• 25 Ağustos 2023 13:54
  • 0
  • 3 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Adalar imar planları ve turizm

Bu yazıyı dinleyin
Deniz Tüfekçi 25 Ağustos 2023 Adalar imar planları ve turizm

Tam 45 yıldan bu yana turizm sektörünün içinde olmam bir yana, turizm ile ilgili bir çok konuda görüşümü kamuoyu ile paylaşıp, ülkeme turizm ile kalkınma yoluyla neleri kazandıracağımızı, kazandırdığımızı ,neyin, neden, nasıl, nerelerde, hangi konu ve alanlarda yapılmasını öneren çeşitli yazlar, konuşmalar, programlar yaptım.

Son 50 yıldaki 50 kat büyümenin içinde bulunmuş birisi olarak günahı ile sevabı ile benim de tuzumun olduğunu biliyorum. O nedenle bu konuda fikrimi belirtme hakkımı ve haddi mi kendimde görüyorum.

O nedenle Adalarda turizm adına, turizm bahane edilerek, arkasına gizlenilerek bir tahribatın, yok oluşa gidişin senaryosunu yeni planlarda, beş binlik ve binlik planlardan öğreniyorum.

Adaların turizme ihtiyacı var mı? 

Turizmden elde edilen gelire, o sektörde iş yapacak insanlara iş sağlaması gibi faydaları var mı?

Neden olmasın, tabii ki var, hem ekonomiye, hem istihdama, hem de sosyal yaşama katkı sağlar diyebiliriz.

Peki, yaratılan bu turizm potansiyeli kime yarar sağlar? 

Adalılara mı?

Eğer bu potansiyel yaşamını Adalarda sürdüren sade vatandaşın çoğunluğunun  doğal yaşam döngüsünü bozacak noktaya geldiyse, huzurunu kaçırıyorsa, kalabalık, gürültü, pislik, kirlenme, doğal ortamın ve doğanın zarar görmesine, görüntü kirliliğine, ses kirliliğine yol açıyorsa, ulaşımı zorlaştırıyorsa, modern ulaşım araçları! İle daha hızlı daha çabuk, daha çok -ihtiyaç gerekçesiyle- motorlu deniz ve kara araçlarına davetiye çıkartıyorsa ki bu noktaya gelmiş bulunuyoruz., turizm alanı , turistik inşaata izin veren alanlar bunun davetiyesidir, 

Nereden biliyorum?

1985’den sonra turizm yatırımı adı altında Kuşadası’ndan Bodrum’a, Marmaris’ten Alanya’ya sahillerimizin nasıl talan edildiğini, betonlaştığını, altından ilçe belediyelerinin kalkamadığı yüklerle ezilip  yöre halkına yabancılaştığını gören, yaşayan birisi olarak en son örneklerden biri olan Alaçatı’nın turizm ve yatırım ile nasıl kontrolsüz ortamda yok oluşa gittiğini, turizmin çevresel ve sosyolojik olumlu etkilerini hayal edip oralarda adam gibi turizm yapılacağını ön görüp, kontrolsüz yatırımlarla nasıl  bir pislik yuvasına dönüştüğünü, halkın olanak bulanlarının çevredeki daha sakin ilçelere göç ettiğini gördük, görüyoruz.

Ada, Adalılar için olduğu kadar, kuşkusuz bir başka yerden gelenlerin de gezme yaşama ortamıdır, bu engellenemez. Ancak davetiye çıkartıp, dengesiz , kontrolsüz bir ortamın doğmasına yol açacak yatırımlara yol açacak planlar yapıyorsanız, zengini ile dar gelirlisi ile tüm Adalıların yaşam ortamının elden kayıp gideceğini , yeni bir Alaçatı’nın  oluşacağını bilmenizde yarar var.

Turizm maskesi takıp ortalarda dolaşanlar dikkat edin. Adalar ancak doğası ve doğal aşanları korunup çoğaltılarak zenginleşir.

Adalıların ‘’turizm ‘’lafı edip, inşaat, beton sevdalılarına çok dikkat etmesi gerekir.

İyi bir şey yaptığını sanıp bunu öngören kamu görevlilerini de bu konuda düşecekleri hatayı gösterip yanlışlarından vaz geçmeye ikna etmekte yarar görüyorum