• 12 Ocak 2024 17:02
  • 0
  • 4 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Türkler olmasa Utrecht fuarının salonları bomboş olurdu…

Bu yazıyı dinleyin
Yavuz Ataç 12 Ocak 2024 Türkler olmasa Utrecht fuarının salonları bomboş olurdu…

Turizm fuarının başlamasından önceki gün. 

Sohbet ettikleri kişi sektörün güncel durumunu değerlendirip pandemi öncesi seneye kıyasla ciro olarak artı, volüm olarak yaklaşmış olduklarını söylemiş.

“Neden bahsettiğini anlamadım. Almanca düşünüp Türkçe konuşmanın etkisiyle ortaya çıkan bir ifade oldu” diyor. Yani gurbetçi Türkçesi ile konuşuyor demek istiyor...

Sanmıyor dedim. Kişi sayısından bahsediyor, volüm kelimesini hacim, yoğunluk anlamında kullanmış. Yoksa kelimenin kökeninden yola çıkıp, üçüncü boyut veya metafizik açısından söylediğini düşünmüyorum. Ayrıca Hollanda’nın dili Almanca değil!

Yanlış anlaşılmasın ama entelektüel zekâ derecesiyle ilişkin değil. 

Ne üçüncü boyut ne metafizik. Radyoların ses ayar düğmesi üstünde volumen kelimesi yok mu? diyerek. "Peki sen neden bahsediyorsun?" diye sordu. Ses yoğunluğundan dedim.

Utrecht Turizm Fuarı ilk günü.

Girişten iki veya üç adım attıktan sonra kurulmuş olan Yunanistan standında karşılaştığım Hollanda turizm medyasından bir arkadaşın sözleri şu şekilde: "Eğer Türkler olmasa fuarın tüm salonları bomboş olurdu…"

Şaka gibi ama doğru söylüyor.

Afrika-Asya, Karayip-Orta Amerika salonları. İsviçre, Avusturya, Almanya bölümü. Özellikle “Bierstube” bizimkilerle doluydu. Hatta Sri Lanka ve Malawi standının önünden geçerken bile Türkçe konuşmalar duydum...

Bunun nedeni ise o salon veya stantlarda ziyaretçileri ağırlayabilmek için geniş alanlarda açılmış, kurulmuş oturma alanları ve ikram yerleri olduğu tahmin ediyorum.

Türkiye standı mı? Yorum yapmak istemiyorum. Ama korona virüs öncesi dönemle bir kıyaslama yapayım. 

2020 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açtığı stant yaklaşık 630 metrekareydi. Bugünkü stant ise yaklaşık 200 metrekare. O yıl fuarın resmi açılışına Turizm Bakanımız Mehmet Ersoy katılmıştı. Bugün THY standında düzenlenen resepsiyona ise Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal katıldı.

Küçücük bir alanda sıkışıp kalan Türkiye standının içinde turizmci olmadığına iddiaya girebileceğim bir sürü insan gördüm. Bunların kim olduklarını sorduğumda. Sivil toplum kuruluşları temsilcileri, işverenler ayrıca Türkiye’den gelen davetliler diye söylendi. 

Pekâlâ diyerek. İki eli de ceplerinde dolaşan, tıraşsız ama düğün takım elbisesini giymiş kişileri işaret ettim, "Bilmiyoruz" cevabı aldım. 

Bakanımızın 2020 yılındaki konuşması aklıma geldi. "Biz stant stratejisini değiştirdik, artık algısı daha yüksek stantlarla fuarlara katılımı gerçekleştiriyoruz".

Her neyse…

Yılmaz Özdil’in deyimiyle sayın medyamız, "Hollanda Turizm Fuarı’nda Türkiye’ye yoğun ilgi" diye manşet atacaktır.

Çünkü fuar salon kapılarını bile açmadan bazı haber sitelerinde "Hollanda tur operatörleri Türkiye standına büyük ilgi gösterdi" veya "Utrecht Turizm Fuarında Gözler Türkiye üzerinde!" şeklinde başlıklarını gördüm.

Misyonunu hala çözemediğim ama Avrupa’nın önemli turizm fuarlarında karşılaştığım bir delikanlı, "Abiciğim, sen yarını gör" dedi. Bizim turizmcilerin birçoğu yarın gelecek. Sizin duayen dahil. Çünkü web sitesine bakıp, fuar tarihlerini halka açık günler olan perşembe-pazar diye biliyorlar. Tur operatörleri sorumluları veya seyahat acentesi yetkililerinin ticaret, iş görüşmesi yapmak için sadece profesyoneller günü fuar salonunda olduğunu bilmiyorlar. 

O kadar da uzun boylu değil! dedim. Belki de halkın arasına karışmak istiyorlar. Kimbilir?.

Gelişmeler ve detaylar.

Önce Türkiye’den başlayayım. Antalya Manavgat’ta mahalle muhtarlarıyla bir araya gelen Turizm Bakanımız, "Bundan sonra nitelikli turisti yakalamamız gerekir diyerek. Geçen yıl ülkemize rekor sayıda ziyaretçi gelmiştir. Şu anki verilerle Antalya rekor kırmaya başladı ve devam ediyor. Yani tekrar rekor sayıda artış yaşanacaktır" diyor.

Hollanda Seyahat Acenteleri Birliği (ANVR) başkanı ne mi söyledi? "Bu sezon rekor sayıda artış yaşanacaktır."

Gece yarısı yaklaşırken Utrecht’in en ünlü meydanında bulunan Cafe Le Journal’da karşılaşmış olduğum büyük bir tur operatörünün müdürü, "Bir önceki seneyle kıyasladığımızda net yüzde 15 artış var" dedi. Sarhoş adam yalan söylemez!

Konuşmalardan çıkardığım sonuç. Ocak ayının ilk haftasına kadar alınan ön rezervasyonlarda Türkiye İspanya ve Yunanistan'ın ardından üçüncü sırada yer alıyor. 

Türkiye satışları geçen yılın aynı dönemine göre geride veya İspanya ile Yunanistan satışlarında ciddi sayıda artışlar var. 

Antalya bölgesinden gelen bir otel müdürü, "Nasıl olsa son dakika satışlarının sonucu belirleyeceği söylüyor".

Yani her şey güzel olacak!