• 10 Haziran 2021 11:58
  • 0
  • 4 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

İstanbul Marmara Denizi'ni, Antalya Falez'lerini bitiriyor

Bu yazıyı dinleyin
Nizamettin Şen 10 Haziran 2021 İstanbul Marmara Denizi'ni, Antalya Falez'lerini bitiriyor

 

Doğanın sabretme ama sonunda kendisine ihanet edenleri cezalandırma gibi bir kuralı var.

İstanbul dünyadaki bir çok ülkenin nüfusunda bir kent olarak ulaşmasına karşın,  yıllardır doğaya karşı olan koruma sorumluluğunu yerine getirmiyor. Vahşi kapitalizm kuralları, Makyavelci  anlayışla birlikte uygulanıyor. Çöpünü ayrıştırmanın en küçük bir kuralı konulmayan ve eğitilmeyen topluma “sıfır atık” söylemi ne verir? Yıllardır batının çöpünü ithal eden bir ülke olarak kayıtlardayız.  Arıtma tesisleri kurulmamış bir kentte palyatif tesislerle yıllardır toplumun gözü boyanıyor. Bir ilçede iyileşme çalışmaları yapılırken tüm İstanbul’da bu yapılıyor diye yıllarca göz boyandı ve sonunda olan oldu; Marmara Denizi ÖLÜYOR...

MÜSİLAJ (Deniz Salyası) korkunç boyutlara ulaşınca muhalefet partilerii TBMM araştırma önergesi verdi ve iktidar ortakları red vererek araştırılması engellendi. Çünkü araştırma nedenlerin geçmişte alınmayan tedbirlere dayanacağını ve sorumluların ayan beyan ortaya çıkacağını çok iyi biliyorlardı. Doğaya karşı yıllardır işlenen yanlış İstanbul’un geçmiş tüm sorumlularının iki yakasına yapışmıştır. Hesabı bir gün elbet sorulur.

Şimdilerde olayın vahametini değil de kazı nasıl çevirelim de yanmasın kabilinden bir şeyler yapmaya çalışılıyor diyeceğim ama “kasap yine et derdinde”. Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu inat ile yapılmasına çalışılan Kanal İstanbul projesinin müsilajı bitireceğini söyledi ve kargaları bile güldürdü...

İstanbullu turizmciler bu doğa felaketi karşısında suskunlar, zannederim doğanın turizm için birinci öncelikli olduğunu kabul etmiyorlar ve bu konuda hak savunmaktan korkuyorlar.

Gelelim Antalya’ya

Akdeniz’de falezler üzerine kurulu çok az kent vardır. İspanya’nın Tarragona’sı ve Türkiye’nin Antalya’sı.  İki kent antik çağdan buyana yerleşimini büyüterek bugünkü milyon nüfusa eriştiler.

Falezler üzerine kurulan Antalya ve Tarragona son 40 yılını turizme göre planladılar. Doğal yapılarının kıymetini ne yazı ki pek önemsemediler.

Sayın Selahattin Tonguç’un Antalya Belediye Başkanlığı (1973-1980) döneminde ünlü çevreci Kaptan Coustau Antalya’ya 1978 de gelip falezlerin su geçirgenliğini ve filitre özelliğini ölçmüştür. O günün koşullarını düşünürseniz bu gibi çevre çalışmasının ne kadar önemli ve ileri olduğunu göreceksiniz.

Sonra bir “şehir efsanesi” Antalya’da yayıldı; Bu falezle var ya bunlar bütün kanalizasyonu sünger gibi emer denize hiç bir pislik bırakmaz. Kitle turizmi başladığında gayet iyi hatırlanacaktır önce Kemer’de arıtma tesisi kuruldu sonra Belek ve Antalya ama ne yazık ki biyolojik tam arıtma çok geç anlaşıldı çünkü maliyetliydi.

1970 lerde Antalya’nın nüfusu yüzbinlerdeydi. Falezler üzerinden denize dökülen ve Akdeniz’in incisi Düden Çayı o zamanlar 500 metreye varan bir genişlikte ve tabanında kalsitler yaratıyordu. Düden Şelalesi’nin bugün denize kavuşma alanı daraldı. Sadece daralmadı büyük tehlike de arzediyor. Geçtiğimiz aylarda Düden’nin suyuna bazı fabrikaların atık suları karıştı. Hala bu katliama neden olan tesisiler açıklanmadı. Bu korkunç durumu Antalya Ticaret t Odası ve Antalya Tanıtım Vakfı protesto ettiler medyada takipçisi oldular. Diğer turizm kuruluşları yine sessizliklerini bozmadılar!!!

Falezler üzerine yapılan yanlışlıklar bununla bitmiyordu Antalya Büyükşehir Belediyesi Mega(!) bir proje başlatmak istedi; Falezlerin Işıklandırılması. Nereden çıkar böyle Mega Fantezi Projeler. Ortada Boğa Çayı gibi bir MEGA YANLIŞ bir proje çözüm beklerken yeni bir doğa katliamı doğuyordu. Çevreci kişi ve kurumlar büyük tepki koydular bilim insanları da buna destek verdiler. Yine bizim turizmciler sessizliklerini   korudular. Belediye bu kez durumun farkına vardı ve projeyi iptal etti. Falezlerdeki bir çok endemik bitki türü. Börtü böcek kurtulduğu gibi yıllarca bu falezleri yuva yapmış olan Akdeniz Fok ailesi ürkmeden yuvasında kaldılar

Durmak yok, falezlere yeni bir yük ve kentin betonlaşmış görüntüsüne ek yapılmaya çalışılıyor. Kat sayısının 15 e çıkartılması planlanıyor. TMMOB Mimarlar Odası, Antalya İş İnsanları Derneği (ANSİAD) karşı çıkmaya başladılar. Yine turizm STK ları sessiz…

Ne Marmara Denizi'nin, ne de Falez'lerin dayanmaya tahammülü kaldı, turizmciler doğaya sahip çıkmazlarsa turistlerin de yakında tahammülü kalmaz bilsinler istedim