• 21 Mayıs 2021 15:54
  • 0
  • 4 DAKİKA OKUMA SÜRESİ

Turizm’de yağmasan bile gürleyeceksin!

Bu yazıyı dinleyin
Yavuz Ataç 21 Mayıs 2021 Turizm’de yağmasan bile gürleyeceksin!

 

Ren nehri kenarında Köln şehrindeyim, hani şu kolonyanın anavatanı. Almanya'nın en çok ziyaret edilen turistik mekanlarından birisi olan Köln Katedrali’nin kapısında “Koronavirüs tedbirleri kapsamında sadece dini ayin ve ibadete açık olduğu için ziyaretçi kabul edilmediğini” yazıyor.

Kapıdaki yazıyı görünce ülkemizdeki en çok turist çeken yapılarını düşündüm. Avrupa medyasında geniş yankı ve yer bulan “Türkiye kapanıyor ama turist değilseniz” başlıklı haberler aklıma geldi. Topkapı Sarayı, Galata Kulesi ve Ayasofya’yı ziyaret eden yabancı turist fotoğraflarının yer aldığı resimler.

Bununla birlikte sosyal medyamızda Sedat Peker’in YouTube’da yayınladığı videolardan sonra belki de en çok konuşulan Kültür ve Turizm Bakanlığı yaz sezonu tanıtım videosu, içeriğindeki "tadını çıkarın, aşılıyım" sloganı!

Yanımdaki arkadaş ise garson kızın kulağına bir şeyler fısıldayıp, “reklamın iyisi kötüsü olmaz” diyor.

“Öyle olsun” dedim.

Ama Güney Kore’nin Banwol ve Bakji adaları daha çok turist çekmek için her şeyi mora boyatmaya başlamış. Yani adalardaki tüm yollar, köprüler ve binalar mor renge boyanmış. Netice mi? Koronavirüs salgınınına rağmen ‘Mor Adalar’ projesiyle birlikte ziyaretçi sayısında artış olmuş.

Daha birkaç gün önce New York’un Belediye Başkanı Bill de Blasio, şehri turizme yeniden açılmaya hazırlanırken, New York’u ziyaret eden turistlere bedava koronavirüs aşısı yapılabileceğini söylüyor.

Yaz sezonunda turizmi canlandırmak isteyen Malta hükumeti ise ülkeye gelecek turistlere 200 euroya kadar varan katkı sağlayacağını, daha küçük adası olan Gozo'ya gidenlere de ek olarak artı yüzde 10'luk ilave bir teşvik olacağını açıklamış.

 

İnsanın inanası bile gelmiyor ama İtalya hükümetikoronavirüs krizinden etkilenen turizm sektörüne destek olmak amacıyla, düşük gelirli hanelere 500 euro tatil ikramiyesi vereceğini açıklamış. 

Belki bize uzak ama Meksika'nın başlatmış olduğu bir kampanya ise Cancun’a gelen turistlerin geçirdikleri her iki gece için bir gün bedava konaklama vadediliyor. Yanlarında getirdikleri ikinci kişinin uçak biletinin parası da geri ödenecek diye yer alıyormuş.

Özbekistan ise ülkesinde yapılan tatil sırasında Koronavirüs kapanlara 3.000 dolar vermeyi taahhüt ediyormuş. “Yani Özbekistan bir taraftan finansal teşvikler sağlarken diğer taraftan ülkenin güvenli olduğu mesajını veriyormuş. Bu açıdan bu yöntem, bir alana bir bedava kampanyasından daha etkili olabilir" diye açıklanıyor.

Komşumuz Bulgaristan ise koronavirüs krizini daha hızlı bir şekilde atlatmak için popüler plajlarında turistlerden şezlong ve şemsiye parası almıyormuş.

Eee, ne kadar ekmek o kadar köfte!

Şimdi, yahu ne şezlong ne şemsiye ne köftesi ‘Her şey dahil’ veriyoruz. Artık daha ne yapalım diyen mutlaka olacaktır.

Güvenli Turizm Sertifikası. Türkiye’nin Koronavirüsle başarılı mücadelesi veya Turistlerin göreceği herkes aşı olacak sözleriyle bırakın Almanı, Ali Kemal'in torunu İngilizi hatta Rusları bile ikna edemiyoruz. Çünkü aşı olan bir kişinin Koronavirüs taşıyıcısı olabileceğini artık herkes söylüyor.

Zaten yaz tatiline kadar nüfusun büyük bölümünü aşılayamayacağını anlayan Almanya, Avrupa Birliği içinde bir veya iki doz aşı olanlar için uçak biniş kartı gibi, akıllı telefonda taşınabilecek ya da çıktısı alınabilecek, QR (karekod) içeren bir belgeyle serbest dolaşımı diğer kişilere ise karantina muafiyeti, dönüşte ise ücretsiz PCR testi gibi kolaylıklar sağlamaya hazırlanıyor.

Eğer aşı programımız istediğimiz şekilde gitmiyor ise bizim de benzer uygulama veya prosedür için hazırlık yapmamız gerekiyor.

Unutulmasın ki, Avrupa’da yaşayan 6 milyon Türk vatandaşımız var. Onların yanı sıra en olumsuz şartlarda bile tatillerini ülkemizde geçirmek isteyen Türkiye sevdalısı Avrupalılar!

Neyse, kendisine gülümseyen garson kıza ‘Schatz’ diye hitap etmeye başlayan arkadaşım, “Mor adalarmış, aman be boşver, nelerle uğraşıyorsun” diyor.

Sanırım bir sonraki yazımda sizlere koronavirüs sebebiyle kendi ülkesini keşfetmek zorunda kalan mor adamların hikayesini anlatacağım.