Hippiler-9: İstanbul – Katmandu Yolculuğu
Önceleri Beatnikler ve sonrasında Hippiler, dünya zevklerinden veya hırslarından arınıp özgürleşmek ve insan olarak kendi iç dünyalarına dönebilmek, en önemlisi de Nirvana’ya ulaşmak için Hindistan, Nepal ve Tibet’e gitmek üzere yollara düşerler. Yolculukların yüz binlere ulaştığı yıllar 1965’ten sonraki yıllara aittir. Özellikle Beatles grubu üyelerinin 1967’de Hindistan’a yaptıkları ziyaret, Asya seyahatlerine olan talebi olağanüstü artırdı. Yolculuklara katılanların sayısında 1975 sonrasında azalma yaşandı.
Kısaca “Hippi Yolu” (Hippie Trail) olarak ifade edilen bu seyahatlerin farklı rotaları vardı. En sık kullanılan ve “Klasik Hippi Yolu” adı verilen güzergâh, İstanbul’dan başlayıp İran, Afganistan, Pakistan, Hindistan ve Nepal’e ulaşır. Diğer yollar ise daha az tercih edilen rotalardır. Bunlardan biri de İstanbul, Lübnan, Ürdün, Irak, İran, Afganistan, Pakistan, Hindistan ve Nepal güzergâhıdır. Üçüncü yol ise Yeni Zelandalı ve Avustralyalı hippiler tarafından kullanılan; Yeni Zelanda, Avustralya, Endonezya, Malezya, Tayland, Bangladeş, Hindistan ve Nepal yoludur.
İstanbul’a Ulaşım
Klasik Hippi Yolu Sultanahmet’ten başlıyor olsa da hippilerin dünyanın farklı ülkelerinden İstanbul’a gelişleri farklı şekil ve güzergâhlar üzerinden olur. ABD ve Kanada’dan gelen hippiler Londra, Amsterdam, Berlin veya Paris’e ulaşırlar; bu kentlerden yola çıkarak Avusturya, Yugoslavya ve Bulgaristan üzerinden İstanbul’a gelirler. Bazı hippi gruplarının İstanbul’a ulaşmak için marjinal yolları tercih ettikleri görülüyor. Bunlar arasında 1972 yılında Londra’dan yola çıkan bir hippi grubu; Londra, İspanya, Fas, Tunus, Sicilya (İtalya), Girit ve Yunanistan üzerinden İstanbul’a ulaşır. Bir başka hippi grubu da Londra, Fransa, İtalya, İsviçre, Avusturya, Yugoslavya ve Bulgaristan üzerinden İstanbul’a geliyor.
En sık kullanılan İstanbul rotası; Londra, Amsterdam, Brüksel, Lüksemburg, Nürnberg, Münih, Salzburg, Viyana, Budapeşte, Szeged, Belgrad, Sofya ve İstanbul yoludur. Londra, Amsterdam, Berlin ve Paris hippilerin önemli toplanma merkezleri arasında yer alırken, en sık kullanılan toplanma merkezi ise Amsterdam’ın Dam Meydanı’dır. Magic Bus firması Amsterdam’da İstanbul biletleri satarken, Budget Bus İstanbul yolculuğuna Londra’dan başlıyordu. Diğer hippi toplanma merkezleri arasında Milano ve bazı Avrupa kentleri de bulunuyordu. Londra’dan başlayan bir yolculuğun uzunluğu 12.200 km tutuyor, 33 kent ve 14 ülke geçilerek Nepal’e ulaşılıyordu.
Bütün bu yolları kullanarak Sultanahmet’e ulaşan hippiler, burada değişen sürelerde soluklandıktan sonra Hindistan, Nepal ve Tibet’e gitmek için yollara düşerlerdi. Sultanahmet’te hippilerin Asya seyahatlerine otobüs, bilet satışı, rehberlik gibi konularda aracılık hizmeti veren kurum ve kuruluşlar ile kişiler vardı. Bunlar arasında Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı (TMGT) ve Türkiye Milli Talebe Federasyonu (TMTF) gibi öğrenci derneklerinin değişik zamanlarda olmak üzere Hindistan, Nepal ve Tibet yolcuları için Sultanahmet’teki bürolarında bilet satışı yaptıkları biliniyor. Aynı şekilde bazı seyahat acentelerinin, özel kişilerin ve bu arada Pudding Shop işletmecilerinin de hippilere bilet satışı yaptıklarına ilişkin anlatılar var.
