• 09 Eylül 2023 17:44
  • 0
  • 2 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

40 Yıl Sonra Livaneli & Farandouri

Bu yazıyı dinleyin
Nizamettin Şen 09 Eylül 2023 40 Yıl Sonra Livaneli & Farandouri

Yıl 1982 yani ömrümde gördüğüm 3. Askeri darbe sonrası ben genç bir turizm seyahat acentası yöneticisiyim. 

Burada anacağım bir çok isim maalesef artık aramızda yoklar.

Hollanda’da ilk Türk tur operatörlüğü yapan rahmetli Mehmet Okur Yunanistan’da Amerikalılara tur yapan Xanai acentesinin İstanbul programını yapıyoruz. 

Yunanlı acentede çalışan Kostas saz meraklısı bana haber göndermiş; Paskalyada gelecek otobüs gurubuyla bana bir saz göndersin diye. 

Ben de ona haber gönderdim; Bir istek de benden Yunanistan’da yayınlanan Türkiye’de satışı yasaklı Zülfü Livaneli ve Maria Faradouri’nin longplayini bana gönder. 

İkimizin de arzusu gerçekleşti.

Plak geldi bende LP çalıcısı pikap var ama bazı arkadaşlara kaset ile çoğaltıp hediye etmek istiyorum. Beyoğlu’nda daha önce kasetler aldığım bir hanın girişinde Erzincanlı olduğunu bildiğim Karakedi plakçısı var, ondan rica ettim. 

Önce çekindi “sakıncalı yıllar” malum. 

Ben güzel paketledim teslim ettim bana bir tane kim bilir kendine kaç tane kopyaladı sağolsun…

Benim Hollandalı gruptan tanışıp arkadaş olduğum Jan ve eşine bir kopya hediye ettim. 

Alanya Okurcalar’da tatil yaparken oradaki plajdaki bara akşamları gittiğinde barmene “bendeki bu kaseti çalar mısın, dinlemek istiyoruz” diye vermiş. 

Barmen çalmaya başlamış ama sözler tam da “zamanın ruhuna” aykırı, bir kaç şarkı sonra barmen kaseti çıkartmış bugün artık hayatta olmayan Jan’a iade etmiş “aman bunu kimseye gösterme, başka yerde çalma, jandarma duyarsa seni tutuklarlar sana vereni de bulurlar, başı belaya girer” demiş.

Evet, o yıllarda “Ey özgürlük” “Kardeşin duymaz eloğlu duyar” Nazım’dan, Theodorakis’den şiirler bestelemek “dış mihrakların işiydi (!)”

40 yıl sonra Sayın Zülfü Livaneli’nin instegram hesabından Athena’da 7 Eylül’deki konseri öğrendiğimde mutlaka gitmeliyim diyerek rezervasyonlarımı yaptım. 

Artık genç bir turizmci değildim ama bu konserin enerjisi beni çok mutlu etti tıpkı oraya gelmiş binlerce Livaneli, Farandouri hayranları gibi.

Konserin sonlarına doğru başlayan yağmurdan enstrümanlarını korumak için sahneyi terk eden müzisyenlere inat Livaneli ve Farandouri İstanbul’dan gelen saz sanatçısının ve seyircinin eşliğinde müthiş şarkılar söylediler. 

Zülfü Livaneli gökyüzüne bakıp “Haydi Phoseidon yapma” dediğinde iki bin yıllık Akropolis’in eteğindeki Odeon tiyatrosunda olduğumu hatırladım. 

Yıllardır iki komşu toplumu kaynaştırmaya çalışan bu iki insan müziğin gücünü bir kez daha gösteriyordu.

Zülfü Livaneli’nin entellektüel kişiliği ve uluslararası “Barış” misyonunu hep biliyoruz. 

Egede karşılıklı yaşayan, hatta bir zamanlar savaşan Türkiye ve Yunanistan’ın dostluk temellerinin Atatürk ve Venizelos tarafından atıldığını söylerken Eski Dışişleri Bakanı İsmail Cem’i ve biraz önümde oturan Yorgo Papandreu anarak onurlandırdı.

40 yıl önce yayınlanan LP de ne şarkılar vardı derseniz işte listesi: