• 16 Ocak 2021 20:08
  • 0
  • 2 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

İçindeki Çocuğu Keşfet

Bu yazıyı dinleyin
Mehmet Han Ergüven 16 Ocak 2021 İçindeki Çocuğu Keşfet

Tüm çocuklar orijinal doğar, tıpkı her turizm destinasyonun doğduğunda orijinal olduğu gibi… Sonra çocuklar eğitim sistemine girer ve kendileri dışındakilerin beklentisini karşılamak için tek tip ya da kopya olur. Turizm destinasyonları da çocuklar gibi, büyüdükçe kendi dışındaki aktörlerin; tur operatörleri ve acentelerin beklentilerini karşılamak için tek tipe dönüşür.  Böylece her insan iş dünyası için ikamesi olan biri, her destinasyon da ikamesi olan bir üründür artık.

Her çocuk orijinal olarak başka bir çocuktan farklı yeteneklerle dünyaya gelir. İki yaşına kadar ne yaparsa yapsın çevresindekiler tarafından sevilir. İki yaşından sonra kendisi dışındakilerin beklentilerini karşılarsa sevileceğini anlamaya ve dünyanın merkezinin artık kendisi olmadığının farkına varmaya başlar.

Yani çocuğun eğitim süreci başlamıştır artık. Uslu çocuk olunca istedikleri yerine getirilir vb. Okula başladığında ise çok farklı yeteneklere sahip çocuklarla aynı şeyi öğrenmeye çalışır. Bu süreçte ilgi alanlarına hitap edilmeyen çocuklar ya sınıfta kalır ya da dışlanır. 

İlköğretim, ortaöğretim, üniversite ve derken iş hayatı başlar. Bu süreçte birey, öğrendiklerinin onun başarılı ve mutlu olması için yeterli olmadığını keşfeder ve bu noktada kişisel gelişim başlar ki bu da eğitim hayatından önceki orijinalliği tekrar bulma yolculuğu olarak görülebilir. 

İbn-i Haldun’un “coğrafya kaderdir” dediği gibi her destinasyonun kaderi bir diğerinden farklıdır. Destinasyonlar da doğduklarında herkes tarafından sevilir. İlgi arttıkça destinasyon olduğu gibi kalmak yerine, dışarıdakilerin beklentilerini karşılamak için eğitilir (yapılaşma, betonlaşma vb.) ve bir süre sonra kopya bir ürün pazara çıkar. Fakat kopyaya olan ilgi zamanla azalır ve bir süre sonra insanlar yeni orijinaller aramaya devam eder. 

Destinasyonunda da tıpkı insanlar gibi dışarıdakilerin her istediğini yapmanın başarılı olmak anlamına gelmediğini görmesi fazla uzun sürmez. Sonra orijinalliğine geri dönebilmek için bir kişisel gelişim sürecine girer, fakat bu uzun soluklu olmaz, yine eski rutinine/alışkanlıklarına geri döner. Yeni beceriler (turistik çekicilikler) suni olarak bünyeye adapte edilmeye çalışıldıkça, insanlar sunilikten kaçar ve destinasyon yalnızlaşmaya başlar. 

Avrupa’daki destinasyonların aradan yüz yıl da geçse hala çocuk kalmayı başarmaları, orijinalliklerini korudukları için olabilir mi sizce?

Türkiye’deki destinasyonlar belki de içlerindeki çocuğu tekrar keşfetmeye başlarlar diye umuyorum…