Bu dönemde ulaşım sisteminde bir denetimin olmaması dolayısıyla herkes ulaşım işine izin almadan girebiliyordu. Pudding Shop’un işletmecilerinden Namık Çolpan, Almanya’dan kullanılmış otobüs satın alan bazı Pakistanlı ve Afgan işletmecilerin Sultanahmet’e gelerek buradan yolcu aldıklarını ve yakıt giderlerini karşılama yoluna gittiklerini anlatıyor.
Sultanahmet, hippiler için Asya seyahatinde bir soluklanma merkezi olmanın ötesinde bir toplanma merkezidir de. Burada Asya seyahatini planlayan, biletini ayarlayan, grubunu bulan veya kuran hippiler çeşitli araçlarla ve özellikle de otobüslerle yola koyulurlardı. Yukarıda da açıklandığı üzere Sultanahmet’ten yola koyulan hippilerin Hindistan, Nepal ve Tibet’e gitmek için iki farklı rota izledikleri biliniyor. Bunlardan “Klasik Hippi Yolu” yüz binlerce hippinin kullandığı, en çok tercih edilen bir rotadır. Her iki rotada da Pakistan-Hindistan sınırındaki Ganda Singh Wala (daha sonra Wagah) birleşiyordu (Aksak 2014). Bunlara ek olarak Hindistan’da Yeni Delhi’ye ulaşan hippiler, buradan Katmandu, Chitral, Keşmir, Manali, Goa, Bangkok, Tibet, Dhaka ve Sri Lanka olmak üzere dokuz farklı destinasyona gitmek üzere ayrılıyorlardı. En çok gidilen yerler arasında Katmandu, Goa, Chitral ve Tibet gibi merkezler başı çekiyordu.
Klasik Hippi Yolu
Bu güzergâh 1960’lardan itibaren 1979 yılına kadar yoğun olarak kullanılır. Bir anlamda Marco Polo’nun da izlediği rotayı temel alan bu yolun başlangıç noktası, Sultanahmet Meydanı’ndaki Pudding Shop’tur. İstanbul’dan Hindistan ve Nepal’e gitmek için otobüsle yola çıkan bir hippi grubu şu güzergâhı izliyor:
İstanbul, Ankara (konaklama), Yozgat (konaklamasız), Sivas (konaklama), Erzurum (konaklama), Ağrı (konaklamasız), Hoy (İran, konaklama), Kazvin (İran, konaklamasız), Alamut Kalesi (İran, konaklamasız), Tahran (İran, konaklama), Tebriz (İran, konaklama), Şiraz (İran, konaklamasız), Kirman (İran, konaklamasız), Yezd (İran, konaklama), Meşhed (İran, konaklama), Herat (Afganistan, konaklama), Kabil (Afganistan, konaklama), Hayber Geçidi (Afganistan, konaklamasız), Lahor (Pakistan, konaklama), Yeni Delhi (Hindistan, konaklama), Agra (Hindistan, konaklamasız), Katmandu (Nepal).
Klasik Hippi Yolu’nda en sık kullanılan güzergâh olmakla birlikte, bu rota üzerindeki farklı kentleri ziyaret eden kafileler de olabiliyordu. Bu tür gruplardan birinin Katmandu rotası şu şekildedir: İstanbul, Ankara, Sivas, Erzurum, Karaköse, Tebriz, Tahran, Yezd, Bam, Pishin, Gwadar, Karaçi, Sukkur, Multan, Ludhiana, Muzaffarnagar, Mahendranagar, Lumbini ve Katmandu. Bazı turlarda Kapadokya’ya da uğranıyordu.
