• 25 Ocak 2021 20:15
  • 0
  • 2 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Eril mi, dişil mi ?…

Bu yazıyı dinleyin
Mehmet Han Ergüven 25 Ocak 2021 Eril mi, dişil mi ?…

İster kadın ister erkek olsun, karşı cinsten birini gördüğümüzde onu ya çekici buluruz ya da itici. 

Bazen de ona karşı nötr kalırız. 

Çekici biri bizi heyecanlandırır ve ona yaklaşmak isteriz, itici biri ise bizi uzaklaştırır. 

Benzer yaklaşım mekânlar ve destinasyonlar için de geçerlidir. 

Örneğin Hawaii dişil bir destinasyondur; sıcak havası, masmavi gökyüzü, farklı kuş türleri, yemyeşil tropikal doğası ve çeşit çeşit çiçeklerin kokusu sizi kendisine çeker ve sarar sarmalar. Kendinizi rüyada gibi hissedersiniz ve bambaşka bir dünyadaymışsınız gibi duygulara kapılırsınız. 

Hawaii dişil bir destinasyonudur; sıcaktır, parlaktır, doğaldır ve yaşam gücüyle doğanın enerjisine sahiptir. 

‘İnsanlar Hawaii’ye neden giderler’ diye sorabilirsiniz? Hawaii’yi çoğunlukla günlük yaşamlarında eril enerjiye sahip mekânlarda/yerlerde yaşayan insanlar tercih eder ve oraya tabii ki canlanmak, enerji depolamak, selfness yapmak, dinlenmek vb. için giderler. 

Hawaii tatilinizde her geçen gün kendinizi daha iyi hissedersiniz ve müthiş bir enerji depolamış şekilde günlük yaşama geri dönersiniz. 

Dönülen destinasyon New York olsun diyelim… 

New York, eril enerjiye sahip bir şehirdir. 

Yani hedef odaklı, planlı, programlı ve öz disiplinli bir enerjidir bu. New York’a, yapılardan ötürü donuk, tek taraflı ve odaklı bir yaşam hakimdir. New York’ta iken planlı yaşarsınız, bir şeyler başarmak için bir koşturmaca içinde bulursunuz kendinizi. 

Bu noktada aklıma, ister Alanya ister Bali olsun, bu destinasyonları ilk keşfedenler yani “Çiçek Çocuklar” olarak adlandırılan hippiler geldi. Adlarından da anlaşılacağı üzere, Çiçek Çocuklar bu destinasyonları doğal, yani dişil enerjileri olduğu için seçmişlerdi. 

Oysa zaman içerisinde turizm aktörlerinin; tur operatörlerinin, otellerin vb. destinasyonu keşfiyle, adı geçen destinasyonlarda artık planlı, programlı ve hedef odaklı bir yaşam tarzı hakim olmaya başlar ve eril enerji hissedilince, Çiçek Çocuklar da dişil enerjiye sahip yeni destinasyon arayışına girer.

Turizm aktörlerinin aktif olmaya başladığı destinasyonlara olan talep artarken destinasyon da giderek insanların eril enerjinin hakim olduğu yaşam yerlerinden kaçıp geldikleri yerlere benzer. 

Doğallık, yani dişil enerji azalır. 

Destinasyonlar çekiciliği ve heyecanı artırmak için estetik yaptırma yoluna gider; çevre düzenlemesi, bazı tesislerin yıkılması vb. ve heyecanı artırmak için de etkinlikler, festivaller, konserler vb. düzenlenir… Tüm bu çabalar dişil enerjiyi geri getirir mi acaba? Getirmez tabi ki…

Ülkemize dönelim ve New York yerine İstanbul’u koyalım. 

Hawaii yerine hangi destinasyonu düşünelim sizce? …