• 23 Nisan 2021 01:36
  • 0
  • 3 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

GEOEPOCHE Osmanlı Devri ve 23 Nisan

Bu yazıyı dinleyin
Nizamettin Şen 23 Nisan 2021 GEOEPOCHE Osmanlı Devri ve 23 Nisan

 

Öncelikle 21 Nisan 1973 de 48 yıl önce bu dünyayı terk eden düşünce hayatıma çok büyük etkisi olan toplumda romancı, sinemacı olarak bilinen düşünce insanı, Kemal Tahir’i Rahmetle anıyorum. 

Kemal Tahir’in tarih anlayışı resmi tarih anlayışı, maksist tarih anlayışı ile de çeliştiği bilinir, ama kesin çizgileri ile akademik dünyada  tezi şekillenmektedir. 

Osmanlı tarihi ve Cumhuriyet tarihini bütüncül ele alması en öne çıkan özelliğidir ki, bu tez bugün batılı tarih analizcilerinin geldiği son noktadır.

GEO dergisi GEOEPOCHE adı altında yeni bir seri yayınlıyor. 

Tarihi devirleri her bir sayıda enine boyuna uzmanlar tarafından ele alıyor. 

Bugüne kadar Roma, Çin, Wikingler, Napolyon, Bismark yayınlandı.

Son olarak yayınlanan 1300-1922 Osmanlı İmparatorluğu oldu.

 

Dr.Frank Otto ve Türkolog Tobias Völker yayına hazırladıkları bu magazinde 3 kıtada hüküm sürmüş imparatorluktan pek görülmemiş fotoğraflarla başlıyor.

Keizer Wilhelm 2’nin Yıldız Sarayına 1898 yılındaki ziyaretindeki ihtişamlı töreni veriliyor.

Kuşkusuz Osmanlı deyince batıda ilk akla gelen ve yıllarca orientalist ressamların hayal ürünü olarak resmettikleri Harem’in gizemi öne çıkıyor. 

Ama bu noktada derginin içerik ciddiyetinde Fatih’ten önce ve sonra haremdeki kadın olgusu ve yabancı kadınların hakimiyetine değiniliyor. 

İstanbul’un fethi ve Bizans’ın yıkılması ile genişleyen imparatorluk sınırları “Oktay Aslanapa” lise tarih kitaplarından çok farklı kronolojide anlatılıyor.

Kuşkusuz Batı için Osmanlı tarihinde İstanbul’un fethinden sonraki 2. büyük travma 1683 Viyana kuşatmasıdır.

150 yıl kuzey batıya doğru genişlemenin tüm balkanları kuşatarak Viyana önlerine gelmenin “Tuna’da Duello” başlığı ile verilmiş.

Bugün Viyana’da tarih ile ilgili olsun veya olmasın bu “Duello” izlerini olur olmaz ortamlarda hala görürüyoruz. 

Bu derginin incelemesinde Viyana Kuşatması farklı bir yer tutuyor

 

Arkasından gelen sayfalarda 1686 Avusturya’lıların Viyana galibiyetinden sonra Osmanlıyı Macaristan Buda da yenmesi de gerileme dönemine vurgu yapıyor.

1697’den sonra batının Hristiyan inancı ile birleşerek Osmanlıya karşı güç birliği çok açık anlatılıyor. 

Kara Mustafa Paşaanlatılırken eksik bırakılmış onu da ben anlatayım. 

Yakın geçmişe kadar Almanya ve Avusturya’da çocuklar yaramazlık yaptıklarında anneler çocukları korkutmak için “Kara Mustafa geliyor” derlerdi.

Viyana önlerini terk ederken çuvallarda bıraktıkları kahve ile onları tanıştırdıklarını da bir tarihi gerçek olarak yazmayı unutmuşlar!

1716/17 Belgrad arkasında doğu ve kuzey Afrika topraklarında Osmanlı hakimiyetinin kaybolmaya başlaması gerçek nedenlere değinmeden anlatıldıktan sonra 1898-1918 Bağdat demiryolu projesine geliniyor.

Foto 5 demiryolu Karavanı

Kuşkusuz geçmişten bugüne her zaman batının elindeki kamçı olan 1915-16 Ermeni Tehcir olayına Tam 13 sayfa içinde pek rastlanmayan fotoğraflarla anlatılmış.

9 sayfada ise 1908-1923 Yıkılış ve Yeniden Başlangıç ile “Cumhuriyetin Babası Atatürk” Çanakkale ve İstiklal savaşının ne anlam taşıdığına göndermelerle bitiriyor.

Bunları neden yazdım; 23 Nisan bayramında evlerde kalmaya zorlayan pandemi mi yoksa “yeniden başlangıcı” hazmedememek midir bilemiyorum? 

Kemal Tahir tepeden inme batıcılığı karşı olmuştur, yerliliğin ve Anadolu’luğun laik cumhuriyet anlayışıyla harmanlanmasını önemsemiştir. 

Bugün herşeyden önce doğru tarihsel tahliller yapmaya ve gelecekle ilgili cumhuriyet ilkelerine sahip çıkmaya her zamankinden fazla ihtiyacımız var.

Turizm ile ilgili söyleyecek tek bir sözüm var o da; “Demokratik Laik Türkiye Cumhuriyeti varsa Türk turizmi var”