Bu güzergâhlardaki seyahatlerin süresi ortalama 45 gün sürdüğüne ilişkin bilgiler olmakla birlikte, bazı seyahatlerin süresinin iki ayı bulduğu da biliniyor. Uzun yıllar Hindistan ve Nepal seyahatlerinde tur yöneticiliği yapan Mahmut Aksak, turların sürelerinin gruptaki kişilerin isteğine göre değişiklik gösterdiğini, konaklamalarda süre sınırlaması olmayıp grubun isteğine göre herhangi bir yerde bir gece veya daha fazla geceleme yapılabildiğini söylüyor ve bu konuda bir de örnek veriyor:
“Tahran’da kaldıkları bunların Emir-i Kebir denilen bir mıntıka vardı. Tamamen bu hippilerle bilinen bir yerdi. Orada birkaç gün kalınırdı. Arzuya göre on gün, beş gün...”
Mahmut Aksak Afganistan’ın Kabil kentindeki konaklamalar ile ilgili olarak şunları ekliyor:
“Herat daha ziyade Selçukluların bir müddet orada imparatorluk kurdukları ve tarihi vakıflara ait çok camiler, mescitler bulunmaktadır. Orada da bir gün kalırlardı. Oradan Kabil’e geçerdik. Çok kalırlardı. Yani en az bir defa bir hafta orada kalırlardı. Biraz da bir şey daha dedim, o zamanlar Afganistan’da uyuşturucu serbestti. İstimali, kullanılışı. Bu gençlerin de bazıları tabi biraz severdi. İşte üç gün kalalım, beş gün kalalım. Orada gider bayram ederlerdi, bizim tabirimizle. Hatta orada bizim İstanbul ismi altında bir restoran vardı. İstanbul Restoran Kabil’de. Bu İstanbul Restoran’da da eski bir han vardı, öyle bölümler vardı. Orada kalırlardı.”
Ardından Yeni Delhi…
“Lahor’dan Yeni Delhi’ye geçerdik. Yeni Delhi’den meşhur Agra kenti vardır. Tac Mahal’in bulunduğu. Cihan Şah’ın inşa ettiği Agra kentinde bir iki gün mola verirdik. Ve orada küçük göller vardı. Üç-beş dolarla Hintliler bu bizim grupları alırdı. Kendi özel müzikleriyle o göllerde bir tur yaptırırdık. Yani onlar işte enteresan bir şeydi. Ve oradan geçerdik. Tabi doğu şeyden, Bangladeş’ten Bengal’in doğusundan buradan geçerdik.” (Aksak 2014).
Klasik Hippi Yolu güzergâhında seyahatler 1979 yılında İran Devrimi ve sonrasında da Afganistan’ın Sovyetler Birliği tarafından işgal edilmesiyle sona erdirildi.
Diğer Rotalar
Hippilerin Hindistan ve Nepal yolunda İstanbul çıkışlı diğer bir güzergâhında ise İstanbul’dan yola çıkılarak farklı Anadolu kentlerinden geçilerek Suriye sınırına ulaşılıyordu. Bu güzergâhın en sık ziyaret ettiği yerlerden biri Kapadokya’dır. Oradan Adana üzerinden Hatay’dan Suriye topraklarına giriliyordu. Suriye’den sonra ise Lübnan’a ulaşılıyordu. Lübnan’da Beyrut küçük çaplı bir toplanma merkezi konumundaydı. Buradan Ürdün, Irak, İran üzerinden Pakistan’a, Pakistan-Afganistan sınırındaki Ganda Singh Wala’da Klasik Hippi Yolu ile rotalar birleşiyordu. Buradan Hindistan, Nepal ve Tibet’e aynı güzergâh üzerinden seyahat devam ediyordu. Lübnan üzerinden Hindistan ve Nepal seyahat güzergâhı, Lübnan’daki olayların başlaması ile 1975 yılından sonra sona erdi.
Anzak Güzergâhı
Böyle bir adı olmasa da, Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlerin Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerine verdikleri isimle bu iki ülkeden gelerek Hindistan ve Nepal’e seyahat eden hippilerin izledikleri yola “Anzak Güzergâhı” adı verilebilir. Bu güzergâh, Yeni Zelanda’dan başlayıp Avustralya üzerinden gidilen Endonezya, Malezya, Tayland, Bangladeş, Hindistan ve Nepal rotasıdır. Daha çok deniz ulaşımı ağırlıklı seyahat edilen bir yoldur. Yeni Zelandalı ve Avustralyalı hippilerin İngiltere’ye ulaştıktan sonra Avrupa üzerinden Sultanahmet’e geldiklerine ilişkin anlatılar da bulunuyor. Anlatılarda Yeni Zelandalı ve Avustralyalı hippilerin Anadolu’nun bazı kentlerini ziyaret ettikleri de görülüyor.
