• 16 Nisan 2022 10:59
  • 0
  • 2 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Tesadüf mü?, Kader mi?, yoksa Alın yazısı mı?

Bu yazıyı dinleyin
Yavuz Ataç 16 Nisan 2022 Tesadüf mü?, Kader mi?, yoksa Alın yazısı mı?

Meyhanenin adını şimdi tam olarak hatırlamıyorum ama o eski pavyon isimlerini andıran bir çiçek ismiydi. Beyoğlu'ndan Tarlabaşı'na inen ara sokaklardan birinin köşesinde. Binaya yaklaşırken kaldırımın üzerinde pezevenk suratlı tipler dikilip durur. İçerdeyse, hava tamamen karardıktan sonra Haliç çevresinin küçük esnafları.

Ehvel Sigar’ı  merak edenler varmış. İstanbul’da çok sevdiğim bir çocukluk arkadaşımın en bitirim kuzeni. O yıkık dökük meyhanenin müdavimlerinden biri. Öğle sonrasıydı. İçeri girdiğimizi görünce, tek başına oturmuş olduğu masadan kalkıp bize doğru yaklaştı. 

Selamlaşma faslından sonra geri geri yürüyüp tekrar iskemlesine otururken tarif edemeyeceğim bir göz işaretiyle masaya “bir büyük” getirilmesini istedi. Yani öyle iki gözünü kırparak verilen bir mesaj değil.

Kafasını son yazmış olduğum “Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” başlıklı yazıma takmış. Yani Avrupa Birliğinin yaptırımlarına, ambargolarına katılmayan Türkiye’ye yönelik Avrupalı turistlerin takınacağı tutum ve yaklaşıma.

Belki siz de şaşıracaksınız ama bu mekanın ‘gündüz’ iş hacminin yüzde seksen beşini turistler sağlıyormuş. Nedeni ise dünyaca ünlü ayrıca lüks seyahat konusunda otorite sayılan Condé Nast Traveller dergisi yazarının yorgun düşüp, meyhanenin önüne konulmuş bir sandalyeye oturup, bir bardak su içmesi.

Benim gibi şişman ve kel kafalı olan şef garson “Abi, gözüme inanamadım herif bir tabak kuru fasulye, bir parça ekmek ile rakı içti” diyor.

Ehvel Sigar, “İşte bu yüzden üçüncü yöntemi sormayacağım. Çünkü tahmin edebiliyorum” dedi.

Sormak istediğim ikinci opsiyon.

Belki, bizim de doğru bildiğimiz yanlışlar vardır ama gelen ağam giden paşam şeklinde bir duruş sergileyen (Ehvel’in sözü) Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Sururi Çorabatır’ın ‘eski dostlar’ çağrışımı. Yani Almanya ve İngiltere başta olmak üzere diğer Avrupa pazarlarıyla bu iki ülkedeki açığı kapatır sözü.

Eee, işi bilen adamın hali başka oluyor.. diye söylüyorsun fakat Rusya-Ukrayna savaşı başlamadan önce şu eski dostlarla görüşmeler bile yapılmış. Rus istemiyoruz şeklindeki talep geldi mi bilmiyorum ama çok önceki yıllar bunu kabul edenler olmuştu diye bir hatırlatma yaparak, “Bu iş kumarda kaybedip aşkta kazanmaya benzemez. Çünkü yarın nelerin olacağını kimse bilemez.” diyorsun.

Ama senin yazından tam bir ay sonra, bir İspanyol otel zinciri, otellerine Rus turist almayacağını açıkladı. Bu bir öngörümü yoksa bir tesadüf müydü? 

Siz olsanız nasıl cevaplardınız, bilmiyorum. Tesadüf mü?, Kader mi?, yoksa Alın yazısı mı?

“Tesadüf ” diyerek. Şimdi bu masada İspanyolları mı konuşacağız dedim. Turizmle hiç alakası olmayan çocukluk arkadaşımın ise artık turisti muristi bırakın “bir büyük” konuşsun dedi.

Çünkü bu akşam deli gibi içip, kör kütük sarhoş olmak istiyorum. Ertesi sabah ise nasıl, nerede tanıştığımı bile hatırlamadığım hatta ismini bile bilmediğim birisinin yanında bir otel odasında uyanmak..