Almanya’nın Hamburg kentinde yaşayan dört kişilik aile tatil amacıyla anavatanlarına geldiler. Yaşları 3 ve 6 olan çocukları ile birlikteydiler.  Ülkelerinin en kalabalık kentini onlara göstermek istemişlerdi. Büyük olasılıkla Almanya’da gurbetçiydiler. Küçük yavrularıyla İstanbul’un en hareketli semtlerinden Ortaköy’de; son günlerin moda deyimiyle ”sokak lezzetlerini” tadıyorlar. 

Önce çok sayıda suç kaydı olan bir seyyar satıcıdan “midye dolması” aldıkları söyleniyor. Daha sonra bir büfeden kumpir ve sucuklu sandviç. Rastlantıya bakın bu işletmenin sahibi de suç kaydı olan birisi. Yiyecekler yüzünden, bir ailenin başına gelebilecek yürekleri parçalayan, bir insanlık dramı yaşanıyor. 

Ailenin otellerine dönüşlerinin ardından rahatsızlık hissedince, çocukları ile bir hastaneye gidiyorlar. Kısa tedavilerinin bitiminde otellerine dönüyorlar. 

Gece yarısı 03:00 sularında anne 112’ye ulaşıyor. Cankurtaran ile yeniden hastaneye kaldırılıyorlar. Ne yazık ki, önce küçük çocuklar ve arkalarından anneleri hayatını kaybediyor. Baba ise yoğun bakımda. 

Özetlediğimiz yukarıdaki gelişme önce yurtdışında haber oldu. Özellikle Alman medyası çocukların hayatlarını kaybetmelerini öne çıkardı.

Aslında son günlerde farklı boyutları ile gündelik yaşamda sık rastladığımız üzücü olaylara çok benziyor.  Sadece İstanbul’da değil çok ziyaretçi alan bir çok yerde aynı tehlikeler yaşanıyor. Örneğin Bolu Kartalkaya’da 76 yurttaşımızın hayatlarını kaybettikleri yangın gibi. Orada da çocuklar vardı. Denetimlerin kağıt üzerinde kaldığı, güçlü ilişkileri olanların bir yolunu bularak yasaları hiçe saydıkları bir dönem bu. Acımasız ve halk arasında dillendirildiği gibi “ocaklar sönüyor”. İhmal ve denetimsizlik yüzünden iki yavru ve ardından anneleri de hayatını kaybediyor. 

İktidarın muhalefet yönetimindeki Belediyelere karşı tavır almasının kuşkusuz bu olayda da dolaylı etkileri var. 

Belgelendirme işlemlerini Belediyelerden alarak üstlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ortaköy’deki yiyecek ve içecek hizmeti sunan işyerlerini pek ala denetleyebilirdi. 

Semt İstanbul’un yabancı ziyaretçilerinin yoğun ilgilerini çeken, turistik merkezleri arasında. İl Sağlık Müdürlüğü, Beşiktaş Belediyesi ve İBB yönetmelikleri yasa ve yönetmeliklerin kendilerine yüklediği görevleri yapabilirlerdi. 

Üstelik birkaç hafta önce yine İstanbul’da bu kez Beyoğlu’nda, iki Hollanda yurttaşı benzer olayda hayatlarını kaybetmişlerdi.

Gündemde belediyelerin yürüttükleri itfaiye hizmetlerinin AKOM’a devredileceği söylentileri var. Konaklama ve turistik hizmet veren, yiyecek & içecek işletmelerinin belgelendirme yetkilerinin alınmasıyla başlatılan sürecin itfaiyeleri de kapsaması düşüncesi, bu son olay göz önüne alınarak, bir kez daha gözden geçirilir mi?