Demiryolu
Bazı hippilerin veya hippi gruplarının Haydarpaşa-Tahran treni ile Tahran’a gittikleri biliniyor. Bu kimseler buradan temin ettikleri araçlarla Hindistan, Nepal ve Tibet yollarına düşüyorlardı. Bu yolun zaman zaman yoğun olarak kullanıldığı anlaşılıyor.
Gidilen Yerler
Hippilerin Hindistan ve Nepal seyahatlerinde, özellikle Yeni Delhi’de farklı destinasyonlara gitmek üzere ayrıldıkları görülüyor. Yukarıda da açıklandığı üzere Hindistan’da Yeni Delhi’ye ulaşan hippiler buradan Katmandu, Chitral, Keşmir, Manali, Goa, Bangkok, Tibet, Dhaka ve Sri Lanka olmak üzere dokuz farklı destinasyona gitmek üzere ayrılıyorlardı. Katmandu en çok ziyaret edilen bir merkez iken, Goa, Chitral ve Tibet de hippilerin en çok tercih ettikleri diğer merkezler arasında yer alıyordu.
O dönemde Katmandu’daki Jhrchen Tole (Freak Street) Caddesi, uyuşturucunun kolaylıkla ve ucuza bulunduğu bir merkezdi. Sultanahmet hippiler için ne denli önemli bir merkez ise Katmandu’da Freak Street o denli önemliydi. İzleyen yıllarda buraya yerleşen hippi sayısı epeyce artış gösterir ve 1966 yılında Nepal’de 104 bin Batılı insanın yaşadığı biliniyor. Goa da hippilerin kolay ve ucuz uyuşturucu bulabildikleri ve komünal yaşam sürebildikleri bir merkezdi. O yıllarda Goa sahili, birkaç evin bulunduğu ve yerel halkın pek gitmediği ıssız bir bölgeydi.
Dönüş Yolu
Klasik Hippi Yolu’nda otobüslerle dönüş yolculuğu on beş gün kadar sürüyordu. Katmandu’ya giden bir otobüs, orada birkaç gün kaldıktan sonra bir bölümü aynı grup üyeleri olmak üzere, yeni yolcuları da alarak aynı yol üzerinden İstanbul’a geri dönerdi. Bu konuda Mahmut Aksak şunları söylüyor:
“… Dönmeyebilir tabi. Bizim turumuz oydu ama ‘hayır biz döneceğiz’ derlerse tekrar orada bizim vasıtamıza bindirir getirirdik. Dönme işimiz üç-beş gün sonra biterdi. Tekrar ertesi gün döndürürdük, orada kalamazdık. Daha çabuk gelirdik, yani bir tek gece kalacak, sabah devam edecek. Bir tek Şiraz’da görmek istedikleri yerlerde bir gün kalınırdı. Ve gelirdik, yolculuk Sultanahmet’te biterdi.”
Dönüş yolunda zorunlu konaklamalar dışında pek ziyaret olmadığı anlaşılıyor. Yolculuğun çoğunluğu otobüs içinde yolculuk yapılarak geçiriliyordu. Dönüş yolculuğu Sultanahmet’te son buluyordu. Hippiler buradan Batı ülkelerine Magic Bus, tren veya başka yollarla devam ediyorlardı.
Klasik Hippi Yolu’nda İstanbul-Katmandu gidiş ücreti o günün satın alma değeri üzerinden 200 ABD dolarıydı. Dönüş ücreti ise 150 ABD dolarıydı. Bu ücrete konaklama, yeme-içme vb. ekstra giderler dahil olmayıp yalnızca otobüs ile ulaşım ücreti dâhildi.
