• 06 Nisan 2025 21:27
  • 0
  • 3 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Yanlış Hesap Bağdat’tan Döndü

Bu yazıyı dinleyin
Bahattin Yücel 06 Nisan 2025 Yanlış Hesap Bağdat’tan Döndü

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın önerdiği, 18 Temmuz 2021 tarihli ve 7334 sayılı “Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, TBMM’de kabul edilerek dört yıl önce yürürlüğe girdi. 

Yasadaki değişikliğin gerekçesi, turizmin gelişimine katkı ve özellikle yurtdışı tanıtım amacıyla kurulan TGA’ya -Turizmi Geliştirme ve Tanıtım Ajansı- maddi kaynak sağlamak olarak açıklandı.

TGA’nın kurulduğu 15 Temmuz 2019 tarihinden sonra harcamaları karşılayacak kaynağın kolayca bulunamayacağı kısa sürede ortaya çıktı. Harcamalar için gereken kaynağın yarısı, turizm işletme belgeli konaklama ve yiyecek içecek hizmeti sunan tesislerin yıllık ciroları üzerinden belirlenen oranlarda sağlanacaktı. Diğer yarısı ise Bakanlık aracılığıyla Maliye Hazinesi tarafından TGA’ya aktarılacaktı.

Aradan geçen iki yıl içinde, deyim yerindeyse “evdeki hesap çarşıdakine uymadı.” Yıllardır Belediyelerin sorumluluklarındaki konaklama işletmelerinin belgelerinin düzenlenmesi yetkisi, Kültür ve Turizm Bakanlığına verildi. Kamuoyuna, bu işletmelerin iyileştirilmesi ve denetlenmesiyle turizmin daha da geliştirmek adına önemli bir adım atıldığı açıklandı. Sektördeki bazı meslek dernekleri de bu uygulamayı desteklediler. 

TGA Yasası’na konan maddeyle, sektörden yapılacak tahsilat kamu alacağı olarak değerlendirildi. Gecikme halinde verilecek cezalar arasında, yüksek faiz ve belge iptali de vardı. Sektörde yasa ile kurulmuş ve kamu kurumu niteliği taşıyan, elli yılı aşkın geçmişiyle TÜRSAB’a ise bu yasada hak ettiği yer verilmedi. Oysa TGA’nın kuruluş amacı yurtdışı tanıtıma destek sağlamaktı.

Bakanlığın denetim kadrosu, sayıları arttırılan ve önemli bölümü gelenekselleşmiş standartlara uymaları hayli güç, küçük ölçekli işletmeleri denetlemekte doğal olarak yetersiz kaldı.

Bakanlık bu konuda da yasaları by pass etmekte gecikmedi. Aynı adreste kurulan, isimleri uluslararası oldukları izlenimi veren, bazı -sözde- yerli ve milli şirketlere sertifika verme yetkisi tanındı. Yeşilden sürdürülebilirliğe geniş kriterler içeren bu belgelerin alınması zorunlu hale getirildi.

Anlaşılan turizm bölgelerindeki belediyelerin izin belgelerinden aldıkları harçlar dikkat çekmiş olmalıydı. 

TGA’nın işletmelerden tahsil edilecek ciro paylarının, gecikmesi halinde  “6183 sayılın amme alacaklarına dair yasa hükümleri uygulanıyordu. Ajansın bu yüzden Sayıştay Denetimine tabi olması zorunluydu. 

Ancak pratik(!) bir çözüm daha bulunmuştu. Harcamalar bir denetim firması tarafından denetleniyor, alınan rapor Sayıştay’a gönderiliyordu. Bu uygulama da yüksek yargıdan döndü.

Anayasa Mahkemesi süreç içinde bir başka başvuruyu da karara bağladı. “Tarih – Sayı : 24/3/2025 günü32851sayılı  İPTAL DAVASINI AÇAN: Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri Engin ALTAY, Özgür ÖZEL, Engin ÖZKOÇ ile 133 milletvekilinin başvurularını yerinde görerek iptal etti. Kısaca; yanlış hesap Bağdat’tan bir kez daha döndü.

Uyum için Bakanlığa tanınan 9 ay içinde, yasada değişiklik yapılması zorunlu. İşletmeler yeni  yasa düzenlemesine kadar geçecek sürede, eskiden olduğu gibi belediyelere başvurabilecekler.

Önümüzdeki dönemde kaynakları her fırsatta kesilen ve ağırlığını CHP’li Başkanların yönettikleri Belediyelerin bir araya gelerek belgelendirmenin uluslararası standartlara uygun  biçimde ve yerelleşerek düzenlenmesini önermeleri kaçınılmaz hale geldi. 

Yorumlar

  • Lütfen Bekleyin.

Yorum Yaz