Ankara Polatlı’daki Gordion UNESCO Dünya Mirası Listesine alındı. Böylece Listedeki Türkiye’den 21 kültürel miras Gordion oldu.

Gordion denince akla, çözülemeyen işlerin kaba kuvvetle halledilmesi için kullanılan “Gordion Düğümü” tamlaması geliyor. 

Tabii ki o çözülemeyen düğümü çözemeyip kılıcıyla kesen, efsanevi tarihsel kişilik Büyük İskender.

Geçen hafta Atina’daki Livaneli & Faratouri konserine giderken havaalanında aldığım GEO EPOCHE magazinin teması da Büyük  İskender’e aitti. Tam bir denk gelme…

Hatta bir yazı yazayım başlığı da “ Ne İskender Kebabını ne de Büyük İskender’i Tanıtabiliyoruz” diye düşündüm. 

Çünkü o gün gazetelerde Kültür Turizm Bakanı Sayın Mehmet Ersoy’un Phaselis Antik kentindeki çalışmalarda Büyük İskender’in geçtiği caddeye atıf yaptığı beyanı yer alıyordu.

Mekadonya Kralı 2. Philippos’un oğlu Büyük İskender (Alexander) daha 14 yaşında Aristoteles’den felsefe ve siyaset bilimi dersleri almış, 20 yaşında Mekadon Kralı ünvanını almıştı.

Büyük İskender kısa ömrünün büyük bölümünü Anadolu ve yakındoğu coğrafyasında geçirdi. Bu nedenle Helenistik Çağ onunla en görkemli dönemini yaşadı.

Çocukluğunda Homeros’un destanlarını okuyan Büyük İskender MÖ 334 yılında Anadolu’ya geçti. 

Önce en büyük tehlike olarak gördüğü Persleri ortadan kaldırmayı istiyordu, ama çocukluğunda okuduğu Homeros’un İlyada destanındaki Turuva (Troia) gitti. 

Troi Savaşı kahramanları için kurban kesti adaklar sundu. 

Akabinde Biga Çayı yakınında Perslerle ilk savaşı oldu ve galip geldi. 

Böylece güney Anadolu’ya doğru yöneldi. 

Lydia bölgesinde Sardes’i aldı. 

Sonra Efes, magnesia, Milet, Bodrum (Hilikarnassos) aldı. 

Yönünü güneye Likya bölgesine çevirdi Fethiye ( Telmessos) Pınara, Xanthos, Patara ve Phaselis’ten elçiler gelip ona altın bir taç hediye edip kışlaması için onu ve ordusunu davet etmişler. 

Böylece Antalya’da İskender’in ayak izlerini anabiliyoruz. 

Kış bitiminde orduları kesme boğazından geçerek Perge’ye kendisi de kıyıyı izleyerek geldi. 

Sonra Aspendoslular şehri savaşmadan şartlı teslim etmek istediler ama sonunda İskender, Aspendos’u teslim aldı oradan Side’ye gitti ve bir birliğini orada bırakarak Sillyon’a yöneldi. 

Sillyon teslim olmadı. 

İskender tekrar Perge’ye geldi oradan kuzeye Anadolu’ya geçiş dönemi başlattı. Termessosu da alamadı, Sagalassos’a saldırdı kent çok direndi ama teslim oldu. Dinar’a geldi oradan Phrygia Krallığının başkenti Yassıhöyük Gordion’da Midas’ın sarayına giderek Gordios’un efsanevi arabası ve boyunduruğundaki efsane kayışları görmek istemişti. 

Efsaneye göre arabanın boyunduruğundaki kayışları çözen kişi “Asya’nın hakimi” olacaktı. 

Düğümü çözemeyeceğini anlayınca İskender düğümü kılıcıyla kesmiş, böylece düğümün çözüldüğünü ilan etmiştir.

Sonra Ankara’ya girmeden onlara yeni atadığı Phrygia sertabına itaat etmelerini belirtti ve Kapadokya’ya yöneldi oradan Tarsus’a ve Mersin’e geldi.

MÖ 333 de Deliçay veya Payas çayı kuzeyinde Pers Kralı Dareios’un ordusu il İskender’in ordusu çarpıştı ve Dareios kaçtı. 

İssos zaferinden sonra İskender kendi adını taşıyan Aleksandreia bugünkü İskenderun kentini kurdu.

Sonra Büyük İskender’in Suriye Mısır ve Hindistan seferleri gelir.

(Koç Üniversitesi AKMED başkanı Sayın Oğuz Tek’in yazısından yararlanılmıştır.9

Bugünlerde çok konuşulan Kültür Turizmi konusunda uluslararası tarihsel şahsiyetlerin ülkemiz topraklarındaki ortak tarihini ele alıp tanıtmayı acaba ne zaman deneyeceğiz. 

Ülke turizminden elde ettiği müthiş gelirle “tanıtım monopolü” olan, TGA Turizm Geliştirme Ajansı umarım bu işe yönelir…