Otobüsler ve Firmalar
İstanbul’dan Hindistan, Katmandu ve Tibet seyahatlerinde kullanılan otobüslerin bir bölümü Türk ve İranlı otobüs firmalarından kiralanıyor veya bazı seyahat acenteleri bu turları düzenliyordu. Bu otobüs firması veya seyahat acenteleri arasında yer alan Penn Overland firması 1959 ile 1981 yılları arasında bu güzergâhta yolcu taşımacılığı yapmıştır. Indiaman firması ise 1957’den itibaren Asya güzergâhında yolcu taşır. Swagman Tours (daha sonra adı Asian Greyhound oldu) da uzun yıllar bu güzergâhta çalışan firmalar arasındadır. Diğer firmalar arasında Rainbow Express, Transit Travel, AutoTours, Bedford Dormobile, Sundowners ve Topdeck yer alıyordu.
Mahmut Aksak, kullandıkları otobüslerin özelliklerini şu sözlerle açıklıyor:
“Tabi o zamanki otobüslerdi. Mercedes 302. O zamanlar hatta iki-üç firmaya biz bunları taşıtırdık. Mesela Derya Tur ismi altında bir firma vardı. Ayrıca İran otobüsleri de onları götürür, onları da taşırdık bazen. İran otobüsleri geldiği için, demin de ifade ettiğim gibi izin çıkınca İstanbul’a kadar gelirdi onlar. İstanbul’da biz İran otobüslerini de artık kapasiteye göre kullanırdık. İran otobüsleri de yalnız pek bu meblağ kurtarmazdı. İran’daki işler daha güzel olduğu için mesela derler ‘biz Tahran’a kadar götürelim, Tahran’dan sonra siz istediğiniz şehre alın götürün.’ Bu şekilde ama devreye daha ziyade Türk otobüsleri girerdi. Ayrıca Delhi’den Katmandu’ya üç tane İngiliz menşeli otobüs firması vardı.”
Öte yandan, Hindistan, Nepal ve Tibet yolculuklarının Volkswagen minibüs ve karavan gibi araçlarla yapıldığı da biliniyor. Bu arada bazı hippilerin veya hippi gruplarının Haydarpaşa - Tahran treni ile Tahran’a giderek oradan temin ettikleri araçlarla yollarına karayolu ile devam ettiklerine ilişkin bilgiler de bulunuyor. Bilindiği üzere Haydarpaşa-Tahran treni içinde bulunduğumuz yıllarda da haftanın belirli günlerinde TCDD tarafından işletilmektedir.
Karayolu ile İstanbul - Hindistan, Nepal ve Tibet yolculuğu, yukarıda da belirtildiği üzere İran Devrimi ve Afganistan’daki Sovyetler Birliği işgali ile sona erdi. Ancak hippilerin Avrupa’dan Türkiye’ye gelişleri, azalarak da olsa devam etti. Zaman içinde hippiler kendilerine bazı Afrika ve Güney Amerika ülkelerini içine alan yeni rotalar belirlediler. Öte yandan, 1970’lerde havayolu endüstrisinde ortaya çıkan yeni teknolojik gelişmeler ile uçakların kapasitelerinde genişlemelerin yaşanması, uçak yolculuklarını ucuzlattı. Bu da Hindistan ve Nepal yolculuklarında uçağın kullanımını arttıran bir neden oldu. İran ve Afganistan’da ortaya çıkan ve hippi yollarını tıkayan gelişmeler de uçak yolculuklarına olan tercihin artmasına neden oldu. 1980’ler ve hatta 1990’larda Hindistan ve Nepal yolculukları bir süre daha uçak ile yapılmaya devam etti.
Yararlanılan kaynaklar: 1) http://hippy-trail-project.blogs.southwales.ac.uk/welcome-to-the-hippy-trail-project/, (Erişim tarihi: 27. 08. 2014); Aksak, M. (1939). Lisans. Erzurum. 7 Nisan 2015 tarihli görüşme. (Görüşen: Nazmi Kozak).
Not: Bu yazının tam metni için bkz.: Kozak, N. (2018). Hippiler. İçinde; (Kozak, N. Editör), Dünden Bugüne Türkiye’de Turizm: Kurumlar, Kuruluşlar, Turizm Bölgeleri ve Meslekler. İstanbul: Yıkılmazlar Matbaası.
Lütfen Bekleyin.