biçimde cezalandırılacaklar. Ancak bu konuda açık yargılama yapılmaz ve konu bir takım kısıtlamalarla geçiştirilmeye çalışılırsa, sadece bölge değil -özellikle- kültür turizminin Türkiye genelinde ağır bir darbe alacağını şimdiden söyleyebiliriz.

İSİAS örneği uzmanların kaçınılmaz diyerek niteledikleri, olası İstanbul depremi öncesinde kent içindeki otellerin sıkı bir denetimden geçirilmelerini ve sonuçlarının objektif ölçütlere göre değerlendirilerek, radikal önlemler alınmasını zorunlu hale getirdi.