Haber vereyim: Bu yıl çok misafir gelecek, tedbirli olalım
Bu yazıyı aylar önce yazmak istiyordum ama koşullar olgunlaşmadan yazmak istemedim.
Deprem sadece olduğu bölgeyi değil, tüm ülkemizi sarstı. Bu sarsıntı bir ölçüde siyaseti de, seçmeni de sarsıp kendine getirdi.
Nereye gidiyoruz, nedir bu yıllardır kötüye giden koşulların sektörümüzde yarattığı tahribat! Yakınmalar artık ete, kemiğe büründü.
Sanki sektördeki aktörler gerçek değil, kukla, bez bebek, ya da cisimsiz gölge!
Sus pus, düşük profilli yakınmalardan öteye gitmeyen ilişki profilinin tek amacı, siyasetin hışmına uğramadan dikkatini çekmekti.
SEÇİME DOĞRU UMUTLAR YEŞERİYOR
Seçim tarihinin hemen hemen belirlenmesi ve Cumhurbaşkanı adaylarının ilan edilmesi ,sadece seçim havasına sokmakla kalmadı, 21 yıldır süren düzenin aktörlerinin değişebileceği sinyalinin ,Türkiye’yi başka bir yere götüreceğinin işareti olarak yorumlandı dünyada.
Şimdiden bir değişim rüzgar esmeye başladı Türkiye’de.
Ülkenin imajını yenileyecek, düzeltecek yeni yönetimin ilk etkisi, sırtını batıya dönmüş, güven duyulmayan, tedirginlik yaratan Türkiye imajını, özellikle turizm açısından ilgili bakanların, Kültür ve Turizm yanında Dışişleri bakanlarının makyaj yaparak düzeltemediği imajın, bundan böyle düzeltebileceği umududur.
Adı geçen iki bakanın Cumhurbaşkanına, onun tespit edip uyguladığı politikalara karşı yapabilecek pek fazla bir şeyleri de olmadığını biliyoruz.
Umut rüzgarı seçim sonucu değişecek siyasi tablo ile birlikte Batı dünyasında da çok çabuk olumlu tepki doğuracağından kuşku duymuyorum.
Yeni iktidar turizmin en büyük tanıtım malzemesi olacaktır, hazır olun.
2013 yılında 17 milyon olan Batı kaynaklı turist sayısı Gezi olaylarında hükümetin tavrı nedeniyle ertesi yıl 7 milyon rakamına inmiş, o günden bu yana on yıl geçmesine karşın potansiyel turist geri alınamamıştır.
Demokrasi ve özgürlük rüzgarına kaynaklık edecek yeni hükümet bu potansiyeli turizmcilerin kucağına Noel baba hediyesi olarak bırakacaktır.
Depremin yarattığı olumsuz hava nedeniyle duraksayan talepler bir süre sonra, ama özellikle seçimlerin ardından özellikle batı pazarında patlama göstereceğinden kimse kuşku duymasın.
Asıl bu büyük talep dalgasını karşılayacak hazırlıkları, psikolojik ve nesnel hazırlığı şimdiden planlamakta yarar var.
Planlamakta kelimesini özellikle vurgulamak isterim. Handikaplarımız sadece demokrasi ile , özgürlüklerle sınırlı değil, güvenli olmak sadece polisiye tedbirlerle değil, depremin etkilerinin yok etmese de hafifletecek önlemleri aldığımızı dünyaya duyurmakta tereddüt etmemeliyiz.
Bu konuyu bir başka yazımda işleyeceğim.