COP 26 İklim Zirvesi
Kömür sanayi devriminin en önemli tetikleyicilerinden biri. Dr.Derviş Koyuncu ve Dr. Ragıp Yılmaz’ın yaptıkları bir çalışmada kömürünİ ngiltere’de yaşanan sanayi devriminde belirleyici bir rolü olduğunu ve buna bağlı olarak da kömürün hem doğada, hem toplumda yarattığı değişimleri anlatan makalelerinde insan hayatını değiştiren kömürün dünya siyaseti ve ekonomik yapısını farklılaştıran bir dönüşüm sürecinin de belirleyicisi olduğunu belirtirler. (1)
Tüm bu dönüşümün önemli sonuçlarından biri de, bugün Avrupa Birliği olarak isimlendirdiğimiz toplulukdur ki, temel i Avrupa Kömür ve Çelik Birliğidir.
Kömürün sanayi devrimi ile birlikte yarattığı dönüşümü en iyi yakalayanlardan biri de Thomas Cook oldu. Kitle turizminin ilk adımları bu sayede atılmaya başlandı.
Bugün, yaklaşık 500 yıl sonra KÖMÜR artık hayatımızdan çıkıyor. Glasgow’da toplanan COP26 İklim Konferansı öne çıkan sonuçlarından bir de önümüzdeki süreçte kömürün yaşamımızın dışına çıkarılması. Sürdürülebilir bir yaşam için COP26 iklim Zirvesinde alınması önerilen önlemler kimi yorumculara göre yetersiz , kimi yorumculara göre ise bir başarı.
Gerçek olan ise dünyamızın her gün biraz daha yaşanır olmaktan uzaklaşıyor olması. Kömür ise bu süreci olumsuz etkileyen en önemli etkenlerden biri. Bu nedenle de amaç küresel ısınmayı 1,5C ile sınırlandırmak, bu nedenle de ivedilikle kömür (ve diğer fosil yakıtlardan) bir an önce vazgeçmek.
Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın güvenlik gerekçesi ile katılmaması nedeni ile basınımızda haber olarak çıkan bu toplantı, daha sonra ancak satır aralarında kendine yer bulabildi.
Daha ilginci ise küresel ısınmanın etkilerinden en çok zarar görecek sektörlerden birinin Turizm olmasına karşın, sektör bu konuya nedense hiç ilgi göstermedi, göstermiyor.
Bu yıl yayınlanmış olan Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’nın yapmış olduğu bir çalışma, küresel ısınmanın bu şekilde devam etmesi durumunda önümüzdeki9 yıl içerisinde Antalya‘nın deniz seviyesinin 13 -14 cm yükseleceği, 2050 yılında ise bu yükselmenin 22 ila 30 cm arasında olacağı belirtiliyor. Bu iyimser senaryo. Karamsar senaryoda ise 2100 yılında Antalya’da deniz suyu seviyesinin 90 cm yükseleceği belirtiliyor.
Bu küresel ısınmanın olası sonuçlarından sadece bir örnek. 10 yıl, 25 yıl ya da 75 yıl uzun zaman dilimleri değil. Eskilerin (ya da bizim gibi eskiyenlerin) dediği gibi yıllar göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor gidiyor. Yaşıyoruz.
Ve küresel ısınmayı körükleyen önemli sektörlerden biri olan turizm sektörü, varlığını da sürdürülebilir kılabilmek adına bu mücadelenini çinde, hatta en ön saflarında yer almalı.
Zaman akıp gidiyor ve geri dönüşü yok.